MHP; Rahmetli Türkeş’in ardından Devlet Bahçeli önderliğinde 1999 seçimlerinde tarihinde aldığı en yüksek oy oranı yüzde 18 ile koalisyon hükümetinde yer aldı. Ardından muhalefette kalan bir parti olarak bugünlere geldi. Şimdi parti Genel Başkanlığı için Meral Akşener (1956-) hanımın popülaritesi önde gidiyor ve milliyetçi çizgi ve hareketin yeniden bir “ufuk” ve “yükselen trende” girmesi beklentisi kuvvetlidir.
“Bir bayrak yarışıdır, Devlet bey gider, Meral hanım gelir” diye iyi niyet belirtmekten daha fazlasını düşünmek gerekmektedir. İki soruya cevap arayarak Meral hanımın ve MHP hareketinin geleceği üzerinde kafa yoralım. Neden yüzde 3 ile yüzde 8 arasında gidip gelen bir siyasi hareket olan MHP muhalefet veya koalisyon partisi olabilecek bir potansiyel güç olarak sürüp giden deneyimi yaşamaktadır? MHP gibi ülkü peşinden giden partiler Türkiye oy paylaşımında 10 oydan 4 ü sağ merkez, 3 ü sol merkez, kalan 3 ü ise MHP ve diğerleri arasında paylaşıldığı 1990 lı yıllardan sonra; dağılımı neredeyse yüzde 50/50 oranında bire bir toplayan AKP değerlerinin başarısı üzerinde “iğneyi kendine çuvaldızı başkasına” tavrıyla düşünmesi gerekir. Acizane kanaatimiz; vatandaşın siyasi çizgiden beklediği rüzgara bağlı, esen rüzgarın yönü eğer MHP yelkenlerini şişiriyorsa önü açılan bir parti olarak kalmamak için rüzgarı kendisinin estireceği bir parti kimliğine bürünmesi gerekmektedir. 1970-80 lerde bu ruh ve çalışma vardı. Aktif iki yıl kadar MHP gençlik teşkilatlarında çalışan kalemin deneyimidir. İyi bir istişare ve danışma düzeni yoktur. MHP bir siyasi güç olarak milliyetçi bir özden nasıl merkezdeki oyları toplayıp odağa oturabilir? Bu soruya dini değerleri öne sürerek yola çıkan bir partiden iktidar partisi üreten seçmen davranışlarını inceleyerek cevap verebiliriz.
MHP TÜRKİYE’NİN UFKU OLMALIDIR
Biz Meral hanımın kişisel önderlik yeteneklerinden ziyade Türk Milliyetçi hareketine vereceği ufuk ve katkı üzerinde kafa yormak isteriz. Kişisel olarak bir hanım şefkati ile milliyetçiliğin sessiz çoğunluk üzerindeki itici olumsuz etkilerini sevimli bir cazibe merkezine dönüştürebilecek şansı vardır. Bir hanım olarak sert, asık suratlı bir milliyetçi görüntüyü rahatlıkla aşabilir ve tarafsız hanım oylarını MHP de toplayabilir. Biz böylesine pragmatik bir siyasi beklentiden ziyade Türkiye’de milliyetçiliğin ufkunu Türkiye’nin ufku ile özdeşleştirebilecek bir beklentiyi Meral Hanımın gerçekleştirebileceğini umuyoruz.
MERAL AKŞENER HANIMDAN BEKLENTİMİZ
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ BEKLENTİMİZLE AYNIDIR
MHP “milliyetçilik” için zihin ve düşünce anlamında tasarım üretecek, düşünce alt yapısını siyasi hareketin içinde milletimize hizmet verecek bir ülküye çevirecek danışman ve beyin merkezi olan milliyetçiliğin “itici” değil de “çekici” yönünü öne sürüp kitleleri ve Türkü, Kürdü ve tüm insanımızı kucaklayacak bir söyleme ihtiyacımız vardır. Bunu nasıl yapabilir? Atalarımızın lisanı hal ve lisanı kal dedikleri sözde değil de eylem ve hareket ile başarılabilecek bir ülkü olduğuna inanıyoruz. Bir kere MHP parti içi örgütlenmesi ve eğitim faaliyetleri yetersizdir. Sürekli eğitim anlamında teşkilatlarda eğitim, hizmet içi kursları ve müfredatları yoktur. Parti içerden kenetlenmeyince halk ile de iletişim kurup başarı kazanamamaktadır.
