MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İktidar, yoksullarımızdan esirgediğini para babalarına ikram etmiş, öksüzün nafakasını ayakkabı kutularına saklamış, emeklimizin paralarını, asgari ücretle geçinen milyonların ekmeğini ona buna yem etmiştir. Türk milleti bu zalim iktidarın hesabını sandıkta görecektir. Milli irade haramilerin saltanatını sandıkta bitirecektir. Hırsızlığın hükümranlığı, yağmanın egemenliği, soyguncunun düzeni yakında son bulacak, yakında küllenecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, milletimize kaşıkla verip kepçeyle alan, vatan evlatlarının hakkını bakan evlatlarına peşkeş çeken, bacanaklardan yolsuzluk bacası inşa edenlerin kulağından tuttuğu gibi doğru Yüce Divan'a gönderecektir. Biz, bu tarihi hesaplaşmaya hazırız" dedi.
Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, milletin iktidarın neden olduğu gerilim ve cepheleşmelerden dolayı eziyet ve çile çektiğini öne sürerek, yaşanan bozgunların milli varlığı ve birliği hedef aldığını söyledi.
-"Türkiye'nin 17 Aralık'tan bu tarafa ekonomik kaybı 150 milyar lira"-
Türkiye'nin AK Parti döneminde ithalat cenneti haline geldiğini ileri süren Bahçeli, 2012'de 84 milyar dolar olan dış ticaret açığının geçen yılın 11 aylık döneminde 89 milyar dolara ulaştığını belirtti. 2013'te dolar kurunun Türk lirası karşısında yüzde 21 değer kazandığını dile getiren Bahçeli, "Özellikle 17 Aralık 'Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'ndan bugüne kadar milli paramızın değer kaybı, yaklaşık yüzde 7,5 civarındayken Borsa İstanbul 100 Endeksi'ndeki kayıp ise yüzde 11'i geçmiş durumdadır. Faizler yüzde 10'u geçmiştir. Türkiye'nin 17 Aralık'tan bu tarafa ekonomik kaybı 150 milyar Türk lirasını bulmuş. Dövizdeki artış, bu kapsamda borcu olan vatandaşlarımızı korku ve kaygıya sevk etmektedir. İthalatçı firmalar ise karşılaşacakları külfet ve maliyetin boyutunu bugünden kestirememektedir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan ve çevresinin ekonomiyi yönetmekten aciz olduğunu ileri süren Bahçeli, şöyle konuştu:
"İktidar, yoksullarımızdan esirgediğini para babalarına ikram etmiş, öksüzün nafakasını ayakkabı kutularına saklamış, emeklimizin paralarını, asgari ücretle geçinen milyonların ekmeğini ona buna yem etmiştir. Türk milleti bu zalim iktidarın hesabını sandıkta görecektir. Milli irade haramilerin saltanatını sandıkta bitirecektir. Hırsızlığın hükümranlığı, yağmanın egemenliği, soyguncunun düzeni yakında son bulacak, yakında küllenecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, milletimize kaşıkla verip kepçeyle alan, vatan evlatlarının hakkını bakan evlatlarına peşkeş çeken, bacanaklardan yolsuzluk bacası inşa edenlerin kulağından tuttuğu gibi doğru Yüce Divan'a gönderecektir. Biz, bu tarihi hesaplaşmaya hazırız. Bu karanlık devri kapatmak için inançlı ve azimliyiz. Haksızlığın, hukuksuzluğun ve rüşvet eşkıyalığının hakkından ve üstesinden gelmek için sabırsız ve son derece de heyecanlıyız."
Bahçeli, Türkiye'nin toplumsal dokusunun yara aldığını, milli bünyenin hasar gördüğünü belirterek, devletin ana omurgasının çatırdadığını savundu. Hukuk devleti ilkesinin tahrip edildiğini ileri süren Bahçeli, iktidarın rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtbas etmek için 12 Eylül referandumundaki tutum ve beyanlarından tamamen saptığını iddia etti. Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
Referandum öncesinde söyleyenlerin kayıtlı ve ortada olduğunu anlatan Bahçeli, Başbakan'ın "geçmişteki evetinde bin pişman olduğunu" savundu. Bahçeli, "HSYK özelinde geçmişte yanlış yaptığını kabullenmekte, bir hatadır oldu demeye getirmektedir. Başbakan 3,5 yıl sonra rüzgargülü gibi, fırıldak gibi, çarkıfelek gibi dönüşünün bedelini nasıl ödeyecektir?" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın referandum sürecindeki HSYK'ya ilişkin bazı ifadelerini hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Başbakan Erdoğan'ın HSYK'yı öven, göklere çıkaran, yere göğe sığdıramadığı daha birçok sözleri vardır. Ancak bugün HSYK'ya 'yetkim olsa yargılardım, suç işliyor, millet yargılayacak, yanlış yaptık' ifadeleriyle cepheden saldırmaktadır. Başbakan'ın dünü yalan, bugünü riya, yarını da kapkaradır. Bu şahıs bilmiyorsa kendisine hatırlatırım ki, imanın kaynağı doğruluk, küfrün sancağı ise yalandır. Kendisi de Başyalan unvanını çoktan almıştır."