Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa KALAYCI “Kiralık İşçi Düzeni” üzerine basın açıklaması yaptı.
Mustafa Kalaycı'nın basın açıklaması şöyle:
Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması yani kiralık işçi düzeni bu tasarıyla tekrar getirilmektedir. Bu konuda 2009 yılında yapılan düzenleme Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmiş, işçilerin emeğinin istismarı, insan onuruna yakışmayan durumların doğması gibi olumsuz uygulamalara ve çalışma barışının bozulmasına yol açılabileceği belirtilmiştir.
İşçilerin doğum, askerlik, yıllık izin, hastalık gibi iş sözleşmesinin askıya alınması hâllerinde işin devamının ve işverenin ihtiyacının karşılanması amacıyla bu hâllerin devamı süresince, yine mevsimlik tarım işlerinde, ev hizmetlerinde ve evde bakım hizmetlerinde geçici işçi istihdamı gereklidir ama bu hâller ve alanlar için belirli süreli iş sözleşmesi mekanizmasının geliştirilmesi daha uygun olacaktır.
Tasarıda, kiralık işçi sağlanabilecek hâller arasında “işletmenin iş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması” ve “mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları” hâlleri de sayılmaktadır. Bu hâller kolaylıkla istismara açık olup, uygulamada birçok ihtilafa yol açacağı şimdiden görülmektedir. Bu hâllerin denetimi nasıl yapılabilecektir? İş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması nasıl ölçülebilecektir? Bir işletmenin sipariş almasının doğal olarak iş artışı sağladığı göz önüne alındığında, "Sipariş aldım." denilerek sürekli bu yola başvurmanın önü nasıl alınabilecektir?
KİRALIK İŞÇİLERE HİÇ BİR HAK VE GÜVENCE VERİLMİYOR
Tasarının gerekçesinde güvenceli esneklikten bahsedilmektedir. Oysa yapılan düzenlemede güvence bir tarafa, çok esnek bir çalışma sistemi öngörülmektedir. Bu düzenlemede;
• İşçinin iş güvencesi var mı? Yok.
• İşçinin düzenli haftalık ve yıllık izin kullanabilme hakkı düzenleniyor mu? Yok.
• İşçi hastalanınca ücretli izin hakkı var mı? Yok.
• İşçinin kiralanamadığı yani çalışmadığı döneme ait ücret ve sosyal güvenlik primleriyle ilgili bir düzenleme var mı? Yok.
• İşçinin ücreti güvence altına alınıyor mu? Hayır.
• İşçi geçici süreyle çalıştığı iş yerinde emsali çalışanın aldığı ücreti alabilecek mi? Hayır.
• İşçi geçici süreyle çalıştığı iş yerindeki sendikaya üye olabilecek mi, toplu sözleşmeden yararlanabilecek mi? Hayır.
• İşçinin ihbar ve kıdem tazminatı güvencesi var mı? Hayır.
Velhasıl, kiralık işçiye hiç bir güvence verilmiyor.
Kiralık işçiler, en başta iş güvencesi ve kıdem tazminatı olmak üzere, eşit işe eşit ücret, düzenli çalışma hayatı, görevde yükselme; hastalık halinde ücret alma, düzenli haftalık ve yıllık izin kullanabilme gibi birçok hakkından mahrum olacaktır. Sürekli kiralanma şansı bulamayan işçilerin sigorta primleri de düzenli olmayacaktır.
"SAHİBİNDEN KİRALIK İŞÇİ” BÜROLARI OLUŞACAK
Hükûmet kelimenin tam anlamıyla "sahibinden kiralık" insan büroları kurmak istemektedir. Uygulamada, işçi talep eden firmalara "sahibinden kiralık işçi" servis edilecektir. İşçi ihtiyacı olan firmalar, işçileri kadrolu veya sözleşmeli olarak kendisine bağlı çalıştırmak yerine, özel istihdam bürolarından diledikleri sayıda işçiyi diledikleri gün kadar kiralayacaktır. Firmalar, kiraladığı işçinin iş güvencesi, maaşı, sigortası, sendikası gibi hiçbir derdiyle ilgilenme sorumluluğu taşımamaktadır.