MERAL AKŞENER MHP GENEL BAŞKANLIĞI DEĞİL
TÜRKİYE’NİN ÖNDERLİĞİNE ADAY OLMALIDIR
Bunun için de önce parti örgütünü ele almalıdır. Parti örgütünün yapılanmasında programları Genel Merkezden tasarlanıp tüm il ve ilçe örgütlerinde uygulanacak yıllık, hafta sonu ve hafta içi müfredatı uzmanlarca belirlenmiş bir “sürekli eğitim” uygulanmalıdır. Eğitim programları tüm vatandaşlara açık olmalıdır.
Parti eleman siyaseti ise 2-3 yılda kendini yenileyen süresi dolup görevi bırakanların sadece makamı terkedip işlevlerini sürdürdüğü bir Avrupalıların dili ile “ceo” atalarımızın dili ile “piri fani” düzeni getirilmelidir. Türkiye’de hiçbir partide mevcut olmayan paylaşmacı ve örnek bir siyaset uygulanmış olur. “Halk Mektepleri” kurulmalıdır.
Parti Genel Merkez ve Başkanları için “10 yıl” gibi 2 seçim dönemi ölçüsü getirilerek daha önce yaşanan Devlet Bahçeli-Tuğrul Türkeş ve şu anda yaşanmakta olan ve milliyetçiliğe kan kaybettiren oturmamış bir siyasi çekişmeler dizisinden kurtulmuş olur.
Böylece parti örgütünün oturmuş tüzüğü ile iktidara talip olabilecek bir siyaseti üreten genç ve üretken beyinler milliyetçiliği çoğulcu bir partiye dönüştürebilir. Partide nöbet değişimi sistemi getirerek siyasi hırs ve koltuğa yapışıp kalan şark kafalı liderler düzenini yok etmelidir.
Partide Genel Başkanlıktan sıradan üyeliğe kadar görev yapmış olanların aktif görevlerini bıraktıktan sonra bile deneyimlerini aktardıkları gerekirse yazıya döktükleri tabir caiz ise yan kulvardan yarışı sürdürerek emeklilik döneminde katkı verdikleri bir yapılanma temin edilmelidir. Parti örgütlerinin doğal üyeleri olarak her türlü etkinlikte tabir caiz ise “yan kulvar”da yarışa devam etmelidirler.
MERAL HANIM İKTİDARA VE TÜRKİYE’YE TALİP OLACAK
SİYASET TASARLAMAK İÇİN İYİ BİR DANIŞMAN EKİBİ KURMALIDIR
Partide oturmuş bir düzen kurulunca merkez çekirdek danışma çerçevesi içinde konuların uzmanı olan öğretim görevlileri yanısıra kendisine yağdanlık yapanlar değil de eleştiri ve eksiklikleri gündeme getiren bir zihniyetle hareket eden ekip olmalıdır. Bu ülkede ek kol bağlayıp evet efendicimler, kullar, köleler çoktur. De Gaulle kendisini en çok eleştiren sanatçıyı saatlerce dinledikten sonra “bu söylediklerini yapacak mısın?” diye sormuş ardından bakan yapmıştı. İyi niyet ve güven esaslı bir politika geleneği yerleştirmek için gayret etmelidir.
Meral Hanım siyasi duruşu ile güven veren bir kişilik imajını ülkemizde sıradan seçmene de kabul ettirecek istikrarlı çizgisini alternatif muhalefet zihniyetiyle yerleştirebilir. İktidarın olumlu uygulamalarını hiç gocunmadan hakkını vererek siyasi hırsını geriye atıp ülkeyi öne alan politikalar güdebilir. Ülkemizin buna çok ihtiyacı var. Umutları yeşertmesi beklentimiz kuvvetlidir. Böylesi bir tavır hem ülkemiz için hem de parti için hayırlara vesile olacaktır. Hazreti Muhammed’in Medine müdafasında bizzat hendek kazdığı “nefer-önder” halet ruhiyesi içinde MHP nin gelecekteki iktidarı; söylemin ve tavrın değiştirilmesine bağlıdır. Yeni bir ses, yeni bir ufuk şansını iyi kullanması dileğiyle Meral Akşener hanımın başarılı olmasını temenni ediyoruz.