Neval Kavcar
MHP'nin yaptığı iki miting sonrası, hava birden değişti. AKP'nin kamuoyu nezdindeki puanı İzmir, Bursa mitinginden sonra 5 puan, akillere yapılan protestoların ardından da 5 puan daha düştü. Belki de daha fazla.Bu kadarını söyleyebiliyor kamuoyu araştırma şirketleri. Erdoğan'ın paniği zaten her şeyi anlatıyor. Özünde tertemiz Türk Milliyetçiliği olan ülküdaşlar havadaki kesif tehdidi algılıyor. Vatanın elden Anayasa, olmadı İkiz Yasalar (iç savaş)marifetiyle çıkabilirliğini sorguluyor. Onlar her şeye hazır bekliyor. Hâl böyle iken, malum gazetenin köşesinden taciz atışı sürüyor. 'Mitinglerle AKP durdurulamaz, ayda bir zaten' mealindeki sözleriyle kafa bulandırıyor-lar. AKP yandaşı gibi davranıyorlar.Alın İP. Perincek'in 2009 Yılındaki Kürt açılımını yeterli bulmayan, aman ABD'nin oyunu olmasın. Kürtlerin hakkı yenmesin mealinde açıklaması var. Kürtçülük cumhuriyet Türkiye'sinde komünistlerin kucağına doğdu, siyasi İslâm ve Amerikancı liberallerin elinde semirtiliyor. Kıblesi belirsizlerin duruşunun anlamı yok.Gelelim CHP'ye. TESEV kurucusu Kılıçdaroğlu, Öcalan açılımına kredi verdi. Geçtiğimiz günlerde AB'deki oylamada 'PKK'lı terörist'in 'aktivist', 'Terörün, mücadele' gibi gösterildiği önergelere 'Evet' oyu verdi. 'Öcalan açılımını meclise getir, yasal zemine oturt' diyen de Kılıçdaroğlu. Erdoğan'a destek veriyor. Silivri'de neticesiz eylem yapacaklarına, büyük mitinglerle sürece karşı çıkması gerekirken, Erdoğan'la kayıkçı kavgası yapıyor.Yine Türk Ocakları. TEPAV'ı kuran eski genel başkan Gürgür'ün şahsında Türk Ocaklarına reva görülen 'Akil Adamlık' genel merkez yönetiminin hücrelerine nüfuz etmiştir. Gürgür ve ekibi yönetimden çekilmedikçe, Türk Ocaklarından fayda ummak boşa çaba. Ses getiren genel merkez odaklı bir eylemi ağızlarına bile almıyorlar. Sinmişler, görünmemek için uğraşıyorlar.Durum böyle. Açılıma karşı yiğitçe duran sadece MHP var. Orada burada farklı parti seçmeni bile ülkücülerin yanına gelip, akillere karşı çıkıyor, mitinglerine katılıyor. Ülkücülerin dik duruşu, vatan müdafaası anlamındaki mitingleri onları giderek çekim merkezi yapıyor.***MHP'yi değiştiremediler, mensuplarının aklını çelmeye çalışıyorlar4 Kasım kurultayına yürürken, değişimin MYK'sında yer alıp, MHP'yi 'Yüce divan ve zincirleme yargılamalardan' oluşacak itibarsızlaştırmaya lâyık gören Ümit Özdağ, Kürt açılımını yedi düvelin istediğini, güçlü olduklarını söylemiş yazısında. Doğrudur. Amerikan projesidir.Şu satırlarını ise takdirlerinize sunuyorum. "Böyle bir güç ittifakı karşısında MHP'nin mitinglerinin, 300 aydının imzasının ve toplantılarının, CHP'nin karşı çıkışlarının, Türk Ocakları şubelerinin konferanslarının sonuç alma şansı yoktur. Böyle bir güç ittifakını yenecek güç ancak Türk Milletinin anayasasını korumak, milli birlik ve beraberliğini savunmak için ayağa kalktığı zaman ortaya çıkacak güçtür. Her yurttaş, partilerden, derneklerden, hiç kimseden bir şey beklemeden bir şeyler yapma arayışı ve çabası içinde olmalıdır." (1)Yukarıda kısaca değindiğim CHP ve Türk Ocaklarının bugün ve geçmişte açılımı destekler tavrı belli iken onları 'açılıma' karşı gibi niye göstermiş Özdağ anlayamadım.Türk Ocakları genel merkezinin önüne atılan kürsü ile 'Kürt Açılımı destekleme' imajından bugüne ses getirici başka eylem yapmadı. YCHP ise açılımı destekliyor. İP 'Kürtlerin bağımsızlığından yana.'MHP'yi onlarla birlikte hareket ederek güçlendirme efekti, 'hayır değil şer getirir.' Altı çizili cümlede ise MHP'ye gönül vermiş kitleyi MHP sanki bir şey yapmıyormuşçasına, sağa sola dağıtma pozisyonu var. MHP'ye gönül veren heyecanlı kitlesini, anti milli cephelere dağıtarak ufalama taktiği.