Afyonkarahisar'da 34 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Afyonkarahisar Sivil Toplum Platformu tarafından "Afyon Milli İradeye Sahip Çıkıyor" yürüyüşü gerçekleştirildi.
İmaret Camisi önünde toplanan yaklaşık 4 bin kişilik grup, Anıtpark'a kadar yürüdü. Yürüyüşe, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkarahisar Sivil Toplum Platformu üyeleri ile yaklaşık 4 bin vatandaş katıldı.
Platform adına açıklama yapan Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, Gezi Parkı olayları ve eğitimdeki dönüşüm süreciyle başlayıp, 17 Aralık 2013'ten itibaren "yolsuzluk ve rüşvet operasyonu" adı altında yapılanların Türkiye'ye büyük zararlar verdiğini gördüklerini söyledi.
Bu operasyonları dünya egemenleri ve onlarla işbirliğini yapan bir zümrenin gerçekleştirdiğini savunan Çelik, şöyle konuştu:
"Operasyonlar, Türkiye'nin istikrar ve ekonomisine kasıt niyeti taşıyor. Bu operasyonların arkasında Türkiye'yi aydınlık geleceğe taşıyacak devasa projelerden rahatsızılık duyan uluslararası şirketler olduğunu ibretle görmekteyiz. Bu memlekette onurlu bir insan olmanın, özgür olmanın, milli ve manevi değerlere sahip olmanın ödenmesi gereken bir bedeli varsa bu bedeli hep birlikte ödeyeceğiz. Milli iradeyi temsil eden merhum Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve Muhsin Yazıcıoğlu'na reva görülen zulüm geleneğinin, milletimizin oyuyla iktidara gelen Sayın Başbakanımıza da uygulanmasına asla izin vermeyeceğiz."
Grup, açıklamanın ardından dağıldı.
-Uşak
Uşak'ta 26 sivil toplum kuruluşu tarafından oluşturulan Milli İradeye Saygı Platformu üyeleri, Türkiye üzerinde oynanan oyuna izin vermeyeceklerini belirterek, sandıkla gelenin sandıkla gitmesi gerektiğini açıkladı.
Bir otelde basın toplantısı düzenleyen Milli İradeye Saygı Platformu adına açıklama yapan MÜSİAD Uşak Şube Başkanı Nuri Arslan, şehit cenazelerinin gelmediği, siyasi ve ekonomik istikrarın yaşandığı, devlet ve millet kucaklaşmanın yeniden sağlandığı bir zamanda, mevcut siyasi ve toplumsal iradenin, dışarıdan ve içeriden sinsi ve planlı bir saldırıyla karşı karşı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Milletimiz, çok şeyler gördü ve yaşadı, İslam düşmanlarının Müslümanlar arasına sokmaya çalıştığı fitneye alet olmayacaktır. Bugün olduğu gibi, 28 Şubat'ta ve şimdi Mısır ve Bangladeş'te illegal yollarla halkın oyuna ipotek konduğunu görmekteyiz.
Ülkemizde bu oyunun oynanmasına müsaade etmeyeceğiz. Sandıkla gelen, sandıkla gitmelidir. Kirli yöntemleri ile iktidarı devirmeye çalışan küresel güçler ve iş birlikçileri şunu iyi bilmelidir ki, sessiz milyonlar Türkiye'nin yakın geçmişinde yaşanan bir çok olaylarda sizleri tanımıştır''
Türkiye'de Gezi olaylarının benzeri bir oyunun yeniden sahnelenmesine izin vermeyeceklerini belirten Aslan, halkın meşru iktidarı meşru yollarla değiştirebileceğini söyledi.
-Mardin
Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu sözcüsü Mustafa Aydın, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Ülkenin siyasi rotasını başka güçler ve yapılar değil yalnızca millet belirler" dedi.
Mardin'de 43 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu ile kanaat önderleri Vali Ozan Caddesi'nde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile Başbakan Erdoğan'a destek verdi ve dua etti.
Grup adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Aydın, İslam dünyasının hezimet ve sefaletten kurtulmak için bir çıkış yolu aradığı, farklı ülkelerde işbirlikçi zorba yönetimlerine başkaldırdıkları bir dönemde, siyasi ve ekonomik istikrarı sağlayan güçlü bir Türkiye'de muktedir bir hükümetin olmasını büyük bir imkan olarak gördüklerini söyledi.
Bu imkanı heder edecek ve istikrarımızı bozacak içeriden ve dışarıdan her türlü girişimin karşısında olduklarını belirten Aydın, şöyle dedi:
"Ülkenin siyasi rotasını başka güçler ve yapılar değil yalnızca millet belirler. 17 Aralık'ta yapılan operasyon ve akabinde planlanan yeni operasyon girişimleri kamuoyunda bir çok soru işareti oluşturmuş ve 'ne oluyoruz' diye sorulmaya başlanmıştır. Varsa bir yolsuzluk ve ahlaksızlık, mutlaka soruşturulmalı, suçu işleyenler kim olursa olsun hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır. Bu konuda imtiyazlı ve ayrıcalıklı hiçbir kişi ya da grup olmamalıdır. Ancak çok önceden hazırlanıp planlanmış bu operasyonlar farklı konularda, farklı zamanlarda, farklı kişilerin, farklı suçlama iddialarını içeren dosyaları birleştirilerek adeta imha gücü yüksek bir patlayıcıya dönüştürülme teşebbüsünü de herkes görmekte ve endişelenmektedir."
- Dualı destek
Açıklamanın ardından Ensar Vakfı Mardin Şube Başkanı emekli imam Zeynel Tepret dua etti.