Getirilen kiralık işçi düzeninde, işçi çalıştığı iş yerinin işçisi olmayacak, yapacağı işin süresine göre o iş yerinde çalışacaktır. Ücretini de özel istihdam bürosundan alacaktır. Burada işçinin alacağı ücret, işverenin, emsali işçilere verdiği ücret üzerinden değil, özel istihdam bürosunun belirlediği rakam üzerinden ödenecektir yani köle gibi çalışan işçi, kazanan ise özel istihdam bürosu olacaktır.
AMELE PAZARINDAN BİLE ONURSUZ BİR ÇALIŞMA MODELİ
Geçici iş ilişkisi kurulan işverenin, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden ve sosyal sigorta priminden dolayı hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır. İşçinin özel istihdam bürosunda iş yapmadan beklediği dönemlerde ücret alıp almayacağı belli değildir. Bu işçilerin çalışmaları bir yıldan az süreceği için kıdem tazminatına hak kazanmaları ve yıllık izin kullanmaları da mümkün olmayacaktır.
Bu tasarı amele pazarlarından bile onursuz bir çalışma modeli getirmektedir. Türk çalışma hayatına sokulmak istenen bu modelle kölelik sistemi tam manasıyla kurulmuş olacak, köle ticareti âdeta yasal hâle gelecektir. Bu çalışma modeliyle emek daha da değersizleştirilerek işçiler alınıp satılabilecektir. Mevcut durumda çağdaş kölelik olarak tabir edilen taşeronluğu bile aratır hâle getirecek olan bu modelle zaten çok sınırlı olan sendikal örgütlenme tamamen tarihe karışacaktır. İş Kanunu'nda işçinin elinde kalan haklar da elinden alınacaktır.
ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARINA BÜYÜK BİR RANT KAPISI AÇILIYOR
Bu tasarıyla işçinin emeği üzerinden özel istihdam bürolarına büyük bir rant kapısı açılmaktadır. Bu sektörde faaliyet gösteren ve ülkemizde de şubelerini açan küresel şirketler, bu düzenlemenin yapılması için dört bir koldan lobi faaliyeti yapmakta, bu kanun çıkarsa istihdamın artacağı propagandasını yapmaktadırlar.
Oysa, esnek çalışmaların istihdama sanıldığı kadar katkı yapması mümkün değildir. Esnek çalışma istihdam sorunu bakımından geçici bir çözümdür. Esas olan ekonominin yeterli düzeyde istihdam yaratan bir ekonomi olmasını sağlamaktır.
Mustafa Kalaycı'nın basın açıklaması şöyle:
Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması yani kiralık işçi düzeni bu tasarıyla tekrar getirilmektedir. Bu konuda 2009 yılında yapılan düzenleme Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmiş, işçilerin emeğinin istismarı, insan onuruna yakışmayan durumların doğması gibi olumsuz uygulamalara ve çalışma barışının bozulmasına yol açılabileceği belirtilmiştir.
İşçilerin doğum, askerlik, yıllık izin, hastalık gibi iş sözleşmesinin askıya alınması hâllerinde işin devamının ve işverenin ihtiyacının karşılanması amacıyla bu hâllerin devamı süresince, yine mevsimlik tarım işlerinde, ev hizmetlerinde ve evde bakım hizmetlerinde geçici işçi istihdamı gereklidir ama bu hâller ve alanlar için belirli süreli iş sözleşmesi mekanizmasının geliştirilmesi daha uygun olacaktır.
Tasarıda, kiralık işçi sağlanabilecek hâller arasında “işletmenin iş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması” ve “mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları” hâlleri de sayılmaktadır. Bu hâller kolaylıkla istismara açık olup, uygulamada birçok ihtilafa yol açacağı şimdiden görülmektedir. Bu hâllerin denetimi nasıl yapılabilecektir? İş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması nasıl ölçülebilecektir? Bir işletmenin sipariş almasının doğal olarak iş artışı sağladığı göz önüne alındığında, "Sipariş aldım." denilerek sürekli bu yola başvurmanın önü nasıl alınabilecektir?
KİRALIK İŞÇİLERE HİÇ BİR HAK VE GÜVENCE VERİLMİYOR
Tasarının gerekçesinde güvenceli esneklikten bahsedilmektedir. Oysa yapılan düzenlemede güvence bir tarafa, çok esnek bir çalışma sistemi öngörülmektedir. Bu düzenlemede;
• İşçinin iş güvencesi var mı? Yok.
• İşçinin düzenli haftalık ve yıllık izin kullanabilme hakkı düzenleniyor mu? Yok.
• İşçi hastalanınca ücretli izin hakkı var mı? Yok.
• İşçinin kiralanamadığı yani çalışmadığı döneme ait ücret ve sosyal güvenlik primleriyle ilgili bir düzenleme var mı? Yok.
• İşçinin ücreti güvence altına alınıyor mu? Hayır.
• İşçi geçici süreyle çalıştığı iş yerinde emsali çalışanın aldığı ücreti alabilecek mi? Hayır.
• İşçi geçici süreyle çalıştığı iş yerindeki sendikaya üye olabilecek mi, toplu sözleşmeden yararlanabilecek mi? Hayır.
• İşçinin ihbar ve kıdem tazminatı güvencesi var mı? Hayır.
Velhasıl, kiralık işçiye hiç bir güvence verilmiyor.
Kiralık işçiler, en başta iş güvencesi ve kıdem tazminatı olmak üzere, eşit işe eşit ücret, düzenli çalışma hayatı, görevde yükselme; hastalık halinde ücret alma, düzenli haftalık ve yıllık izin kullanabilme gibi birçok hakkından mahrum olacaktır. Sürekli kiralanma şansı bulamayan işçilerin sigorta primleri de düzenli olmayacaktır.
"SAHİBİNDEN KİRALIK İŞÇİ” BÜROLARI OLUŞACAK
Hükûmet kelimenin tam anlamıyla "sahibinden kiralık" insan büroları kurmak istemektedir. Uygulamada, işçi talep eden firmalara "sahibinden kiralık işçi" servis edilecektir. İşçi ihtiyacı olan firmalar, işçileri kadrolu veya sözleşmeli olarak kendisine bağlı çalıştırmak yerine, özel istihdam bürolarından diledikleri sayıda işçiyi diledikleri gün kadar kiralayacaktır. Firmalar, kiraladığı işçinin iş güvencesi, maaşı, sigortası, sendikası gibi hiçbir derdiyle ilgilenme sorumluluğu taşımamaktadır.
Getirilen kiralık işçi düzeninde, işçi çalıştığı iş yerinin işçisi olmayacak, yapacağı işin süresine göre o iş yerinde çalışacaktır. Ücretini de özel istihdam bürosundan alacaktır. Burada işçinin alacağı ücret, işverenin, emsali işçilere verdiği ücret üzerinden değil, özel istihdam bürosunun belirlediği rakam üzerinden ödenecektir yani köle gibi çalışan işçi, kazanan ise özel istihdam bürosu olacaktır.
AMELE PAZARINDAN BİLE ONURSUZ BİR ÇALIŞMA MODELİ
Geçici iş ilişkisi kurulan işverenin, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden ve sosyal sigorta priminden dolayı hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır. İşçinin özel istihdam bürosunda iş yapmadan beklediği dönemlerde ücret alıp almayacağı belli değildir. Bu işçilerin çalışmaları bir yıldan az süreceği için kıdem tazminatına hak kazanmaları ve yıllık izin kullanmaları da mümkün olmayacaktır.
Bu tasarı amele pazarlarından bile onursuz bir çalışma modeli getirmektedir. Türk çalışma hayatına sokulmak istenen bu modelle kölelik sistemi tam manasıyla kurulmuş olacak, köle ticareti âdeta yasal hâle gelecektir. Bu çalışma modeliyle emek daha da değersizleştirilerek işçiler alınıp satılabilecektir. Mevcut durumda çağdaş kölelik olarak tabir edilen taşeronluğu bile aratır hâle getirecek olan bu modelle zaten çok sınırlı olan sendikal örgütlenme tamamen tarihe karışacaktır. İş Kanunu'nda işçinin elinde kalan haklar da elinden alınacaktır.
ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARINA BÜYÜK BİR RANT KAPISI AÇILIYOR
Bu tasarıyla işçinin emeği üzerinden özel istihdam bürolarına büyük bir rant kapısı açılmaktadır. Bu sektörde faaliyet gösteren ve ülkemizde de şubelerini açan küresel şirketler, bu düzenlemenin yapılması için dört bir koldan lobi faaliyeti yapmakta, bu kanun çıkarsa istihdamın artacağı propagandasını yapmaktadırlar.
Oysa, esnek çalışmaların istihdama sanıldığı kadar katkı yapması mümkün değildir. Esnek çalışma istihdam sorunu bakımından geçici bir çözümdür. Esas olan ekonominin yeterli düzeyde istihdam yaratan bir ekonomi olmasını sağlamaktır.