MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, rüşvetçilerin korunmadığı, yolsuzluk çetelerinin arkalanmadığı bir Türkiye özlemi içinde olduklarını belirterek, "Ayakkabı kutularına haram para destelerini koyanlarla daha fazla yürüyemeyiz. Sizler bir dilim ekmek uğruna ömür tüketiyorsunuz, birileri yattığı yerden servet kazanıyor. Birileri sizden alınan vergilerle keyif sürüyor." dedi.
Devlet Bahçeli, Osmaniye Belediye Konağı’nın açılışında yaptığı konuşmada, Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıl dönümüne tesadüf eden bu anlamlı faaliyeti takdirle karşıladığını belirtti. Bahçeli, "Başarıdan başarıya koşan Osmaniye Belediyesi hepimizin yüzünü güldürmektedir. Yaylalarıyla, kaleleriyle, yiğitleriyle, millet ve memlekete sevgisiyle Cebelibereket her gün güzelleşmekte, her güne umutla bakmaktadır. Açılışını yaptığımız Osmaniye Belediye Konağı’nın tüm vatandaşlarıma hayırlı uğurlu olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin çok zor bir yılı geride bıraktığını, 2014'ün kayıp ve hüsran dolu bir yıl olarak tarihe geçiğini belirten Bahçeli, "Huzursuzluk ve hukuksuzluk 2014’e damga vurmuştur. Hıyanet ve melanet 2014’den kazançlı çıkmıştır. Adaletsizlik, asayişsizlik ve ahlaki düşüklük 2014’ü milletimize zehir etmiştir. Ekonomik sefalet, hayat pahalılığı, zam, vergi ve faiz yağmuru her vatandaşımızın hayatını zindana çevirmiştir. İşsizlik engellenememiş, yoksulluk fren tutmamıştır. Türkiye’nin kötü yönetimi nedeniyle ümitler kaybolmuş, heyecanlar azalmıştır." diye ifade etti.
"ÜLKEMİZ İYİ DURUMDA DEĞİLDİR"
Kontrollü gerilim ustaları, sinsi tezgah ve karanlık kampanya mucitlerinin 2014’ü karaladığını ve karmakarışık hale dönüştürüldüğü belirten Devlet Bahçeli, "İnsanımızı etnik ve mezhep labirentine almak ve birbirine düşürmek için terör maşaları çaba sarfetmiş, müzakereciler geceyi gündüze katmışlardır. Soğuk savaş şartları altında dünyada yaşanan bloklaşmanın bir başka türü, bu defa da ülkemizde oluşmaya yüz tutmuştur. Milleti oluşturan alt kültürel öbekler, kendilerini AKP hükümetinin tazyikiyle üst kültür dairesinden izole etmenin yollarını aramaya başlamışlardır. Çözüm ve barış ismiyle dayatılan ihanet süreciyle birlikte; bu zamana kadar çok nadir görülen etnik şecere merakı vatandaşlarımızda uyanmaya başlamış, bunun sonucunda kardeşlik inancı zedelenmiştir. Geride kalan bir yıl içinde Cumhuriyet’in temel felsefesi daha cüretkar saldırılara maruz kalmıştır. Etnik hezeyanlar ve kimlik merkezli tahrikler devlet ve toplum hayatının işleyişine çomak sokmuştur. Türk milletini birleştiren ve Türkiye’nin temel harcı olan ortak değerler tahrip edilerek toplumsal gerginlik ve ayrışma dinamiği haline getirilmiştir. Ve bu tahribatın etrafında oluşturulan gerilim alanları gün be gün genişletilerek, Türkiye çok tehlikeli ve adı konulmamış bir buhran döngüsünün içine hapsedilmiştir. 2014 yılında milli birliğimizi ve güvenliğimizi hedef alan iç ve dış tehditler katlanarak devam etmiştir." şeklinde kouştu.
Tahriklerin kasıtlı olarak yaygınlaştırıldığını ve AKP politikalarından bölücülerin cesaret bulduğunu, Türkiye’yi bir kardeş kavgasına sürüklemek için adeta rekabet ve yarış içine girdiğini ifade eden Bahçeli 'Çözüm' adı verilen süreç ihanetiyle etnik temelde ayrışmanın fitilinin ateşlendiğini ifade etti. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye üzerinde menfi hesapları olanların gerçek yüzü, gerçek emel ve hedefi bir kez daha ayan beyan ortaya çıkmıştır. Kardeşliğimizi yaşatmak varken, küslük özendirilmiştir. Bin yıllık mirası, bin yıllık kaynaşmayı sağlamlaştırmak dururken, ayrımcılık teşvik edilmiştir. Milli ve üniter devlet yapımız ile milli varlığımız malum çevrelerin taciz ve taarruzuna uğramıştır. Önüne gelen Türkiye’nin dirliğine, milletin birliğine kast etmiştir. Geldiğimiz vahim noktada, Türkiye’nin bağımsızlığına ve güvenliğine yönelik tahribat kampanyası çok tehlikeli düzeylere taşınmıştır. Buna engel olmalıyız, bu kötü gidişi tersine çevirmeliyiz. Türkiye’nin bugünkü yürek burkan manzarasını kabul etmek mümkün değildir. Milli bekamızı yıkmaya çalışanlara göz yummak akıl dışılıktır. Adı, şanı, şöhreti ve hatırası karşısında tarihin titrediği, coğrafyaların dize geldiği aziz milletimizi masalarda böldürmeyiz, pazarlık malzemesi yaptırtmayız. Şehit yadigârı topraklarımızda gözü olanları affetmeyiz, bir insanımızdan bile vazgeçmeyiz. Tertemiz bir sayfaya ihtiyacımız vardır."
Yenilenmiş bir iradeyi ve herkesi bağrına basan güçlü ve milli bir iktidarı Osmaniye'nin sabırsızlıkla beklediğini ve rüşvetçilerin korunmadığı, yolsuzluk çetelerinin arkalanmadığı bir Türkiye özlemi çektiklerini belirten Bahçeli, "Ayakkabı kutularına haram para destelerini koyanlarla daha fazla yol yürüyemeyiz. Fildişi kulelerden, sırça köşklerden bakanlara tolerans gösteremeyiz. Sizler bir dilim ekmek uğruna ömür tüketiyorsunuz, birileri yattığı yerden servetine servet katıyor. Sizler ne giyeceğinizi, ne yiyeceğinizi, nasıl geçineceğinizi düşünüyorsunuz; birileri sizden alınan vergilerle keyif ve saltanat sürüyor. Bu reva mıdır? Bu helal midir? Bu hak mıdır? Bu insanlık mıdır? Dualarımızda Türklüğün payidarlığı, İslam’ın ayağa kalkışı vardır. Düşlerimizde kıtalara yön vermiş, insanlığa asalet tebliği etmiş muazzam bir kudreti tekrar canlandırmak yatmaktadır." dedi.
Devlet Bahçeli, Osmaniye Belediye Konağı’nın açılışında yaptığı konuşmada, Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıl dönümüne tesadüf eden bu anlamlı faaliyeti takdirle karşıladığını belirtti. Bahçeli, "Başarıdan başarıya koşan Osmaniye Belediyesi hepimizin yüzünü güldürmektedir. Yaylalarıyla, kaleleriyle, yiğitleriyle, millet ve memlekete sevgisiyle Cebelibereket her gün güzelleşmekte, her güne umutla bakmaktadır. Açılışını yaptığımız Osmaniye Belediye Konağı’nın tüm vatandaşlarıma hayırlı uğurlu olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin çok zor bir yılı geride bıraktığını, 2014'ün kayıp ve hüsran dolu bir yıl olarak tarihe geçiğini belirten Bahçeli, "Huzursuzluk ve hukuksuzluk 2014’e damga vurmuştur. Hıyanet ve melanet 2014’den kazançlı çıkmıştır. Adaletsizlik, asayişsizlik ve ahlaki düşüklük 2014’ü milletimize zehir etmiştir. Ekonomik sefalet, hayat pahalılığı, zam, vergi ve faiz yağmuru her vatandaşımızın hayatını zindana çevirmiştir. İşsizlik engellenememiş, yoksulluk fren tutmamıştır. Türkiye’nin kötü yönetimi nedeniyle ümitler kaybolmuş, heyecanlar azalmıştır." diye ifade etti.
