"Artık başkalarının balkon konuşmalarını dinlemeye tahammülümüz kalmadı" VİDEO İZLE
MHP'yi olağanüstü kurulltaya çağrı açıklaması yoğun izdiham nedeniyle adeta adaylık açıklamasına dönüştü. Koray Aydın bir gazetecinin "Adaylığınız hayırlı olsun. Ancak salona girişte bir sorun yaşayacağınızı düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusuna cevaben "Ben 2012 yılında da aday oldum ve o salona dim dik girdim, biz Trabzonluyuz. Trabzonlular horonu dik oynar. Ülküdaşlarımızla el ele verip her engeli aşarız" dedi.25. Dönem MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın bugün Cumartesi Saat:13.00’te, Barcelo Ankara Altınel Otel’de “MHP’de olağanüstü kurultaya çağrı” konulu basın toplantısı bitti.
Koray Aydın konuşmasına önce katılımcıları selamladıktan sonra 'MHP ve Ülkücü Hareket’in kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş’i, davamızın bugünlere erişmesinde emeği geçen ve ebediyete intikal etmiş bütün ülküdaşlarımızı, dava uğruna hayatlarını feda eden ülkücü şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Hayatta olan bütün ülküdaşlarıma da Yüce Allah’tan sağlıklı ve uzun ömürler niyaz ediyorum.' diyerek sözlerine başladı.
OSLO'DA,İMRALI DA, KANDİL'DE KİRLİ PAZARLIK DOLMABAHÇE'DE MUTABAKATA BAĞLANDI
Türkiye'nin 13 yıldır AKP iktidarının ağır tahribatı altında olduğunu belirten Koray Aydın; AKP'nin terörle mücadele için Türk Milleti’nden aldığı yetkiyi, teröristle müzakere için kullandığını; bölünmeye ve çözülmeye giden yolu millete “çözüm” diye sunduğunu söyledi.Aydın; 13 Yılda bölücü ihanet çetelerinin hayallerinin gerçek olduğunu; Oslo’da, İmralı’da ve Kandil’de yürütülen kirli pazarlıkların Dolmabahçe’de mutabakata bağlandığını belirtti.
Seçimlik ve göstermelik terörle mücadele politikası için millilik ve yerlilikten bahsedenlerin, tam 13 yıl boyunca milli değerlere savaş açtığını; MHP ve Ülkücü Hareket’in bütün samimi uyarılarına kulak tıkadığını sözlerine ekleyen Aydın; 'Bizi bir ve kardeş yapan değerleri pekiştirmek yerine, farklılıkları kurumsallaştırma çabası yine bu dönemin eseridir.
Sözde çözüm sürecinde AKP’nin göz yummasıyla stoklanan silahlar, askerimize ve polisimize çevrilmiş; zamanında “Kan akmasın!” ve “Analar ağlamasın!” diye çıkılan yolun sonunda şehitlerimizin kanı oluk oluk akmış ve analarımızın gözünde yaş kalmamıştır.Milli duygudan nasipsiz bir AKP elinde 13 yılda gelinen bu vahim durum, eğer bir iç savaşa dönüşmemişse, bunda milletimizin sağduyusunun büyük payı vardır.'dedi.
Koray Aydın Sözlerini şöyle devam ettirdi:
TÜRKMENLER BÜYÜK BİR KIYIMA MARUZ KALDI
AKP’nin komşularla “sıfır sorun” politikası “sıfır sonuç” vermiştir. AKP döneminde Türkiye Libya’dan kovulmuş, Mısır’da istenmeyen ülke ilan edilmiş, Suriye ile kanlı olmuştur. Özetle AKP’nin stratejik derinlik politikası, Ortadoğu bataklığında yerin dibine batmıştır. Irak’ta yalnız Türkiye değil Irak Türkmenleri de denklemin dışına itilmiş; şimdi de Suriye Türkmenleri Halep’te, Lazkiye’de, Türkmendağı’nda velhasıl kendi özyurtlarında büyük bir kıyıma maruz kalmışlardır.BÖLÜCÜLÜK BU İKTİDAR ZAMANINDA YEŞERMİŞTİR
Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları üzerine istifa eden ve hesap veremeyen bakanlar, ayakkabı kutularında ve evlerdeki para kasalarında istiflenen milyon dolarlar, sabaha kadar taşımakla sıfırlanamayan paralar, AKP döneminin unutulmazları olarak hafızalara kazınmıştır.13 Yılda dünya tarihine geçecek rüşvet ve yolsuzluk batağına boğazına kadar batan AKP, ekonomiyi iflas ettirmiş; kendi pisliklerini örtbas etmek için devlet çarklarını tarumar etmiş; bürokrasiye adeta soykırım uygulamış; basını tekeline almış; hukukun ve adaletin canına okumuştur.
