7 Haziran seçimlerinden sonra yani 8 Haziran günü başlayan ‘Satranç Oyunu’nun sonuna geldik sayılır. 7 Haziran seçim sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kesinlikle koalisyon kurulmasını istemediğini daha önceki yazılarımda da dile getirmiştim. İlkini 13 Temmuz tarihinde yazdığım ve ikincisini de 24 Temmuz tarihinde yazdığım koalisyonla ilgili yazıların linklerini aşağıya alıyorum. Merak edenler bakabilir.
13 yıldır mütedeyyin halkımızı kandıran AKP ve onun üst aklı, vatandaşın nabzını tutmak için yasa gereği koalisyon kurma çalışmalarını uzattıkça uzattılar. Zaten görevlendirme 33 gün sonra verilmesi de bunun işaretiydi. Yasal süre 45 günlük süre 23 Ağustos 2015 tarihinde sona eriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünkü Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e verilecek olan Üstün Hizmet Madalya töreni sonrası yaptığı açıklamaya göre artık açık etmiş ve 45 günlük süreyi esnetmeyeceğini dile getirmiştir. Bu konuşma ile Ahmet Davutoğlu’nun elini kolunu bağlamış durumda.
Şimdi ne olacak. Yani yarın bir araya gelecek olan Başbakan Ahmet Davutoğulu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu koalisyon kurabilecekler mi? Bize göre asla kuramayacaklar. Çünkü üst akıl kurulmasını istemiyor. Vatandaşı oyalıyorlar. Belki Kemal Kılıçdaroğlu koalisyon kurma konusunda samimi olsa bile Başbakan Ahmet Davutoğlu asla samimi olmadı. Davutoğlu samimi olsa bile olamazdı. Çünkü üst akıl bu koalisyonun kurulmasını istemediği için Ahmet Davutoğlu’nun yapacağı çok fazla bir hareket sahası kalmıyordu. Mecburen onu o makama getiren Recep Tayyip Erdoğan’a karşı durması düşünülemezdi.
Farz edelim ki seçime gittik. Doğu illerinden birçoğunda polis ve asker karakollarından ve kışlalarından dışarıya çıkamazken seçim güvenliği nasıl sağlanacak. 7 Haziran seçimleri nispeten de olsa hayali çözüm süreci sayesinde önemli bir olay yaşanmadan sona ermişti. Halbu ki Cumhurbaşkanı dünkü konuşmasında da dile getirdiği Çözüm Süreci buzdolabına kaldırılmış bir durumda seçim güvenliği nasıl sağlanacak. Yeni bir seçim bu ülkeye kaç trilyona mal olacaktır hesabı yapıldı mı? Cumhurbaşkanının çokta umurunda değil. Ne de olsa örtülü ödeneği var. İstediği yere istediği kadar parayı harcama yetkisi var. Hesabı da sorulamıyor. Ama Emekliye maaş artışı istendiği zaman mali kaynağı nereden bulacaksınız diye çıkışıyorlar. Yeni bir seçimde harcanacak parayla kaçbin kişiye istihdam kapısı açılabilirdi. İktidar mensuplarının ve avenelerinin tuzları kuru nasıl olsa. Onlar için Devlet Malı deniz….
Netice olarak kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı Şah ve Mat diyecek ve ülkemizi yeni bir seçim sath-ı mailine sokacaklardır. Kemal Kılıçdaroğlu ‘da elinde kalan satranç tahtası ve piyonlarla kalesini korumaya çalışacaktır. Halbuki Cumhurbaşkanı Şah demiş onun bile farkında değil. Seçim tarihi açıklandığı gün Mat olduğunu anlayacaktır. Ama iş işten geçmiş olacaktır.
Bir soru, peki Başbakan Ahmet Davutoğlu bu satranç oyununun neresinde idi? Onu da siz okuyucularımızın ferasetine bırakıyorum.
NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE