FOX TV Ana Haber sunucusu gazeteci Fatih Portakal, son dönemde medyanın tetikçilik yaptığını söyledi.
Bazı gazetelerde belgesiz iddiaların manşetlere taşınması sorusuna cevap veren Fatih Portakal, "Gazeteci sorgulayan, şüphe duyan ve soru soran kişidir ancak son dönemde bazı medyalar kuruluşları maalesef tetikçilik yapıyor. Liderlerin, siyasilerin bir takım iddiaları var. O iddiaları da atarken desteksiz atmamaları. Mutlaka bunları belgeleriyle ortaya koymaları gerekiyor. Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün cemaatin cinayet şebekesi olduğunu iddia ettiği gibi. Veya Başbakan’ın cemaatle PKK işbirliği içerisinde dediği gibi. Veya, CHP’lilerin torpil iddiasında belgelerle konuşmaları gibi. Eğer lider olarak bir şey söylüyorsanız önemli bir isim olarak bunu belgesini mutlaka ortaya koymak zorundasınız. Yani amiyane bir tabir olacak ama işkembe-i kübradan atmak çok kolay. Ne var ki topluma yansıma sirayeti nasıl olacak. Ona bakmak gerekir. Böyle bir ortamda gazetecilik de bu şekilde yapılıyor." dedi.
Aydın Ticaret Odası (AYTO) Eğitim Günleri kapsamında ADÜ Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansta konuşan FOX TV Ana Haber sunucusu gazeteci Fatih Portakal, Türk medyasının içinde bulunduğu durumun hiç de iyi olmadığını dile getirdi. Medya patronlarının iş yapabilmek ve prestij kazanmak için gazete ve televizyonları olduğunu ve her dönemde güçlünün yanında yer aldıklarını söyledi.
"Liderlerin belgesiz ve delilsiz İşkembe-i Kübra’dan attıkları, sorgusuz sualsiz manşetlere taşınıyor" diyen Portakal, "Gazete patronlarının pek çoğu, yüzde 90’ı başka işlerle uğraşıyor. İnşaatçılık, müteahhitlik, aklınıza gelebilecek her türlü işi yapıyor, gazetecilik ve televizyonculuk da yapıyor. Televizyonculuk onun için prestij. Başka bir şey değil. Parayı esas öteki yerlerden alıyor. Ve ülkede demokrasi olmadığı için her zaman güçlünün yanında olmak işadamı için önemli olduğu için ister istemez yol iktidarlarla kesişiyor. Bir televizyonun başında bulunan arkadaşımın patronu kendisine 'beni iktidarla karşı karşıya getirme, bunalıyorum. Küçülmek zorunda kalırsam burayı da küçültürüm. Beni iktidarla karşı karşıya getirme' de diyor. Böyle bir Türkiye’deyiz. Bunu bana anlatan İstanbul’da önemli bir kanalın haber müdürü olan kişi. Bizim farkımız buradan kaynaklanıyor. Bizim çıkar ilişkimiz yok. Türkiye’nin kanunlarına göre iş yapan vergisini ödeyen kurumsal bir şirketiz." şeklinde konuştu.
