MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin yazılı basın açıklamasında; Fındık Üreticisi Avrupalı Fındık Baronlarına Marabalık Yapar Hale Gelmiştir.
Fındık, Ülkemizin tarımsal üretimi ve ekonomisi içerisinde önemli bir yeri olan, geleneksel ihraç ürünlerimizden biri olduğunu belirten Tekin; Türkiye; Dünya fındık üretimi sahalarının yaklaşık %80’ine, üretimin ise %75’ine sahiptir. Üretim aşamasında dışa bağımlılığı, yani ithalat girdisinin nerdeyse sıfır olmasına karşın, milli ekonomiye her yıl ortalama 750 milyon dolarlık katkısıyla ülkemizde 4.5 milyon insanın ana geçim kaynağını oluşturmaktadır.'dedi.
Taner Tekin'in yazılı basın açıklaması şöyle devam etti:
Dünya üretiminin azımsanamayacak kadar büyük bir bölümünü oluşturan ülkemizin, fındık rekoltesi, fındık fiyatlarının belirlenmesinde rol oynamaktadır. Fakat, üretim ve rekolte gücünü elinde bulunduran Türkiye dış pazarlarda fiyatların belirlenmesinde bir türlü çiftçinin beklentisini karşılayamamıştır. Bu durum hem üreticiyi, hem ihracatçıyı, hemde ülke ekonomisini zarara uğratmaktadır.
Önceleri Batı Karadeniz Bölgesinde yetiştirilen fındığın, az emekle yetiştirilen bir ürün olması, bölgeden yapılan göçler gibi etkenlerle diğer bölgelere de yayılmıştır. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne göre Türkiye de 43 ilde fındık yetiştiriciliği yapılmasına karşılık, ticarete konu olan üretimin tümüne yakını Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Düzce, Sakarya, Zonguldak, Artvin, Bartın, Kocaeli, Sinop, Gümüşhane, Kastamonu ve Rize illerinde gerçekleştirilmektedir. Tüik verilerine göre dikim alanlarının yaklaşık %70’i fındığın ekolojik bölgesi olan Doğu Karadeniz de yer almaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda 22 TL ye kadar değer kazanan fındığın şuan 8 TL civarında işlem görmesi, 6 TL civarında maliyetle üretim yapan, çiftçinin ise birkaç ihracatçının insafına bırakılması kabul edilemeyecek bir durumdur.
SİYASİ KAYGILAR...
Fındık üreticisinin %80 gibi büyük bır kısmı banka ve kooperatif borçlarının altında ezilmekte ve günü borç yapılandırmalarıyla geçiştirmek durumundadır. AKP hükümetlerinin tamamen siyasi kaygılar ve fındık baronlarının baskılarıyla etkisizleştirdiği Fiskobirlik’in yerine, fındığı tanımayan, fiziki ve bilgi yeterliliği olmayan ofis’in fındık alımı yapmaya başlaması ve ardından alımdan vaz geçmesi, hükümetin söz vermesine rağmen 10 yıldır emanet depoculuk sistemini hayata geçirememesi sorunun bu günkü duruma gelmesindeki en önemli etkenlerden bazılarıdır.
Fındık Üreticisi Marabalık Yapar Hale Geldi
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2009 yılında çıkardığı tebliğle, sahada görev yapan tarım danışmanları, üretim ve kaliteyi artırmak, bilimsel verilere dayalı fındık tarımı ve üreticinin sorunlarının çözümünde önemli katkılar sağlamıştır. Lakin, sistemin tam meyvelerini vereceği düşünülürken, tarım danışmanlarına getirilen sınırlandırma hem çiftçinin mağduriyetine hem de çok sayıda tarım danışmanının işsiz kalmasına yol açmıştır.
AKP hükümetinin son 10 yılda uyguladığı yanlış fındık politikaları sayesinde, fındık üreticisi bütün sezon boyunca cebinden harcayarak 6 TL civarında maliyetle ürettiği fındığı, sezonun sonunda eline geçen 8 TL ye satarak atasından, dedesinden kalan kendi toprağında Avrupalı fındık baronlarına marabalık yapar hale gelmiştir.
