Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN Başbakan’ın Ağrı konuşmasına karşı basın açıklaması yaptı.
Büyükataman'ın basın açıklaması şöyle:
Büyükataman'ın basın açıklaması şöyle:
Başbakan gezdiği, gittiği, konuştuğu her platformda paralelden girmekte, Pensilvanya’dan çıkmaktadır. Son olarak Ağrı’da bu söylemleri yinelemiş, partimizin Pensilvanya ile işbirliği yaptığını iddia emiştir.
Başbakan’a göre, devlet içinde yuvalanmış çeteler ve örgüt elebaşları harekete geçmiş, AKP hükümetini ve Türkiye’yi hedef almıştır. Haşhaşi, neo-ergenekon, virüs, sülük, vaiz lobisi, beddua lobisi, kan lobisi, çıkarcılar, ananasçılar, sahte peygamberler, âlim müsveddeleri, telekulaklar, röntgenciler, kaset imalatçıları gibi ithamlarla önüne gelene saldırmaktadır.
Başbakan milletimize karşı 30 Mart seçimleri öncesinde başlattığı çok acımasız, çok vahşi, çok kalleş psikolojik harekâtına devam etmektedir.
Başbakanlık’ta kurgulanan algı operasyonlarıyla yalanı gizleme, rüşveti saklama, yolsuzluğu örtme, para kasalarını hasıraltı yapma planları işletilmektedir.
Başbakan ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarları görmezden gelmekte, ilgili Banka Genel Müdürü’ne “saflık yapmış” diyerek arka çıkmaktadır. Hükümeti rüşvet zincirleriyle bağlayan, bakan ve çocuklarını avucunun içine alan kişiyi “hayırsever işadamı” olarak tanımlamaktadır. 17 Aralık’tan sonra istifa etmek zorunda kalan bakanlarını her fırsatta savunmaktadır.
Başbakan pişkinlikte öyle bir noktaya gelmiştir ki, çikolata kutularında milyon dolar rüşvet alan, Bakara-Makara diyerek yüce Kitabımızın kutlu ayetleriyle dalga geçen eski bakanın dahi arkasında durmaktadır.
Evdeki milyarları sıfırlamak amacıyla oğluyla yaptığı telefon konuşmalarını montaj, dublaj ve piyes sözleriyle yok saymaktadır.
Başbakan Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet iddialarını iftira, fitne, takiye, yalan, sabotaj, kirli eller, tuzak, komplo, suikast, uydurma operasyon, millete karşı kampanya olarak sunmakta, bütün hırsızlıkları, arsızlıkları, yolsuzlukları görmezlikten gelerek hala Pensilvanya demekte, MHP demekte, işbirliği demekte ısrar etmektedir. Başbakan’ın bu söylemleri tarz haline getirdiği cambaza bak siyasetinden başka bir şey değildir. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” Washington ile işbirliği halinde olanlar herkesi bir yerle işbirliği içerisinde zannetmektedir. Manevi değerlerimizi istismar eden, bölücülere umut veren, PKK’ya el uzatan, Washington’dan hiza alan Başbakan, herkesi kendisiyle karıştırmamalıdır.
Öte yandan Başbakan’ın Ağrı'daki konuşmasında "BDP/HDP siyasi Kürtçülük yapıyor" demesi, bizi şaşkınlığa sevk etmiştir. Bu kadar muazzam bir öngörü sahibi siyasetçi her toplumda zuhur etmez! İhtimaldir ki bundan sonra da “Apo bölücübaşıdır, bebek katilidir.” kehanetini ortaya koyacaktır.
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için milli değerleri istismar etmesi aziz milletimizin yabancı olduğu bir husus değildir.
Sayın Genel Başkanımız tarafından, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak ifade edilen “Çatı Aday Projesi” adeta AKP’nin korkulu rüyası olmuştur. Başbakan’ın Ağrı’da söylediği, “O çatı 30 Mart’ta uçtu”söylemi bu korkunun tezahürüdür. Sayın Genel Başkanımızın çıkışı ve bu çıkışın millet nezdinde karşılık bulmasıyla Cumhurbaşkanlığını çantada keklik görenlerin ruh hali bozulmuştur.
Bize göre; Cumhurbaşkanı olacak kişi önce Türk milletini zihnen ve ahlaken kabullenecek, Cumhurbaşkanlığı yeminine sadakatle bağlı kalacak birisi olmalıdır. Cumhurbaşkanı’na AKP’nin karanlık odaları değil, aziz Türk milleti karar vermelidir.
MHP olarak biz bu seçime partilerin seçimi olarak değil, milletimizin büyük çoğunluğunun onay vereceği, benimseyeceği değerli bir şahsın Cumhurbaşkanlığı makamına getirilmesi olarak bakmaktayız.
Milletimiz içine düşürüldüğü kısır ve zararlı çekişmeden bıkmıştır. Türk milleti artık kaynaşma ve kucaklaşma aramaktadır. Kaçınılmaz hesaplaşma, bastırılamaz milli irade, yayından fırlayan ok gibi olan milli şuur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Başbakan’a, pazarlık ortaklarına, yabancılardan merhamet uman zavallılara gereken cevabı verecektir.