"ÜLKEMİZ İYİ DURUMDA DEĞİLDİR"
Kontrollü gerilim ustaları, sinsi tezgah ve karanlık kampanya mucitlerinin 2014’ü karaladığını ve karmakarışık hale dönüştürüldüğü belirten Devlet Bahçeli, "İnsanımızı etnik ve mezhep labirentine almak ve birbirine düşürmek için terör maşaları çaba sarfetmiş, müzakereciler geceyi gündüze katmışlardır. Soğuk savaş şartları altında dünyada yaşanan bloklaşmanın bir başka türü, bu defa da ülkemizde oluşmaya yüz tutmuştur. Milleti oluşturan alt kültürel öbekler, kendilerini AKP hükümetinin tazyikiyle üst kültür dairesinden izole etmenin yollarını aramaya başlamışlardır. Çözüm ve barış ismiyle dayatılan ihanet süreciyle birlikte; bu zamana kadar çok nadir görülen etnik şecere merakı vatandaşlarımızda uyanmaya başlamış, bunun sonucunda kardeşlik inancı zedelenmiştir. Geride kalan bir yıl içinde Cumhuriyet’in temel felsefesi daha cüretkar saldırılara maruz kalmıştır. Etnik hezeyanlar ve kimlik merkezli tahrikler devlet ve toplum hayatının işleyişine çomak sokmuştur. Türk milletini birleştiren ve Türkiye’nin temel harcı olan ortak değerler tahrip edilerek toplumsal gerginlik ve ayrışma dinamiği haline getirilmiştir. Ve bu tahribatın etrafında oluşturulan gerilim alanları gün be gün genişletilerek, Türkiye çok tehlikeli ve adı konulmamış bir buhran döngüsünün içine hapsedilmiştir. 2014 yılında milli birliğimizi ve güvenliğimizi hedef alan iç ve dış tehditler katlanarak devam etmiştir." şeklinde kouştu.
Tahriklerin kasıtlı olarak yaygınlaştırıldığını ve AKP politikalarından bölücülerin cesaret bulduğunu, Türkiye’yi bir kardeş kavgasına sürüklemek için adeta rekabet ve yarış içine girdiğini ifade eden Bahçeli 'Çözüm' adı verilen süreç ihanetiyle etnik temelde ayrışmanın fitilinin ateşlendiğini ifade etti. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye üzerinde menfi hesapları olanların gerçek yüzü, gerçek emel ve hedefi bir kez daha ayan beyan ortaya çıkmıştır. Kardeşliğimizi yaşatmak varken, küslük özendirilmiştir. Bin yıllık mirası, bin yıllık kaynaşmayı sağlamlaştırmak dururken, ayrımcılık teşvik edilmiştir. Milli ve üniter devlet yapımız ile milli varlığımız malum çevrelerin taciz ve taarruzuna uğramıştır. Önüne gelen Türkiye’nin dirliğine, milletin birliğine kast etmiştir. Geldiğimiz vahim noktada, Türkiye’nin bağımsızlığına ve güvenliğine yönelik tahribat kampanyası çok tehlikeli düzeylere taşınmıştır. Buna engel olmalıyız, bu kötü gidişi tersine çevirmeliyiz. Türkiye’nin bugünkü yürek burkan manzarasını kabul etmek mümkün değildir. Milli bekamızı yıkmaya çalışanlara göz yummak akıl dışılıktır. Adı, şanı, şöhreti ve hatırası karşısında tarihin titrediği, coğrafyaların dize geldiği aziz milletimizi masalarda böldürmeyiz, pazarlık malzemesi yaptırtmayız. Şehit yadigârı topraklarımızda gözü olanları affetmeyiz, bir insanımızdan bile vazgeçmeyiz. Tertemiz bir sayfaya ihtiyacımız vardır."
Yenilenmiş bir iradeyi ve herkesi bağrına basan güçlü ve milli bir iktidarı Osmaniye'nin sabırsızlıkla beklediğini ve rüşvetçilerin korunmadığı, yolsuzluk çetelerinin arkalanmadığı bir Türkiye özlemi çektiklerini belirten Bahçeli, "Ayakkabı kutularına haram para destelerini koyanlarla daha fazla yol yürüyemeyiz. Fildişi kulelerden, sırça köşklerden bakanlara tolerans gösteremeyiz. Sizler bir dilim ekmek uğruna ömür tüketiyorsunuz, birileri yattığı yerden servetine servet katıyor. Sizler ne giyeceğinizi, ne yiyeceğinizi, nasıl geçineceğinizi düşünüyorsunuz; birileri sizden alınan vergilerle keyif ve saltanat sürüyor. Bu reva mıdır? Bu helal midir? Bu hak mıdır? Bu insanlık mıdır? Dualarımızda Türklüğün payidarlığı, İslam’ın ayağa kalkışı vardır. Düşlerimizde kıtalara yön vermiş, insanlığa asalet tebliği etmiş muazzam bir kudreti tekrar canlandırmak yatmaktadır." dedi.