FİSKOBİRLİK İTİBARI...
Hükümetin geçmişte yapılan hatalardan geri dönüp, acil bir şekilde fındık meselesine el atması ve öncelikle AKP’nin siyasi ve ekonomik rant kaygılarıyla itibarsızlaştırdığı ve sermayesini üreticisinin alın terilye oluşturan Fiskobirlik’e tekrar itibar kazandırarak, üreticinin ve ülkemizin haklarını kendi piyasasında güçlü ve etkin bir şekilde koruyabilecek, ortağına hak ettiği katma değeri kazandıracak bir yapıya kavuşturması gerekmektedir.
Fındık, özellikle son 10 yılda teslim edildiği rant kapılarının elinden alınarak, devletin güvencesiyle üretimi yapılabilir bir ürün konumuna getirilmelidir.
Üreticinin düşürüldüğü borç batağından kurtaracak gerekli kanuni düzenlemelerin acilen yapılarak çiftçiye rahat bir nefes aldırılmalıdır.
Türkiye’yi fındık piyasasındaki gücünü etkin bir şekilde kullanabilir duruma getirecek adımlar atılarak, ülkemiz hak ettiği üretici ülke konumuna getirilmelidir. Bu durumun olumlu sonuçlarını iç piyasaya yansıtılmalı, fiyatlar kademeli olarak artırılarak, yetiştirici rahat üretim yapabilir hale getirilmelidir.
Üretimde verimliliği artırmak için araştırma ve geliştirme çalışmalarının artırılarak yapılması ve çiftçinin üretim bilincinin oluşmasında yardımcı olacak her türlü desteğin verilmesi ve hepsinden önemlisi, her aşaması tamamen milli olan fındık üretimi için, siyasi ve yandaş unsurların menfaatleri değil, ülke ekonomisi ve bölge halkının geleceği düşünülerek kalıcı politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
Fındık, Ülkemizin tarımsal üretimi ve ekonomisi içerisinde önemli bir yeri olan, geleneksel ihraç ürünlerimizden biri olduğunu belirten Tekin; Türkiye; Dünya fındık üretimi sahalarının yaklaşık %80’ine, üretimin ise %75’ine sahiptir. Üretim aşamasında dışa bağımlılığı, yani ithalat girdisinin nerdeyse sıfır olmasına karşın, milli ekonomiye her yıl ortalama 750 milyon dolarlık katkısıyla ülkemizde 4.5 milyon insanın ana geçim kaynağını oluşturmaktadır.'dedi.
Taner Tekin'in yazılı basın açıklaması şöyle devam etti:
Dünya üretiminin azımsanamayacak kadar büyük bir bölümünü oluşturan ülkemizin, fındık rekoltesi, fındık fiyatlarının belirlenmesinde rol oynamaktadır. Fakat, üretim ve rekolte gücünü elinde bulunduran Türkiye dış pazarlarda fiyatların belirlenmesinde bir türlü çiftçinin beklentisini karşılayamamıştır. Bu durum hem üreticiyi, hem ihracatçıyı, hemde ülke ekonomisini zarara uğratmaktadır.
Önceleri Batı Karadeniz Bölgesinde yetiştirilen fındığın, az emekle yetiştirilen bir ürün olması, bölgeden yapılan göçler gibi etkenlerle diğer bölgelere de yayılmıştır. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne göre Türkiye de 43 ilde fındık yetiştiriciliği yapılmasına karşılık, ticarete konu olan üretimin tümüne yakını Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Düzce, Sakarya, Zonguldak, Artvin, Bartın, Kocaeli, Sinop, Gümüşhane, Kastamonu ve Rize illerinde gerçekleştirilmektedir. Tüik verilerine göre dikim alanlarının yaklaşık %70’i fındığın ekolojik bölgesi olan Doğu Karadeniz de yer almaktadır.