Türk medyasının bir tarafta iktidar destekçisi, bir tarafta iktidar aleyhinde olduğunu ve bunun da kutuplaşma getirdiğini aktaran Portakal, “Öyle bir kutuplaşmadan bahsediyoruz. Öyle bir medya dünyasından bahsediyoruz. Önemli olan bazı medyalar maalesef tetikçilik yapıyor. Bu da çok rahatsız edici bir durum. Yani gazeteci değiniz şöyle olması gerekiyor. Gazeteci, hiçbir çıkar grubunun, güç grubunun adamı olmayan, merak eden, kuşku duyan ve soru soran kişiye denir. Gazetecilik mayınlı tarlada yürümeye benziyor, o kadar zor bir iş. Gazetecilik, kamunun yararına yapılan bir meslek. Peki günümüz Türkiye’sinde durum ne? Bu iktidar öncesi Türkiye’de başka güç odakları vardı. Yerli patronlar da her zaman zaten güçlünün yanında olmayı tercih etmişlerdi. Ülkede hiçbir zaman sağlıklı demokrasi olmadığı için. Şu anda da bunu yaşıyoruz. Güçlü kim? Evet güçlünün yanında olmak bir tercihtir. Olabilirsiniz. Ama tarih sizi nasıl yazacak. Bugün bile şöyle gazetelere şöyle bir kaktığınızda bazıları inanın bana infaz, yargısız infaz. Lekeyi at üstünde kalsın. Veya tetikçilik adına ne derseniz. Benim hoşuma gitmiyor ben de böyle gazetecilik yapmıyorum." dedi
Portakal, "FOX haber merkezi olarak kimseye eyvallahımız olmadığı için istediğimiz şekilde, kurallar çerçevesinde düşüncemizi paylaşıyoruz. Hiç kimsede bize ne uyarıda ne de yaptırımda bulundu. Ama sadece düşüncenin aktarılmasından veya yorumdan rahatsız olanlar oluyor ülkede. İktidarıyla muhalefetiyle. Erkeğiyle kadınıyla. Bu hoşgörüsüzlükten kaynaklanıyor. Tahammülsüzlükten kaynaklanıyor. Böyle bir ortamda yol almaya çalışıyorsunuz, risk alıyorsunuz. Ama olsun, en azından akşam başımı yastığa koyduğumda rahat hissediyorum. FOX TV kapanırsa ne parsanız derseniz, ben zaten başka hiçbir yerde iş bulamayacağımı biliyorum. Buna da kendimi de eşimi de alıştırdım. Ama her dönemde vardı böyle şeyler." ifadelerini kullandı.
Konferansa AYTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergün Evran, AYTO Meclis Başkanı Abdullah Sefa Yüksel, AYTO üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konferansın sonunda Portakal’a teşekkür plaketi ve çiçek hediye edildi.
Bazı gazetelerde belgesiz iddiaların manşetlere taşınması sorusuna cevap veren Fatih Portakal, "Gazeteci sorgulayan, şüphe duyan ve soru soran kişidir ancak son dönemde bazı medyalar kuruluşları maalesef tetikçilik yapıyor. Liderlerin, siyasilerin bir takım iddiaları var. O iddiaları da atarken desteksiz atmamaları. Mutlaka bunları belgeleriyle ortaya koymaları gerekiyor. Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün cemaatin cinayet şebekesi olduğunu iddia ettiği gibi. Veya Başbakan’ın cemaatle PKK işbirliği içerisinde dediği gibi. Veya, CHP’lilerin torpil iddiasında belgelerle konuşmaları gibi. Eğer lider olarak bir şey söylüyorsanız önemli bir isim olarak bunu belgesini mutlaka ortaya koymak zorundasınız. Yani amiyane bir tabir olacak ama işkembe-i kübradan atmak çok kolay. Ne var ki topluma yansıma sirayeti nasıl olacak. Ona bakmak gerekir. Böyle bir ortamda gazetecilik de bu şekilde yapılıyor." dedi.
Aydın Ticaret Odası (AYTO) Eğitim Günleri kapsamında ADÜ Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansta konuşan FOX TV Ana Haber sunucusu gazeteci Fatih Portakal, Türk medyasının içinde bulunduğu durumun hiç de iyi olmadığını dile getirdi. Medya patronlarının iş yapabilmek ve prestij kazanmak için gazete ve televizyonları olduğunu ve her dönemde güçlünün yanında yer aldıklarını söyledi.
