Sevilen Aktör Kadir İnanır, “Dünyanın hiçbir gücü sanatın karşısında duramaz. Geriletilir, kırılır, dökülür ama yok edilemez. Bu gerçeği hep birlikte kabul etmemiz gerekiyor. Sinemanın geriletilmesinin kime ne faydası vardır ki” dedi.
Antalya Film Festivali ile ilgili açıklamalarda bulunan ünlü sanatçı Kadir İnanır yaptığı açıklamada, “Sinemanın değerini, gücünü siyasal iktidar kabul edip, onu evrensel anlamda yüceltmesi lazım. Çünkü sinema çok büyük bir iletişim aracı ve bir kültür taşıyıcısıdır. Vizyonu aydınlatır, dünyanın aydınlık yüzünü gösterir. Dünyanın gerçeklerini, neresinde bir gerçek varsa şimdiki teknolojik ve iletişim ağı ile televizyonlarla evinize kadar getirme gücüne sahiptir. Sinemaları gerçek sinemalarda izlenirse daha da iyi olur onu da belirtmek isterim. Sinemaya önem verilip güçlendirilmesi gerekiyor. Mesleğimiz ile ilgili dünyanın, ülkenin neresinde organizasyonlar yapılsa biz heyecanla onun güçlenmesi için gideriz, destekleriz. Filmlerimiz bu yapılan organizasyonlarda yarıştığı zaman, ödüller aldığı zaman çok mutlu oluruz. Üretimi hızlandırırız, o organizasyonlarda yer almak için büyük enerji, çaba sarf ederiz. Şimdi bunun önünü kesip bir festivalde bir organizasyonu ortadan kaldırmak çok doğru bir şey değildir. Yapabilirsiniz, kaldırabilirsiniz ama bu durum güzel mesleğin geriletilmesine sebep olur. İnsanların heyecanının kırılmasına sebep olur. Bir an önce bu durumun düzeltilmesi gerekiyor. Şu anda benim bildiğim bütün meslek örgütleri Antalya Film Festivali’nin tavrına karşı büyük bir dayanışma gösteriyorlar. Sanatın karşısında hiç kimse duramaz. Dünyanın hiçbir gücü sanatın karşısında duramaz. Geriletilir, kırılır, dökülür ama yok edilemez. Bu gerçeği hep birlikte kabul etmemiz gerekiyor. Sinemanın geriletilmesinin kime ne faydası var. Festivalde, birinci olmak için 15-20 sinemacı güzel filmler çekiyordu. Şimdi ise bir tane veya iki tane film yarışacak. Üretim kaynağında bu durum geriletmeye sebep olur. Böyle bir yapıdan rahatsız olan varsa bana göre yanlış yapıyor. Umarım, bu yaptıkları yanlış davranışlardan geri dönerler. Dönmezlerse alternatifler her zaman mümkün. Başka bir belediye, başka bir şehir çıkar aynı festivali, aynı organizasyonu yapabilir. Bütün meslek örgütleri de oraya var gücüyle destek verirler. Antalya, bizim uzun yıllar hasret ve saygı duyduğumuz bir organizasyondu. Bu festivalin Antalya’dan gitmesi bizi çok üzer” ifadelerini kullandı.Yeni gerçekleştireceği projelerden de bahseden İnanır, “İstanbul’a dönüşümde serial bir film yapacağım. 5 yıl sonra artık setlerle ve insanlarla tekrar buluşacağız, bu yüzden çok heyecanlıyım” ifadelerini kullandı.Kadir İnanır memleketinde hasret giderdiFatsa’da bir otelde düzenlediği özel gecede yakın arkadaşları ile de bir araya geldi. ünlü aktör İnanır, dostluklara çok önem verdiğini, memleketine karşı özlem çektiğini belirtti.
Sazlı, sözlü gerçekleşen gece sonrası açıklamalarda bulunan Kadir İnanır, fırsat buldukça Fatsa’ya gelerek eski dostları ile hasret giderdiğini ifade etti.İnanır, “Arkadaşlarımızla beraber yıllardır geleneksel hale getirdiğimiz buluşma etkinliğini sürdürüyoruz. Çocukluğumuzdan bu yana gerçekleştirdiğimiz yaşamı büyük esprilerle devam ettirme amaçlı eğlenceli, yöremize ait çeşitli sohbetlerle geleneksel yemeğimizi devam ettirmek için geldim. Her geldiğimde masamızdaki arkadaş sayımız gün geçtikçe düşüyor. O kıymetli özel arkadaşlarımı çok genç yaşta kaybettim. Bu durumdan dolayı yemeği biraz buruk geçiriyoruz. Şehirlerin kültürleri, onları var eden espri dolu çağdaş güzel insanların birlikteliği ile büyüyor. Kasabamızın kültürünü yaşatan çok değerli benim arkadaşlarım var. İnşallah bizlerden sonra ki jenerasyonlarda bu tür etkinlikler yaparak bu güzel etkinlikleri devam ettirirler. Bu iletişim çağında, kültürel erozyona uğrayan ülkemizde bize ait değerlerin yavaş yavaş ortadan kalktığına şahit oluyoruz. Toplumumuz kendi öz değerlerinden yoksun bırakılıyor. İletişim araçları da bu duruma son derece yardımcı oluyor. Biz direnebildiğimiz kadar bu kültür yapımızı korumaya çalışacağız. Vizyonumuz hep çağdaş bir duruş olmalı. Fatsa ilçemiz öyle bir göç aldı ki bu alınan göçle birlikte kültürlerin yaşaması gerekiyor. Dışarıdan gelen kültürü kendi içinde eritmesi gerekiyor. Londra ve İzmir illeri yabancı olarak kim gelirse gelsin o ile kendi kültürel yapısına uydurur. Karadeniz’i çok özlemiştim. Trabzon’dan başlayıp bu tarafa doğru Karadeniz havası almak, Karadeniz insanlarımızla birlikte birebir kültürü yaşamak için geldim” dedi.
Antalya Film Festivali ile ilgili açıklamalarda bulunan ünlü sanatçı Kadir İnanır yaptığı açıklamada, “Sinemanın değerini, gücünü siyasal iktidar kabul edip, onu evrensel anlamda yüceltmesi lazım. Çünkü sinema çok büyük bir iletişim aracı ve bir kültür taşıyıcısıdır. Vizyonu aydınlatır, dünyanın aydınlık yüzünü gösterir. Dünyanın gerçeklerini, neresinde bir gerçek varsa şimdiki teknolojik ve iletişim ağı ile televizyonlarla evinize kadar getirme gücüne sahiptir. Sinemaları gerçek sinemalarda izlenirse daha da iyi olur onu da belirtmek isterim. Sinemaya önem verilip güçlendirilmesi gerekiyor. Mesleğimiz ile ilgili dünyanın, ülkenin neresinde organizasyonlar yapılsa biz heyecanla onun güçlenmesi için gideriz, destekleriz. Filmlerimiz bu yapılan organizasyonlarda yarıştığı zaman, ödüller aldığı zaman çok mutlu oluruz. Üretimi hızlandırırız, o organizasyonlarda yer almak için büyük enerji, çaba sarf ederiz. Şimdi bunun önünü kesip bir festivalde bir organizasyonu ortadan kaldırmak çok doğru bir şey değildir. Yapabilirsiniz, kaldırabilirsiniz ama bu durum güzel mesleğin geriletilmesine sebep olur. İnsanların heyecanının kırılmasına sebep olur. Bir an önce bu durumun düzeltilmesi gerekiyor. Şu anda benim bildiğim bütün meslek örgütleri Antalya Film Festivali’nin tavrına karşı büyük bir dayanışma gösteriyorlar. Sanatın karşısında hiç kimse duramaz. Dünyanın hiçbir gücü sanatın karşısında duramaz. Geriletilir, kırılır, dökülür ama yok edilemez. Bu gerçeği hep birlikte kabul etmemiz gerekiyor. Sinemanın geriletilmesinin kime ne faydası var. Festivalde, birinci olmak için 15-20 sinemacı güzel filmler çekiyordu. Şimdi ise bir tane veya iki tane film yarışacak. Üretim kaynağında bu durum geriletmeye sebep olur. Böyle bir yapıdan rahatsız olan varsa bana göre yanlış yapıyor. Umarım, bu yaptıkları yanlış davranışlardan geri dönerler. Dönmezlerse alternatifler her zaman mümkün. Başka bir belediye, başka bir şehir çıkar aynı festivali, aynı organizasyonu yapabilir. Bütün meslek örgütleri de oraya var gücüyle destek verirler. Antalya, bizim uzun yıllar hasret ve saygı duyduğumuz bir organizasyondu. Bu festivalin Antalya’dan gitmesi bizi çok üzer” ifadelerini kullandı.Yeni gerçekleştireceği projelerden de bahseden İnanır, “İstanbul’a dönüşümde serial bir film yapacağım. 5 yıl sonra artık setlerle ve insanlarla tekrar buluşacağız, bu yüzden çok heyecanlıyım” ifadelerini kullandı.Kadir İnanır memleketinde hasret giderdiFatsa’da bir otelde düzenlediği özel gecede yakın arkadaşları ile de bir araya geldi. ünlü aktör İnanır, dostluklara çok önem verdiğini, memleketine karşı özlem çektiğini belirtti.
Sazlı, sözlü gerçekleşen gece sonrası açıklamalarda bulunan Kadir İnanır, fırsat buldukça Fatsa’ya gelerek eski dostları ile hasret giderdiğini ifade etti.İnanır, “Arkadaşlarımızla beraber yıllardır geleneksel hale getirdiğimiz buluşma etkinliğini sürdürüyoruz. Çocukluğumuzdan bu yana gerçekleştirdiğimiz yaşamı büyük esprilerle devam ettirme amaçlı eğlenceli, yöremize ait çeşitli sohbetlerle geleneksel yemeğimizi devam ettirmek için geldim. Her geldiğimde masamızdaki arkadaş sayımız gün geçtikçe düşüyor. O kıymetli özel arkadaşlarımı çok genç yaşta kaybettim. Bu durumdan dolayı yemeği biraz buruk geçiriyoruz. Şehirlerin kültürleri, onları var eden espri dolu çağdaş güzel insanların birlikteliği ile büyüyor. Kasabamızın kültürünü yaşatan çok değerli benim arkadaşlarım var. İnşallah bizlerden sonra ki jenerasyonlarda bu tür etkinlikler yaparak bu güzel etkinlikleri devam ettirirler. Bu iletişim çağında, kültürel erozyona uğrayan ülkemizde bize ait değerlerin yavaş yavaş ortadan kalktığına şahit oluyoruz. Toplumumuz kendi öz değerlerinden yoksun bırakılıyor. İletişim araçları da bu duruma son derece yardımcı oluyor. Biz direnebildiğimiz kadar bu kültür yapımızı korumaya çalışacağız. Vizyonumuz hep çağdaş bir duruş olmalı. Fatsa ilçemiz öyle bir göç aldı ki bu alınan göçle birlikte kültürlerin yaşaması gerekiyor. Dışarıdan gelen kültürü kendi içinde eritmesi gerekiyor. Londra ve İzmir illeri yabancı olarak kim gelirse gelsin o ile kendi kültürel yapısına uydurur. Karadeniz’i çok özlemiştim. Trabzon’dan başlayıp bu tarafa doğru Karadeniz havası almak, Karadeniz insanlarımızla birlikte birebir kültürü yaşamak için geldim” dedi.