Geçtiğimiz yıllarda 22 TL ye kadar değer kazanan fındığın şuan 8 TL civarında işlem görmesi, 6 TL civarında maliyetle üretim yapan, çiftçinin ise birkaç ihracatçının insafına bırakılması kabul edilemeyecek bir durumdur.
SİYASİ KAYGILAR...
Fındık üreticisinin %80 gibi büyük bır kısmı banka ve kooperatif borçlarının altında ezilmekte ve günü borç yapılandırmalarıyla geçiştirmek durumundadır. AKP hükümetlerinin tamamen siyasi kaygılar ve fındık baronlarının baskılarıyla etkisizleştirdiği Fiskobirlik’in yerine, fındığı tanımayan, fiziki ve bilgi yeterliliği olmayan ofis’in fındık alımı yapmaya başlaması ve ardından alımdan vaz geçmesi, hükümetin söz vermesine rağmen 10 yıldır emanet depoculuk sistemini hayata geçirememesi sorunun bu günkü duruma gelmesindeki en önemli etkenlerden bazılarıdır.
Fındık Üreticisi Marabalık Yapar Hale Geldi
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2009 yılında çıkardığı tebliğle, sahada görev yapan tarım danışmanları, üretim ve kaliteyi artırmak, bilimsel verilere dayalı fındık tarımı ve üreticinin sorunlarının çözümünde önemli katkılar sağlamıştır. Lakin, sistemin tam meyvelerini vereceği düşünülürken, tarım danışmanlarına getirilen sınırlandırma hem çiftçinin mağduriyetine hem de çok sayıda tarım danışmanının işsiz kalmasına yol açmıştır.
AKP hükümetinin son 10 yılda uyguladığı yanlış fındık politikaları sayesinde, fındık üreticisi bütün sezon boyunca cebinden harcayarak 6 TL civarında maliyetle ürettiği fındığı, sezonun sonunda eline geçen 8 TL ye satarak atasından, dedesinden kalan kendi toprağında Avrupalı fındık baronlarına marabalık yapar hale gelmiştir.
FİSKOBİRLİK İTİBARI...
Hükümetin geçmişte yapılan hatalardan geri dönüp, acil bir şekilde fındık meselesine el atması ve öncelikle AKP’nin siyasi ve ekonomik rant kaygılarıyla itibarsızlaştırdığı ve sermayesini üreticisinin alın terilye oluşturan Fiskobirlik’e tekrar itibar kazandırarak, üreticinin ve ülkemizin haklarını kendi piyasasında güçlü ve etkin bir şekilde koruyabilecek, ortağına hak ettiği katma değeri kazandıracak bir yapıya kavuşturması gerekmektedir.
Fındık, özellikle son 10 yılda teslim edildiği rant kapılarının elinden alınarak, devletin güvencesiyle üretimi yapılabilir bir ürün konumuna getirilmelidir.
Üreticinin düşürüldüğü borç batağından kurtaracak gerekli kanuni düzenlemelerin acilen yapılarak çiftçiye rahat bir nefes aldırılmalıdır.
Türkiye’yi fındık piyasasındaki gücünü etkin bir şekilde kullanabilir duruma getirecek adımlar atılarak, ülkemiz hak ettiği üretici ülke konumuna getirilmelidir. Bu durumun olumlu sonuçlarını iç piyasaya yansıtılmalı, fiyatlar kademeli olarak artırılarak, yetiştirici rahat üretim yapabilir hale getirilmelidir.
Üretimde verimliliği artırmak için araştırma ve geliştirme çalışmalarının artırılarak yapılması ve çiftçinin üretim bilincinin oluşmasında yardımcı olacak her türlü desteğin verilmesi ve hepsinden önemlisi, her aşaması tamamen milli olan fındık üretimi için, siyasi ve yandaş unsurların menfaatleri değil, ülke ekonomisi ve bölge halkının geleceği düşünülerek kalıcı politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
MHP'li Tekin; Fındık Üreticisi Marabalık Yapar Hale Geldi başlıklı haber, siyaset haberleri kategorisinde yayınlanmaktadır. Benzer nitelikteki güncel haberler için siyaset haberleri kategorisini ziyaret edebilirsiniz.