Özdağ 'hepiniz bir araya gelin' diyor fakat MHP mitinglerinin ülkede korku bariyerini yıktığını, insanların kendine güven getirdiğini, dahası 'MHP'de bütünleşmek gerek' gibi tek kelâm etmiyor. Bu nasıl 'MHP'nin yönetimine talip olmaktı' anlayamadım. Yazısı yapılanları karartmak üzerine olmasaydı, gerçekleri ifade etseydi, MHP bölümü hariç inanırlığı olabilirdi.Sonra 'millî demokratik direniş'ten kastı nedir? Akil adamlar gibi 'fikirlerinizi söyleyin' diyeceğine yol göstermeli.Kızılderili reisin elinde piposuyla hayale dalışı gibi afaki hedefle bir yere varılmaz. Türk Ocakları, CHP ve İP'nin halini bilmiyormuşçasına üretilen fikirden fayda umulmaz. Kuvay-ı Milliye ruhu, mandacılardan arınarak, zamanla olgunlaşarak hedefe ulaşmıştır.Üstelik kendisinin de imza koyduğu, kamuoyuna '300 aydın' diye yansıyan bir başlangıcı da heba etmiş. (Ki o oluşum da ses getirmişti.) Yürünmeden koşulur mu?Açıklama: Son olarak farklı siyasi partilere oy atmış seçmen elbette MHP'ye teveccühünü gösterebilir. Yazıda bahsettiğim konu apayrı efendim. MHP'yi boğma hesabına karşı çıkıyorum sadece. Bu yazı hem Ümit Özdağ, hem de Yeniçağ'daki birkaç yazar çizerin ülkücüleri 'Milli Meclis' gibi yönsüz oluşumlara çekip, heba etme gayretini eleştirmek için yazılmıştır.Ne beklenirdi?: 'MHP bozkurt olup öne düştü. Diğer siyasi parti ve Sivil Toplum Kuruluşları da tavrını netleştirmeli. Türk Milleti de eritilen demir dağların arasından akın akın çıkmalı. Budur!!
MHP'nin yaptığı iki miting sonrası, hava birden değişti. AKP'nin kamuoyu nezdindeki puanı İzmir, Bursa mitinginden sonra 5 puan, akillere yapılan protestoların ardından da 5 puan daha düştü. Belki de daha fazla.Bu kadarını söyleyebiliyor kamuoyu araştırma şirketleri. Erdoğan'ın paniği zaten her şeyi anlatıyor. Özünde tertemiz Türk Milliyetçiliği olan ülküdaşlar havadaki kesif tehdidi algılıyor. Vatanın elden Anayasa, olmadı İkiz Yasalar (iç savaş)marifetiyle çıkabilirliğini sorguluyor. Onlar her şeye hazır bekliyor. Hâl böyle iken, malum gazetenin köşesinden taciz atışı sürüyor. 'Mitinglerle AKP durdurulamaz, ayda bir zaten' mealindeki sözleriyle kafa bulandırıyor-lar. AKP yandaşı gibi davranıyorlar.Alın İP. Perincek'in 2009 Yılındaki Kürt açılımını yeterli bulmayan, aman ABD'nin oyunu olmasın. Kürtlerin hakkı yenmesin mealinde açıklaması var. Kürtçülük cumhuriyet Türkiye'sinde komünistlerin kucağına doğdu, siyasi İslâm ve Amerikancı liberallerin elinde semirtiliyor. Kıblesi belirsizlerin duruşunun anlamı yok.Gelelim CHP'ye. TESEV kurucusu Kılıçdaroğlu, Öcalan açılımına kredi verdi. Geçtiğimiz günlerde AB'deki oylamada 'PKK'lı terörist'in 'aktivist', 'Terörün, mücadele' gibi gösterildiği önergelere 'Evet' oyu verdi. 'Öcalan açılımını meclise getir, yasal zemine oturt' diyen de Kılıçdaroğlu. Erdoğan'a destek veriyor. Silivri'de neticesiz eylem yapacaklarına, büyük mitinglerle sürece karşı çıkması gerekirken, Erdoğan'la kayıkçı kavgası yapıyor.Yine Türk Ocakları. TEPAV'ı kuran eski genel başkan Gürgür'ün şahsında Türk Ocaklarına reva görülen 'Akil Adamlık' genel merkez yönetiminin hücrelerine nüfuz etmiştir. Gürgür ve ekibi yönetimden çekilmedikçe, Türk Ocaklarından fayda ummak boşa çaba. Ses getiren genel merkez odaklı bir eylemi ağızlarına bile almıyorlar. Sinmişler, görünmemek için uğraşıyorlar.Durum böyle. Açılıma karşı yiğitçe duran sadece MHP var. Orada burada farklı parti seçmeni bile ülkücülerin yanına gelip, akillere karşı çıkıyor, mitinglerine katılıyor. Ülkücülerin dik duruşu, vatan müdafaası anlamındaki mitingleri onları giderek çekim merkezi yapıyor.