Başbakan Yıldırım, “2017’de Türkiye bir yatırım yılı olacak” diyerek kdnuşmasını şöyle sürdürdü: “Kamu yatırımlarıyla yetinecek değiliz, Türkiye’yi bir adım öne geçirecek sizlerin yapacağı yatırımlar. Planlarınız, hedeflerinizi asla ertelemeyin, 2017 iyi gelecek. 2017 her bakımdan ülkemiz için daha güzel günleri birlikte yaşayacağımız yıl olacak. 2017’de Türkiye, hem yatırım hem üretim hem istihdam hem de ihracat konularında bütün gayretini, imkanlarını ortaya koyacak. Geçtiğimiz 7 ay içinde birçok olumsuzlukları yaşamamıza rağmen ekonominin ihtiyacı olan kararları hiç gecikmeden aldık. En son aldığımız ekonomik tedbirlere baktığımız zaman, siz bu işi benden daha iyi anlarsınız, ne yapmak istediğimizi gördünüz. Orada yapmak istediğimiz şudur, piyasada nakit sıkıntısı var gibi laflar ediliyor. Yeniden yapılandırma ihtiyacı piyasada 40 milyar lira. Buna gerek yok dedik, biz öyle bir tedbir getirelim ki önümüzdeki yılların ihtiyacını da tahmin ederek piyasanın genişleyeceği bir tedbir alalım, bu ne olmalı? Yeni bir kredi hacmi. Toplam tutarı 250 milyar lira. Nasıl olacak. İhracatla meşgul olanlara yüzde 100 teminatı devlet karşılıyor, kobi olanlara yüzde 90, ticari faaliyetlerde de yüzde 85’ni devlet, yani Kredi Garanti fOnu teminat olarak üstlenecek, böylece ihtiyacımız olan nakit karşılanmış olacak. Bu 3 yıllığına, 3 yıl vadeli böyle bir kaynak. Bunu değerlendireceksiniz. Şimdi envanter çalışmaları yapılıyor, sizin de desteğinize ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.Genç işadamlarına çağrı
“Sizler bu ülkenin, Türkiye’nin geleceğinin teminatınız” diyen Yıldırım, alınan birçok tedbirin olduğunu söyledi. Benim sizlerden istirhamım, milletim adına, arkadaşlar bizim yetkin ve yeterli olduğumuz alanlarda kendi ürünlerimizi tercih edin, tamam olmayan ürün varsa tabii ki dışarıdan alacağız ama olan ürünlerimiz kullanırsak, alırsak onlara öncelik verirsek o sektörü geliştirmiş olacağız. Kaynaklar kalacak istihdam sağlanacak, cari açığımız azalacak. Bunu pekala yapabiliriz. Dünyada herkesin tabi olduğu kurallar var, biz bir kapalı ekonomi değiliz. Korumacılık alenen yapmamız söz konusu olmaz. Bu bir alışkanlığa dönüşürse, bu bir toplumsal şuura dönüşürse o zaman biz yerli sanayimizi, sektörlerimizi geliştirebiliriz. Bir belediye başkanı bana taşları, peyzajı gösteriyor, bak diyor Başbakanım ne kadar güzel olmuş diyor, nereden aldın demi, Çin’den dedi, hiç de güzel olmamış dedim. Pahalı olsun bizim olsun. Para burada kalsın. Dünya ile rekabet edecek altyapıyı da yapalım. Arge çalışmalarına daha fazla önem verelim. Herkesin yaptığı işi yaparsanız orada bir adım öne geçemezsiniz. Bir adım öne geçmenin yolu, akıl teriyle alın terini birleştirmektir.
Türkiye bundan sonra akıl terine yatırım yapacak, alın teri zaten var. Fark yapmak istiyorsak, bir adım öne geçmek istiyorsak akıl terine daha fazla yatırım yapacağız. Araştırma geliştirme, başkasının yapamadığı işler. Yaptığımız ürünün birim değeri 10-20 dolar oluyorsa o zaman bir fark yaptık demektir. Daha çok geliştirme, patent ve sonunda mukayeseli üstünlüğümüzü sağlamış olacağız. Bunu da ülkede refaha, milli servete dönüştürmeyi başarmış olacağız” şeklinde konuştu.
“Sizler bu ülkenin, Türkiye’nin geleceğinin teminatınız” diyen Yıldırım, alınan birçok tedbirin olduğunu söyledi. Benim sizlerden istirhamım, milletim adına, arkadaşlar bizim yetkin ve yeterli olduğumuz alanlarda kendi ürünlerimizi tercih edin, tamam olmayan ürün varsa tabii ki dışarıdan alacağız ama olan ürünlerimiz kullanırsak, alırsak onlara öncelik verirsek o sektörü geliştirmiş olacağız. Kaynaklar kalacak istihdam sağlanacak, cari açığımız azalacak. Bunu pekala yapabiliriz. Dünyada herkesin tabi olduğu kurallar var, biz bir kapalı ekonomi değiliz. Korumacılık alenen yapmamız söz konusu olmaz. Bu bir alışkanlığa dönüşürse, bu bir toplumsal şuura dönüşürse o zaman biz yerli sanayimizi, sektörlerimizi geliştirebiliriz. Bir belediye başkanı bana taşları, peyzajı gösteriyor, bak diyor Başbakanım ne kadar güzel olmuş diyor, nereden aldın demi, Çin’den dedi, hiç de güzel olmamış dedim. Pahalı olsun bizim olsun. Para burada kalsın. Dünya ile rekabet edecek altyapıyı da yapalım. Arge çalışmalarına daha fazla önem verelim. Herkesin yaptığı işi yaparsanız orada bir adım öne geçemezsiniz. Bir adım öne geçmenin yolu, akıl teriyle alın terini birleştirmektir.
Türkiye bundan sonra akıl terine yatırım yapacak, alın teri zaten var. Fark yapmak istiyorsak, bir adım öne geçmek istiyorsak akıl terine daha fazla yatırım yapacağız. Araştırma geliştirme, başkasının yapamadığı işler. Yaptığımız ürünün birim değeri 10-20 dolar oluyorsa o zaman bir fark yaptık demektir. Daha çok geliştirme, patent ve sonunda mukayeseli üstünlüğümüzü sağlamış olacağız. Bunu da ülkede refaha, milli servete dönüştürmeyi başarmış olacağız” şeklinde konuştu.