Bir milletin varlığını sürdürebilmesi, refah içinde yaşayabilmesi ve geleceğe güvenle bakabilmesi, bilgi toplumu haline gelmesine ve güçlü bir ekonomi, gelişmiş sanayi ve teknolojiye ulaşmasına bağlıdır.
Bir milletin varlığını sürdürebilmesi, refah içinde yaşayabilmesi ve geleceğe güvenle bakabilmesi, bilgi toplumu haline gelmesine ve güçlü bir ekonomi, gelişmiş sanayi ve teknolojiye ulaşmasına bağlıdır. Geri kalmış ülkelerin de kalkınması sanayileşme ile mümkündür. Kalkınmış ülkeler, sanayide en üst seviyelere gelmiş olmalarına rağmen baş döndüren bir hızla çalışmaya ve gelişmeye devam etmektedirler. O seviyeye gelebilmek, kalkınabilmek ise "Gönül Seferberliği" hareketini başlatarak, iman, aşk ve heyecanla Türk Milletinin ihtiyaçlarını iyi tespit etmek, modern bilgi ve teçhizat ile modern iktisadî ve idarî organizasyon için ne tür program, proje, faaliyet ve hizmetler yapılması gerektiği konusunda düşünmek ve araştırmak, bilgi toplumu olmak ve bilgiyi kullanmak, onlardan daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha kaliteli ve ucuzunu yapabilmekle mümkündür. Bu esaslar kalkınmanın ruhunu oluşturmaktadır.
Bir milletin varlığını sürdürebilmesi, refah içinde yaşayabilmesi ve geleceğe güvenle bakabilmesi, bilgi toplumu haline gelmesine ve güçlü bir ekonomi, gelişmiş sanayi ve teknolojiye ulaşmasına bağlıdır. Geri kalmış ülkelerin de kalkınması sanayileşme ile mümkündür. Kalkınmış ülkeler, sanayide en üst seviyelere gelmiş olmalarına rağmen baş döndüren bir hızla çalışmaya ve gelişmeye devam etmektedirler. O seviyeye gelebilmek, kalkınabilmek ise "Gönül Seferberliği" hareketini başlatarak, iman, aşk ve heyecanla Türk Milletinin ihtiyaçlarını iyi tespit etmek, modern bilgi ve teçhizat ile modern iktisadî ve idarî organizasyon için ne tür program, proje, faaliyet ve hizmetler yapılması gerektiği konusunda düşünmek ve araştırmak, bilgi toplumu olmak ve bilgiyi kullanmak, onlardan daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha kaliteli ve ucuzunu yapabilmekle mümkündür. Bu esaslar kalkınmanın ruhunu oluşturmaktadır.
Kalkınma için gerekli ve en başta gelen unsur, bedeni ve fikri çalışması ve bilgisi ile "MİLLİYETÇİ İNSAN GÜCÜ VE BEYNİ"dir. Her yönüyle "BİZİM İNSANIMIZIN GÜCÜ ve BEYNİ."
Bilgi çağının gereği uygulanan sistemler dinamik, yöneticiler ise pratik ve hızlı karar verir olmalıdır. Teknik insan gücümüz... DEVAMI