"Liderlerin belgesiz ve delilsiz İşkembe-i Kübra’dan attıkları, sorgusuz sualsiz manşetlere taşınıyor" diyen Portakal, "Gazete patronlarının pek çoğu, yüzde 90’ı başka işlerle uğraşıyor. İnşaatçılık, müteahhitlik, aklınıza gelebilecek her türlü işi yapıyor, gazetecilik ve televizyonculuk da yapıyor. Televizyonculuk onun için prestij. Başka bir şey değil. Parayı esas öteki yerlerden alıyor. Ve ülkede demokrasi olmadığı için her zaman güçlünün yanında olmak işadamı için önemli olduğu için ister istemez yol iktidarlarla kesişiyor. Bir televizyonun başında bulunan arkadaşımın patronu kendisine 'beni iktidarla karşı karşıya getirme, bunalıyorum. Küçülmek zorunda kalırsam burayı da küçültürüm. Beni iktidarla karşı karşıya getirme' de diyor. Böyle bir Türkiye’deyiz. Bunu bana anlatan İstanbul’da önemli bir kanalın haber müdürü olan kişi. Bizim farkımız buradan kaynaklanıyor. Bizim çıkar ilişkimiz yok. Türkiye’nin kanunlarına göre iş yapan vergisini ödeyen kurumsal bir şirketiz." şeklinde konuştu.
Türk medyasının bir tarafta iktidar destekçisi, bir tarafta iktidar aleyhinde olduğunu ve bunun da kutuplaşma getirdiğini aktaran Portakal, “Öyle bir kutuplaşmadan bahsediyoruz. Öyle bir medya dünyasından bahsediyoruz. Önemli olan bazı medyalar maalesef tetikçilik yapıyor. Bu da çok rahatsız edici bir durum. Yani gazeteci değiniz şöyle olması gerekiyor. Gazeteci, hiçbir çıkar grubunun, güç grubunun adamı olmayan, merak eden, kuşku duyan ve soru soran kişiye denir. Gazetecilik mayınlı tarlada yürümeye benziyor, o kadar zor bir iş. Gazetecilik, kamunun yararına yapılan bir meslek. Peki günümüz Türkiye’sinde durum ne? Bu iktidar öncesi Türkiye’de başka güç odakları vardı. Yerli patronlar da her zaman zaten güçlünün yanında olmayı tercih etmişlerdi. Ülkede hiçbir zaman sağlıklı demokrasi olmadığı için. Şu anda da bunu yaşıyoruz. Güçlü kim? Evet güçlünün yanında olmak bir tercihtir. Olabilirsiniz. Ama tarih sizi nasıl yazacak. Bugün bile şöyle gazetelere şöyle bir kaktığınızda bazıları inanın bana infaz, yargısız infaz. Lekeyi at üstünde kalsın. Veya tetikçilik adına ne derseniz. Benim hoşuma gitmiyor ben de böyle gazetecilik yapmıyorum." dedi
Portakal, "FOX haber merkezi olarak kimseye eyvallahımız olmadığı için istediğimiz şekilde, kurallar çerçevesinde düşüncemizi paylaşıyoruz. Hiç kimsede bize ne uyarıda ne de yaptırımda bulundu. Ama sadece düşüncenin aktarılmasından veya yorumdan rahatsız olanlar oluyor ülkede. İktidarıyla muhalefetiyle. Erkeğiyle kadınıyla. Bu hoşgörüsüzlükten kaynaklanıyor. Tahammülsüzlükten kaynaklanıyor. Böyle bir ortamda yol almaya çalışıyorsunuz, risk alıyorsunuz. Ama olsun, en azından akşam başımı yastığa koyduğumda rahat hissediyorum. FOX TV kapanırsa ne parsanız derseniz, ben zaten başka hiçbir yerde iş bulamayacağımı biliyorum. Buna da kendimi de eşimi de alıştırdım. Ama her dönemde vardı böyle şeyler." ifadelerini kullandı.
Konferansa AYTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergün Evran, AYTO Meclis Başkanı Abdullah Sefa Yüksel, AYTO üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konferansın sonunda Portakal’a teşekkür plaketi ve çiçek hediye edildi.