Âlemlere Rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimizin yeni bir doğum yıl dönümünü 22 Aralık yarın akşam içten bağlılıkla kutlayacağız. Bu kutlu doğum ülkemizde olduğu gibi Müslümanlar arasında yüz yıllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta ve derin bir saygıyla anılmaktadır. Sevgili Peygamberimizin doğum yıl dönümlerinde, tüm camilerimizde okunan Mevlitler saygıyla dinlenmekte, aziz ruhuna salât ve selamlar getirmek, Milletimizin Şanlı Peygamberine olan engin sevgi ve bağlılığın bir ifadesidir. Yüce Rabbimiz Onun hakkında, “Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik,” buyurarak, Sevgili Peygamberinin doğumunun tüm varlıklar için ne anlama geldiği, hangi işleve sahip olduğu ve ne derece bir önem ifade ettiğini haber vermiştir.
Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz, gönüllerde tek Allah inancı yerine, birçok batıl Tanrıların yer aldığı, yeryüzünü manevi bir karanlığın kapladığı, insanlığın vahşete düştüğü bir dönemde dünya’ya gelmiştir. Bu olayı Süleyman Çelebi Mevlidinde şöyle ifade eder: “Doğdu ol saatte Sultanı Din, Nura gark oldu semavatü zemin.” Vatan Şairimiz Mehmet Akif, “On dört asır evvel, yine böyle bir geceydi, Kumdan ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi... Dünya neye sahipse onun vergisidir hep. Medyun(borçlu) Ona cemiyeti medyun Ona ferdi, Medyundur O masuma bütün bir beşeriyet. Ya Rab, Bizi mahşerde bu ikrar ile haşret,”der. Necip Fazıl ise, “Sende insan ve toplum, Sende temel ve bina, Ne getirdin, götürdün, bildirdinse amenna,”diyerek dile getirmiştir.
Görüldüğü gibi, Sevgili Peygamberimizin doğuşuyla insanlığın üzerine yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmış, tebliğ ettiği İslam dini ve Kur’an ışığında dünya aydınlanmış, tek Allah inancı ile kalpler nurlanmıştır. İnananlar Onun önderliğinde, kökü yüzlerce yıl derinde olan kötü alışkanlıklarını birden terk etmiş, idareci ve ahlak eğitimcilerinin yüzyıllar boyu yerleştiremediği hak, hukuk, adalet, hürriyet ve insan hakları, on yıl gibi kısa bir süre içinde gerçekleştirerek, veda Hutbesiyle Dünya’ya ilan etmiştir. Böylece cehalet asrı mutluluk asrına dönüşmüş, asırlara taşınarak çağlar ötesiyle kucaklaşmıştır. Onun ahlak eğitiminde, insanları öncelikle Allah’ın birliğine yalnız Ona kulluğa davet ve gerçek kurtuluşun yalnız İslam inancında olduğu gerçeği yer almaktadır.
O Rahmet Peygamberi, verdiği müjdeye kulak verenlere başta ibadetler olmak üzere, bireysel ve toplumsal sorumlulukların eksiksiz yerine getirilmesini öğütlemiş, doğru sözlü olmayı, emanete riayeti, akrabalık bağlarını korumayı, iyilikte bulunmayı, komşularla iyi geçinmeyi ve inandığı gibi yaşamayı öğretmiştir. Yalandan, haksız kazançtan, iftira, gıybet, kötü ahlak ve masum insanlarını kanını dökmenin, yasak olduğu uyarısını yapmıştır. Kısaca insanı insan yapan tüm güzellikleri getirmiştir.
Doğumunu kutladığımız O yüce Peygamberin, hayatımızı aydınlatan insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, kerem ve cömertliğini, insanlığa sunduğu değerleri anlayıp hayatımızı Onun yüce ahlakıyla güzelleştireceğimiz, bir yenileme gecesi olarak anlamalıyız. Böyle Yüce Rabbim cümlemize, böyle kutlu bir gecenin feyiz ve bereketinden istifade edip, Ona hakiki ümmet olan kullarından olmayı nasip eylesin. Bu gece Sevgili Peygamberimize bolca Salavat okuyalım, peşinden akan Müslüman kanının durması için Rabbimize dua ve niyazda bulunalım. Allah’a emanet olunuz.