“Kız kardeşimizin gelinliği, şehidimizin son örtüsü” bayrağımızı, dilimizi, milli marşımızı, andımızı ve sonunda ülkenin siyasi yapısını tartışmaya açan iklim, AKP döneminde yeşermiştir. Bölücülük bu iktidar döneminde azmış ve serpilmiştir.
GENÇ ÜLKÜDAŞLARIMIZ OKULLARINA GİREMEZ OLMUŞTUR
13 Yıllık AKP iktidarının ağır faturasını sosyal hayatın her alanında bizzat ülkücüler ödemiştir. İşadamlarımız iş yapamaz olmuştur. Memurlarımız sürgünlere, bürokratlarımız kıyımlara tabi tutulmuştur. Genç ülküdaşlarımız fakültelerine giremez hale gelmiştir.Bütün bu karamsar tabloya rağmen AKP, girdiği bütün seçimleri kazanabiliyorsa ve 7 Haziran’da kaybettiği tek başına iktidarı 1 Kasım’da yeniden elde edebiliyorsa, MHP olarak bunun sebeplerini çok iyi tahlil etmemiz ve acilen tedbir almamız gerekmektedir.
ÜLKÜCÜ HAREKETİN TAHAMMÜLÜ KALMAMIŞTIR
MHP ve Ülkücü Hareket’in seçim akşamları başkalarının balkon konuşmalarını dinlemeye artık daha fazla tahammülü kalmamıştır.Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veren, destek veren ve omuz veren fedakar insanımızın iktidar talebine kulak vermekten başka çaremiz kalmamıştır.
Milletimizin milliyetçi kadrolara, milliyetçi kadroların da milletimize ihtiyacı artık ertelenemez bir hal almıştır.
1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkan sonuç karşısında MHP ve Ülkücü Hareket’te büyük bir hayal kırıklığı olduğu aşikârdır.
TABANA HEYECAN VERECEK BİR IŞIK YAKILMALIDIR
1 Kasım akşamı itibarıyla Ülkücü Hareket için zaman akmaz olmuş, adeta durmuştur.Bu yılgınlığın, bitkinliğin ve hayal kırıklığının aşılması ancak yenilenmeyle mümkündür.
Bu yenilenmeyle tabana heyecan verecek bir ışık yakılmalıdır.
Yıllardan beri aynı şablonla idare edilen partinin göstermelik değişikliklerle Ülkücülere ihtiyaç duydukları morali, gücü ve heyecanı veremeyeceği açıktır.
MHP köklerine dönmeli ve bir büyük kucaklaşmayı gerçekleştirmelidir.
Bunun yolu ise Türk töresinde olan kurultaydan ve İslam’ın gereği olan istişareden geçmektedir.Türk-İslam ülkücüleri kurultaylarını toplamalı ve orada istişare etmelidir.
Bizim Türk Milliyetçiliği anlayışımız tarihi kökleri ve gelecek tasavvuru itibariyle demokrasiyi bir yolbaşçı olarak kabul eder. Milliyetçilik ve demokrasi birbirinin kardeşidir. Çünkü her ikisi de millet iradesini ve idaresini esas alır. İradenin tecellisi ve idarenin ihyası için olağanüstü kurultayın toplanması elzemdir.
MHP VE ÜLKÜCÜ HAREKETİN ÖNÜNÜ AÇMAYA DAVET EDİYORUM
Kurultayımız toplandığı takdirde demokrasi işleyecek ve ülkücülerin iradesi hareketimizin geleceğini tayin edecektir.Başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere mevcut MHP yönetimini olağanüstü kurultayı toplamaya, MHP ve Ülkücü Hareket’in önünü açmaya davet ediyorum.
Olağanüstü kurultayı toplama hamlesi MHP Genel Merkezi’nden gelmelidir.
Genel Başkanımız partimizin önünü açacak bu tarihi çağrıyı yapmalıdır.
OLAĞANÜSTÜ KURULTAY GENEL BAŞKANIMIZ TARAFINDAN TOPLANMALIDIR
Sayın Genel Başkanımız, MHP ve Ülkücü Harekete gönül veren milyonların isteğine kayıtsız kalmamalı, 7’sinden 70’ine ülkücülerin gönlünde taht kuracağı bu adımı cesaretle atmalıdır.Bu halisane çağrımız partimizin birliği, dirliği ve başarısı adınadır.
MHP Tüzüğü’ne göre kayıtlı üst kurul delegelerinin beşte birinin noter tasdikli imzalarıyla da olağanüstü kurultayın toplanması mümkündür.
Ancak bizim de aralarında bulunduğumuz MHP’ye gönül veren milyonların birinci tercihi, imza toplamaya gerek kalmadan, kavgasız ve nizasız bir biçimde, birbirimizi dinleyebileceğimiz ve hakiki manada istişare yapacağımız olağanüstü kurultayın Sayın Genel Başkanımız tarafından toplanmasıdır.
KARAR ÜLKÜCÜ İRADEYE BIRAKILMALIDIR
Bu yeni başlangıç için en uygun zemin kadim bir Türk geleneği olan kurultaydır.Türk siyasi tarihinin en ağır bedellerini ödeyen Ülkücü Hareket için başka bir seçenek kalmamıştır.
Tüzük Kurultayımızı toplayalım, olağanüstü kurultaylarda seçim yapmayı mümkün hale getirelim, konuşalım, tartışalım, birbirimizi dinleyelim ve nihayet kararı ülkücü iradeye bırakalım.
MHP ve Ülkücü Hareket bizim baba ocağımız, ana kucağımız ve canımızdan aziz bildiğimiz vatanımızdır. Biz bu hareketin 12 Eylül öncesi ve sonrası mücadelesini kesintisiz olarak bir ve bütün kabul ediyoruz. Ben de bu kesintisiz çizgiyi temsil ediyorum.
TÜRKEŞÇİ BİR ÇİZGİ İZLEDİM
Bugün toplantımızı şereflendiren pek çok arkadaşım gibi 1970’li yıllarda Ülkü Ocaklı olarak başladığımız mücadele, 1977 MHP Trabzon Gençlik Kolları Başkanlığı ile devam etti.12 Eylül kanlı darbesinin ardından partileri kapatılan, ocakları söndürülen ve kadroları darmadağın edilen Ülkücü Hareket’in yeniden derlenip toparlanması için Muhafazakar Parti’nin kuruluşunda, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin Başkanlık Divanlarında görev yaptım.
Siyasal hayatım boyunca kesintisiz “Türkeşçi” bir çizgi izledim.
Ülküdaşlık hukukunu her şeyin üstünde gören, ahde vefayı gözeten, tertemiz ve berrak ülkücü geçmişimle dava nöbetinde bir ömür geçirdim. Bu kutlu yoldan aldığım ilham ve hızla MHP’yi geleceğe taşımak ve hep birlikte ülkücü geleceği inşa etmek azmindeyim.
Bu yolda hiçbir tereddüt taşımayan sizlerin öncüsü ve sözcüsü olmaya talibim. MHP ve Ülkücü Hareket’in birliği, bütünlüğü ve başarısı için her türlü sorumluluğu alacağımızı huzurlarınızda açık ve net bir şekilde ifade ediyorum.
GÖNÜL SEFERBERLİĞİ BAŞLATMA ZAMANIDIR
Dün darağaçlarından, Mamak zindanlarından, darbecilerin sıkıyönetim mahkemelerinden, velhasıl ateş çemberinden geçerek bugünlere erişen MHP ve Ülkücü Hareket, en ağır imtihanları başarıyla vermiş; birbirlerine tutunarak ayağa kalkmış ve küllerinden yeniden doğmuştur. Zaman, yolu bir kez bile olsaMilliyetçi Hareket Partisi’nden geçmiş herkesi samimiyetle kucaklama ve yeniden “gönül seferberliği” başlatma zamanıdır!
Zaman, mübarek şehit kanlarıyla çizilmiş mukaddes vatanımızın sınırlarını ülkücü hareketin idealleriyle, dinamizmiyle ve mesaisiyle yeniden sarıp sarmalamak zamanıdır!
Zaman, koltuklarımızda oturmadan, durmadan, yorulmadan ve üşenmeden, şehir şehir, kaza kaza, köy köy, kapı kapı dolaşmak ve aziz milletimize davamızı anlatma zamanıdır!
Zaman, Türk Milliyetçilerinin iktidarı için "ayağımızda demir çarık, elimizde demir asa, gönlümüzde hayır dua" ile silkinme ve ülkemizin kaderine sahip çıkma zamanıdır!
Zaman, “ülküde birlik ve ülkede birlik” zamanıdır!
Zaman elbirliği, güçbirliği ve gönül birliği içinde MHP ve Ülkücü Hareket’i ayağa kaldırma ve şahlandırma zamanıdır!
Bu güç, bu kudret ve bu kabiliyet hareketimizin genlerinde vardır.
Her şeye rağmen MHP ve Ülkücü Hareket kucaklaşacak, yeni ufuklara ve yeni zaferlere ulaşacaktır.
Sözlerime son verirken Yüce Allah’tan MHP’ye ve Ülkücü Hareket’e, aziz Türk milletine, İslam Alemine ve bütün insanlığa yardım etmesini niyaz ediyor, hepinize en derin selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun. KORAY AYDIN VİDEO