Genel Başkan Gültekin Uysal ve başkanlık divanı üyeleri hafta soınunda ilk olarak Merkez Karar Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Genel Başkan Uysal’ın sunuş konuşmasının ardından Ekonomik İşler Başkanı Aydın Sezer, Türk ekonomisinin içinde bulunduğu durumla ilgili bir sunum yaptı.
Genel Başkan Uysal, yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından Türkiye’nin her yerinden gelen DP İl Başkanlarıyla bir araya geldi.. Genel Başkan Uysal ve başkanlık divanı üyelerinin sunumlarının ardından il başkanları birer konuşma yaptı.
Genel Başkan Uysal, yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından Türkiye’nin her yerinden gelen DP İl Başkanlarıyla bir araya geldi.. Genel Başkan Uysal ve başkanlık divanı üyelerinin sunumlarının ardından il başkanları birer konuşma yaptı.
“Genel Merkezde İftar Programı”
İftar saati nedeniyle İl başkanları toplantısına ara verildi. DP Genel Merkezinde verilen iftar yemeği kuran-ı kerim okunarak ve dua eile başladı. İftardan sonra kürsüye gelen Genel Başkan Gültekin Uysal yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.
“Bu büyük davanın asıl sahipleri, büyük demokratlar. Besmelede bereketi aradığımız bir aydayız..” diyerek başladığı konuşmasına Uysal şöyle devam etti:
“ Türkiye’nin özlediği irade, bizim irademizdir. “
“Türkiye’nin özlediği irade, bizim irademizdir. Türkiye’deki sancılı günleri geride bırakmak için Demokrat Parti olarak aynı kökten beslenen , kendi insanlarımızla beraber yeniden bir araya gelmek ve buluşmak durumundayız. Biz siyaseti, başkalarının ara elemanı olmak için yapmıyoruz. Biz siyaseti, birilerini kazandırmak, birilerini de kaybettirmek için yapmıyoruz. Milletin bize özlem duyduğu ortadadır. Kendi içimizden başka siyasi hareketlerde şahsi beklentilerini karşılamak cihetine gidenler olabilir.
Ama bugün başka hiçbir kaygı taşımadan bu davanın bayrağını taşıyan kale gibi duran teşkilatımızla beraber inandığımız ideallere sonuna kadar sadakat göstererek bu yolda yürümek durumundayız.. Biz sıkışan ve daralan, adeta siyahla beyaz arasına sıkıştırılan Türkiye gündemi içerisinde biz, milletin gündemini, gerçek Türkiye’nin gerçek gündemini konuşmaya gayret gösteriyoruz.
Bugün birileri kendilerine geçmiş arayabilir. Ama biz geçmişimizi satır satır biliyoruz.. Tarih bilmeyen devlet adamları pusulasız gemiye benzer .. Kendi insanıyla didişen bir rejimin adı asla Cumhuriyet olamaz.. Ülkelerin, devletlerin, milletlerin zaman zaman biriken problemlerini bir kriz hali içerisinde, bir patlamayla geniş halk kitlelerini farklı istikametlere sevkettiğini yaşadık, yaşıyoruz..
İnsanların etnik kökenine, meshebine, farklılıklarına bakmaksızın, hür ve eşit vatandaşlık temelinde bu ülkeye sonuna kadar sadakat gösteren bütün insanlarımızı eşit gören, ötekisi olmayan bir siyasetin sahibi olarak aynı vazifemizi bugün de icra etmek durumundayız.
“İktidar, gerilimlerden besleniyor”
Yüzde 50 +1’e kilitlenerek, yönetme meşruiyetini milletten alarak, bu meşruiyeti ve hakkını bir ezme hakkı olarak değerlendirenlerin, dışlayanların, ötekileştirenlerin bugün Türkiye’yi getirdiği nokta ortadadır.
Bizim de bu gerilimlerden beslenen siyasetin karşısına pozitif bir siyaset icra etmek durumundayız.. Hakikati yalanlarından ayıracak vazifeyi de yine bizler görmek durumundayız. Kolluk kuvvetlerinin istihbarat örgütlerinin bile bu mücadelede taraf yapıldığı, mülkü adaletin temeli yapacaklarına, iktidarın temeli yaparak sürdürdükleri bu siyaset pek çok insanımızı rahatsız ettiği ortadadır. Özellikle de medyada adeta bir kadastro geçirircesine, kullanım haklarını kendilerinde tuttuklarını görüyoruz.
“Şah olmak istiyoruz diyerek girdikleri bu oyunda mat olmuşlardır..”
‘Şam’da Cuma Namazı kılacağım’ diyenlerin bugün ateşi maalesef Reyhanlı’ya, Ceylanpınar’a düşürdüğünü görüyoruz. Bu büyük ülkeyi tarihinde hiç olmadığı kadar bulunduğu coğrafyada yalnızlaştıran anlayış bu anlayıştır. Şah olmak istiyoruz diyerek girdikleri bu oyunda mat olmuşlardır.. Ümit ederiz ki bu millet mat olmasın..
Bugün ırakta olduğu gibi, daha dün ‘kırmızı çizgilerimiz var’ diyenlerin bu coğrafyada elinde kala kala Barzani dışında bir siyasi aktör kalmamıştır. Türkiye’de silahı bir alternatif olmaktan çıkarmadan bu bölgede demokrasiyi kuramazsınız.. İktidarın barış süreci olarak adlandırdığı uzun vadede Türkiye’yi daha uzun bir savaşın içine düşürecek bir hamlenin ön adımı olduğunu idrak etmek durumundayız .”
Genel Merkezdeki iftara eski bakanlar kurucu üyeleri ile eski milletvekilleri de katıldı.