***MHP'yi değiştiremediler, mensuplarının aklını çelmeye çalışıyorlar4 Kasım kurultayına yürürken, değişimin MYK'sında yer alıp, MHP'yi 'Yüce divan ve zincirleme yargılamalardan' oluşacak itibarsızlaştırmaya lâyık gören Ümit Özdağ, Kürt açılımını yedi düvelin istediğini, güçlü olduklarını söylemiş yazısında. Doğrudur. Amerikan projesidir.Şu satırlarını ise takdirlerinize sunuyorum. "Böyle bir güç ittifakı karşısında MHP'nin mitinglerinin, 300 aydının imzasının ve toplantılarının, CHP'nin karşı çıkışlarının, Türk Ocakları şubelerinin konferanslarının sonuç alma şansı yoktur. Böyle bir güç ittifakını yenecek güç ancak Türk Milletinin anayasasını korumak, milli birlik ve beraberliğini savunmak için ayağa kalktığı zaman ortaya çıkacak güçtür. Her yurttaş, partilerden, derneklerden, hiç kimseden bir şey beklemeden bir şeyler yapma arayışı ve çabası içinde olmalıdır." (1)Yukarıda kısaca değindiğim CHP ve Türk Ocaklarının bugün ve geçmişte açılımı destekler tavrı belli iken onları 'açılıma' karşı gibi niye göstermiş Özdağ anlayamadım.Türk Ocakları genel merkezinin önüne atılan kürsü ile 'Kürt Açılımı destekleme' imajından bugüne ses getirici başka eylem yapmadı. YCHP ise açılımı destekliyor. İP 'Kürtlerin bağımsızlığından yana.'MHP'yi onlarla birlikte hareket ederek güçlendirme efekti, 'hayır değil şer getirir.' Altı çizili cümlede ise MHP'ye gönül vermiş kitleyi MHP sanki bir şey yapmıyormuşçasına, sağa sola dağıtma pozisyonu var. MHP'ye gönül veren heyecanlı kitlesini, anti milli cephelere dağıtarak ufalama taktiği.Özdağ 'hepiniz bir araya gelin' diyor fakat MHP mitinglerinin ülkede korku bariyerini yıktığını, insanların kendine güven getirdiğini, dahası 'MHP'de bütünleşmek gerek' gibi tek kelâm etmiyor. Bu nasıl 'MHP'nin yönetimine talip olmaktı' anlayamadım. Yazısı yapılanları karartmak üzerine olmasaydı, gerçekleri ifade etseydi, MHP bölümü hariç inanırlığı olabilirdi.Sonra 'millî demokratik direniş'ten kastı nedir? Akil adamlar gibi 'fikirlerinizi söyleyin' diyeceğine yol göstermeli.Kızılderili reisin elinde piposuyla hayale dalışı gibi afaki hedefle bir yere varılmaz. Türk Ocakları, CHP ve İP'nin halini bilmiyormuşçasına üretilen fikirden fayda umulmaz. Kuvay-ı Milliye ruhu, mandacılardan arınarak, zamanla olgunlaşarak hedefe ulaşmıştır.Üstelik kendisinin de imza koyduğu, kamuoyuna '300 aydın' diye yansıyan bir başlangıcı da heba etmiş. (Ki o oluşum da ses getirmişti.) Yürünmeden koşulur mu?Açıklama: Son olarak farklı siyasi partilere oy atmış seçmen elbette MHP'ye teveccühünü gösterebilir. Yazıda bahsettiğim konu apayrı efendim. MHP'yi boğma hesabına karşı çıkıyorum sadece. Bu yazı hem Ümit Özdağ, hem de Yeniçağ'daki birkaç yazar çizerin ülkücüleri 'Milli Meclis' gibi yönsüz oluşumlara çekip, heba etme gayretini eleştirmek için yazılmıştır.Ne beklenirdi?: 'MHP bozkurt olup öne düştü. Diğer siyasi parti ve Sivil Toplum Kuruluşları da tavrını netleştirmeli. Türk Milleti de eritilen demir dağların arasından akın akın çıkmalı. Budur!!