Bir kesim akılsız son zamanlarda, özellikle bölücü başı ile müzakereler başlayınca böylesine bir söylemi diline doladı. MHP’nin kendi varlığını korumak için PKK terörünün bitmesinden yana olmadığı şeklinde saçma ve ahlaki olmayan bir söylemi bu akılsızlar devamlı dillendirip durmaktalar.
Kusura bakmasınlar kendilerini akılsız olarak nitelemekteyim çünkü ancak aptal insanlar böylesine bir sözü sarf eder. Örneğin; SSCB çöküp ülkemizdeki komünist tehlike bertaraf olunca MHP bitti mi?
MHP oluşumuna PKK militanlarından daha farklı bir yaklaşım sergilemeyen bu insanlar ne yazık ki güncel siyasetin ve köşe yazarlarının en çok gündem oluşturanları.
Beyler PKK yokken hatta siz bile yokken MHP vardı bunu asla unutmayın!
Evet, MHP komünist tehlike ile mücadele etti ve komünizmin bu memlekette yayılmasının önüne geçip büyük bir başarıya da imza attı. Ama MHP komünist tehlike için kurulmuş bir parti de değildi.
MHP ve Ülkücü hareket, bir Ülkünün yani İlahi Kelimetullah davasının hizmetkarı olarak bu yola çıkmış, Türk İslam medeniyetinin Türk gençliği tarafından layıkıyla siyaset sahnesinde yer almasını kendisine hedef biçmiş insanlardan oluşan bir fikir ve aksiyon hareketidir .
Bu sebepten ki geçmişte komünizmle mücadele eden MHP elbette PKK ile de gerektiğinde mücadele etmeye hazırdır. Lakin bu demek değildir ki gücümüzü mücadele ettiğimiz örgütlerden almaktayız! Biz Ülkücüler gücümüzü asırlardır bu Ülkü üzerine yaşayan Türk İslam kimliğimizden almaktayız ve MHP’nin tarihi gerçekleri görenler için 40 yıl kadar yenide değildir. MHP bu milletin tarihi kadar eski bir Ülkünün son 40 yıl için adlandırılmış halidir…
Eğer ki bu müzakere sürecinde zararlı çıkacak bir siyasi hareket varsa, o da bu milletin tarihinde ‘bir mum ışığının yanıp sönmesi misali’ müddetince yönetimi elinde bulunduran günümüz siyasi hareketidir.
İnsanlar konuşurken kime ve neye karşı konuştuğunu tartarak konuşmalı. Unutmayın ki herkes ve her siyasi hareket biter ama Türk milleti var oldukça MHP bitmez. İşte MHP’nin gücü budur! MHP, PKK bitince değil Allah göstermesin son Türk yeryüzünden ayrılınca yok olacaktır.
………
Yazımı tamamlamadan son günlerdeki müzakere süreci karşısında MHP’nin ortaya koymuş olduğu muhalefet şeklini tasvip etmediğini söylemek isterim.
Böylesine ciddi bir süreçte basın toplantılarını şovlarla süslememeliyiz. Olay ciddi bir boyutta ve çok tehlikeli bir şekilde ilerlerken elde Türk bayrağı ile basın toplantısı yapan Oktay Vural’ın böylesine ciddi bir durumda bu tip şovlardan vazgeçmesi en büyük dileğimdir.
Hatta uzun zamandır yazdığım ve söylediğim üzere MHP yeni bir basın sözcüsü bulmalıdır. Oktay bey bu işte MHP duruşunu gerek fenotip gerekse üslup olarak temsilde zayıf kalmaktadır.
Sayın Devlet Bahçeli’nin ise Edirne belediyesine ait çıkışı yine olayı sulandıran tarzda bir çıkıştır. Böylesine riskli konularda daha aktif ve sert bir tutum izleyip gündemi ciddiyetle ele alıp halka o ciddiyeti yansıtacak, güven verecek çıkışlar yapılmalı.
Tabi bunlar siyasi danışmanların işi ama ne yazık ki yıllardır böylesine iyi danışmalara gerek MHP gerekse Sayın Devlet Bahçeli hasret.
İmralı ile eski genelkurmay başkanını aynı çizgiye getirmek kimin fikriydi doğrusu merak ediyorum…
Efendiler istediğiniz zaman Silivri’yi sayın Başbuğu ve Engin Alanı ziyaret edebilirsiniz ama gel gör ki Apo ile müzakereler başlayınca İmralı’nın karşısına Silivri’yi koymak hatadır. Bir çocuk katili vatansızla bir eski genelkurmay başkanının ne alakası var bu nasıl saçma bir mesaj anlamış değilim. Acizliği ortaya koyup moral bozmaktan başka ne işe yarar bu yaptığınız.
Lütfen dik durun vakarlı olun ve daha ciddi bir şekilde artık elinizi masaya vurup halkın beklediği güvencenin dayanağı haline gelin.
