MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan teklifin gerekçesinde, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesiyle cami olarak hizmet vermeye başlayan Ayasofya'nın 1 Şubat 1935 yılından bu yana müze olarak kullanıldığını anımsatıldı.
Caminin ibadethane kısmına ve binanın diğer bölümlerine 19. yüzyıla kadar Türk mimari eserleri eklendiği ve binanın tamamen bir Türk sanat eseri olduğu ifade edilen gerekçede, bu süre zarfında Bizans’tan kalma mozaik tabloların korunduğu, depremlerden dolayı zarar gören kısımların onarıldığı ve Ayasofya'nın 481 yıl cami olarak hizmet verdiği anlatıldı.
Ayasofya'nın 24 Kasım 1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile müze haline getirildiği anımsatılan gerekçede, bu kararın, Resmi Gazete ve benzeri devletin hiçbir resmi yayınında yayımlanmadığı, bununla ilgili herhangi bir kayda da rastlanılmadığı belirtildi.
Gerekçede, Ayasofya Camii'nin 19 Şubat 1936 tarihli tapu senedine göre Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına “türbe, akaret, muvakkithane ve medrese-i müştemil Ayasofya’yı Cami-i Şerifi" olarak tapulu olduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğü Kütük Defterinde de cami olarak kayıtlı olduğu ifade edildi.
Ayasofya'nın şu an müze olarak kullanılmasının yasalara uygun olmadığı savunulan gerekçede, "Bugün, tüm selatin camilerimiz sabah ezanından yatsı ezanına kadar, haftanın her günü, hangi dinin mensubu olduğuna bakılmaksızın herkesin ziyaretine, ibadetine ücretsiz olarak açıkken, Ayasofya, yasalara, hukuka aykırı olarak, ancak müze olarak ziyaret edilebilmektedir. Bu Kanun teklifi, 481 yıl ezan sesinin yankıları ile ayakta kalan, İstanbul’un fethinin simgesi olan Ayasofya’nın, cami olarak yeniden ibadete açılması amacı ile hazırlanmıştır" denildi.