Tepret, duasında "Müslümanların güven huzur ve refahı için bir umut oluşturan sayın Başbakanımızı her türlü şer odaklarından koru yarabbi. Müslümanları birbirine düşürerek, fitne ateşini tutuşturarak içeriden ve dışarıdan işbirliği yapıp Müslümanları birbirine kırdırarak ülkemizin güven huzur ve istikrarına kast edenlere fırsat verme yarabbi" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasına Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, AK Parti İl Başkanı İbrahim Fide ile çok sayıda vatandaş da destek verdi.
Bu arada Midyat ilçesinde de STK'lar İstanbul merkezli operasyonla ilgili "Hiçbir vesayeti kabul etmeyeceğiz" adlı basın açıklaması yaptı.
-Şanlıurfa
Şanlıurfa Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde bir araya gelen grup adına ortak basın açıklamasını okuyan Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, millet iradesine sahip çıkmak için bir araya geldiklerini söyledi.
Operasyonun farklı bir boyut kazandığını aktaran Coşkun, bu süreçte bilgi kirliliğiyle masumiyet karinesinin ayaklar altına alındığını dile getirdi.
Operasyonun küresel ölçekli bağlantıları olabileceğine dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti:
"Son günlerde eski Türkiye'nin özlemini kuran kimi odaklar, yeni tertipler kurarak, Türkiye'nin yakalamaya çalıştığı huzur ve güven ortamını, kalkınma hedeflerini, uluslararası arenadaki tercihlerini ve savunma sanayisindeki bağımsızlık ideallerini baltalamak için devreye girdi. Bu topraklar üzerinde yaşayan milletin hiçbir ferdi yolsuzluğu hoş görmez. Bu konuda suçluluğu ispatlanan herkesin en ağır cezaları almaları gerekmektedir. Ancak yaşanan olayların tertip şekli, birleştirilen soruşturmalar, toplum mühendisliği çalışmasının sonucu olarak ortaya çıktığı belli olan ayakkabı kutusu algısı ve sürekli şekilde yazılı, görsel, sosyal medya üzerinden pompalanan itibarsızlaştırma çalışmaları, yargı mensuplarının yürütme alanına giren konularda bildiri yayınlamaları, yapılmaya çalışılan darbenin boyutlarını göstermektedir."
Türkiye'deki barış havasının baltalanmaya çalışıldığını belirten Coşkun, özelde bölgenin ve genelde Türkiye’nin en büyük projesi olan "Kürt meselesinin" çözülmesi ve eşit yurttaşlık temelli kardeşlik çalışmalarını sekteye uğratmak için aylardır çeşitli provokasyonlarla sahada çalışanların, şimdi bu kirli operasyonla önemli bir fırsat yakaladıklarını zannettiklerini ifade etti.
Ülkeyi seven herkesin bu operasyona karşı durarak, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkması gerektiğini savunan Coşkun, "Bu odakların amacı, Türkiye’yi 2001 yılındaki kriz dönemlerine geri götürmek, her gün onlarca insanın hayatını kaybettiği çatışma ortamını hortlatmak, dış siyasette yakalanan imajı yerle bir etmek, 10 yıldır milletin alın teriyle ilmek ilmek döşenen yatırımları ve normalleşme adımlarını değersizleştirmek ve en önemlisi millet iradesinin temsil görevini üstlenen hükümeti devirmektir" diye konuştu.
Açıklamanın ardından bir süre oturma eylemi yapan grup üyeleri, daha sonra olaysız dağıldı.
-Şırnak'ta mevlit
Şırnaklı kadınlar İstanbul merkezli operasyonla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek için Kürtçe mevlit okuttu.
Geleceğe Işık Saçan Şırnak Kadın Derneği üyelerinden oluşan 50 kadın, dernek binasında bir araya gelerek Başbakan Erdoğan'a destek için Kürtçe mevlit okutup basın açıklaması yaptı.
Dernek Başkanı Hatice Atan, açıklamasında "17 Aralık operasyonu Türkiye'nin demokrasisine, milletin seçtiği Başbakana karşı girişilmiş örgütlü bir operasyondur" dedi.
Atan, Türkiye'nin son yıllarda istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü ve çözüm süreci sayesinde Güneydoğu'dan artık şehit haberlerinin gelmediğini belirterek "Söz konusu operasyonların hedefi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Nihai hedef ise yeni Türkiye ve yeni Türkiye'yi inşa etmek isteyenlerdir. Bu ülkenin barış iklimi, ekonomik istikrarı ve demokratikleşme serüveni birkaç toplum mühendisine bırakılmamalıdır" diye konuştu.
- "Artık anneler ağlamıyor, çocuklar yetim kalmıyor"
Korucu eşini 2009'da mayın patlamasında kaybeden ve açıklamaya destek veren Zübeyde Bilir ise Başbakan Erdoğan'ın Şırnak'a huzur getirdiğini, artık annelerin ağlamadığını ve çocukların yetim kalmadığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Şırnaklı bir şehit eşi olarak Başbakanı sonuna kadar destekliyoruz. Başbakan Şırnak'a huzur getirdi. Artık anneler ağlamıyor, çocuklar yetim kalmıyor. Barış sürecini protesto etmek isteyenler 17 Aralık operasyonunu ortaya attılar. Yeter artık bu kan dursun."
Kürtçe konuşan Huriye Tanık da Başbakanın sonuna kadar arkasında olduklarını anlatarak, "Başbakanımızın yapılan bu hakaret ve haksızlığa karşıyız" diye konuştu.
Açıklamanın ardından Başbakan Erdoğan’ın başarısı için Kürtçe mevlit okundu.