Yapılan bu siyaset dedikodu siyasetidir artık yeni söylemler üretip ortaya çözüm ve aksiyon koyma zamanıdır.
Allah’a emanet olunuz.
Dr. Hasan Sami Özvarinli
Kusura bakmasınlar kendilerini akılsız olarak nitelemekteyim çünkü ancak aptal insanlar böylesine bir sözü sarf eder. Örneğin; SSCB çöküp ülkemizdeki komünist tehlike bertaraf olunca MHP bitti mi?
MHP oluşumuna PKK militanlarından daha farklı bir yaklaşım sergilemeyen bu insanlar ne yazık ki güncel siyasetin ve köşe yazarlarının en çok gündem oluşturanları.
Beyler PKK yokken hatta siz bile yokken MHP vardı bunu asla unutmayın!
Evet, MHP komünist tehlike ile mücadele etti ve komünizmin bu memlekette yayılmasının önüne geçip büyük bir başarıya da imza attı. Ama MHP komünist tehlike için kurulmuş bir parti de değildi.
MHP ve Ülkücü hareket, bir Ülkünün yani İlahi Kelimetullah davasının hizmetkarı olarak bu yola çıkmış, Türk İslam medeniyetinin Türk gençliği tarafından layıkıyla siyaset sahnesinde yer almasını kendisine hedef biçmiş insanlardan oluşan bir fikir ve aksiyon hareketidir .
Bu sebepten ki geçmişte komünizmle mücadele eden MHP elbette PKK ile de gerektiğinde mücadele etmeye hazırdır. Lakin bu demek değildir ki gücümüzü mücadele ettiğimiz örgütlerden almaktayız! Biz Ülkücüler gücümüzü asırlardır bu Ülkü üzerine yaşayan Türk İslam kimliğimizden almaktayız ve MHP’nin tarihi gerçekleri görenler için 40 yıl kadar yenide değildir. MHP bu milletin tarihi kadar eski bir Ülkünün son 40 yıl için adlandırılmış halidir…
Eğer ki bu müzakere sürecinde zararlı çıkacak bir siyasi hareket varsa, o da bu milletin tarihinde ‘bir mum ışığının yanıp sönmesi misali’ müddetince yönetimi elinde bulunduran günümüz siyasi hareketidir.
İnsanlar konuşurken kime ve neye karşı konuştuğunu tartarak konuşmalı. Unutmayın ki herkes ve her siyasi hareket biter ama Türk milleti var oldukça MHP bitmez. İşte MHP’nin gücü budur! MHP, PKK bitince değil Allah göstermesin son Türk yeryüzünden ayrılınca yok olacaktır.
………
Yazımı tamamlamadan son günlerdeki müzakere süreci karşısında MHP’nin ortaya koymuş olduğu muhalefet şeklini tasvip etmediğini söylemek isterim.
Böylesine ciddi bir süreçte basın toplantılarını şovlarla süslememeliyiz. Olay ciddi bir boyutta ve çok tehlikeli bir şekilde ilerlerken elde Türk bayrağı ile basın toplantısı yapan Oktay Vural’ın böylesine ciddi bir durumda bu tip şovlardan vazgeçmesi en büyük dileğimdir.
Hatta uzun zamandır yazdığım ve söylediğim üzere MHP yeni bir basın sözcüsü bulmalıdır. Oktay bey bu işte MHP duruşunu gerek fenotip gerekse üslup olarak temsilde zayıf kalmaktadır.
Sayın Devlet Bahçeli’nin ise Edirne belediyesine ait çıkışı yine olayı sulandıran tarzda bir çıkıştır. Böylesine riskli konularda daha aktif ve sert bir tutum izleyip gündemi ciddiyetle ele alıp halka o ciddiyeti yansıtacak, güven verecek çıkışlar yapılmalı.
Tabi bunlar siyasi danışmanların işi ama ne yazık ki yıllardır böylesine iyi danışmalara gerek MHP gerekse Sayın Devlet Bahçeli hasret.
İmralı ile eski genelkurmay başkanını aynı çizgiye getirmek kimin fikriydi doğrusu merak ediyorum…
Efendiler istediğiniz zaman Silivri’yi sayın Başbuğu ve Engin Alanı ziyaret edebilirsiniz ama gel gör ki Apo ile müzakereler başlayınca İmralı’nın karşısına Silivri’yi koymak hatadır. Bir çocuk katili vatansızla bir eski genelkurmay başkanının ne alakası var bu nasıl saçma bir mesaj anlamış değilim. Acizliği ortaya koyup moral bozmaktan başka ne işe yarar bu yaptığınız.
Lütfen dik durun vakarlı olun ve daha ciddi bir şekilde artık elinizi masaya vurup halkın beklediği güvencenin dayanağı haline gelin.
Yapılan bu siyaset dedikodu siyasetidir artık yeni söylemler üretip ortaya çözüm ve aksiyon koyma zamanıdır.
Allah’a emanet olunuz.
Dr. Hasan Sami Özvarinli