Milletvekili genel seçimleri yaklaşıyor.
Partiler ve Milletvekili adayları kazanmak için mücadele edecek.
Meydanlar, caddeler, hatta sokaklar Milletvekili adaylarıyla dolacak.
Milletvekili adayları oy isteyecek. Her seçimde olduğu gibi vatandaşın kandırılması için her türlü imkân seferber edilecek.
Vatandaş yalanlara her ne kadar karnım tok diyorsa da sosyal mühendisler, uzmanlar ve konu mankenleri vatandaşların beynine girecek.
Evlerine televizyonlardan, ceplerine telefonlardan, masalarına bilgisayarlardan, gazetelerden girecekler. Kulakları bangır bangır duyacak, gözleri her baktığı yerde onları görecek.
Billboardlar, Raketler, afiş ve pankartlar her boşluğu dolduracak.
Evlere paketler, kömürler, odunlar hatta beyaz eşyalar taşınacak; garipler bayram yapacak. Köylere, okullar, yollar, sağlık ocakları yapılacak. İşsizlere iş, açlara aş, evsizlere ev, eşsizlere eş, hatta vatansızlara vatan verilecek.
Yalanlara, dolanlara sistemli bir şekilde bağışıklık kazanan vatandaş gülüp geçecek, tepki gösterecek kadar vatandaşlık görevini dahi yerine getiremeyecek.
4-5 senede bir gelen seçimlerde bile dik bir duruş sergileyebilecek kafayı bırakmayacaklar insanlarda. Oy kullanmak için vicdanına danışan vatandaş vicdanla cüzdan arasında gidip gelecek. Belki de vicdanında çalınmış olduğunu fark edecek…
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" veya "Denize düşen yılana sarılır" gibi insan olana yakışmayan bir eğiklik ve eziklik içinde görevini yaptığına inanan insanlarda çıkacak ortaya.
Gerçeklerden bahsedenler, vatandaşın duygularını, inançlarını, hayallerini siyasete alet ederek insanı sömürmeyi reddedenler hayalperest, cahil, siyaset bilmeyenler olarak nitelenecek.
Türk Milleti her ne olursa olsun kaderini tayin edecek olan bu seçimlerde daha dikkatli ve duyarlı olacaktır. Kanmayacak, kandırılamayacaktır.
Türk Milleti Kendisi için olmasada çocukları ve torunları için, neslinin rahat ve huzur içinde yaşaması için daha dikkatli ve daha duyarlı davranacaktır.