Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ruhsar DEMİREL’in “Kırım İki Yılda ne ‘Kobani’ Olabildi Ne Halep” başlığıyla yaptığı basın açıklaması şöyle:
KIRIM İKİ YILDA NE “KOBANİ” OLABİLDİ NE HALEP
Tam iki yıl önce Rusya Federasyonu tarihi Türk Yurdu Kırım’ı, uluslararası hukuku hiçe sayarak ikinci kez işgal etti.
Uluslararası toplumun, demokrasi ve insan hakları havarilerinin ve AKP hükümetinin Putin’e göz yumduğu 26 Şubat 2014’den bu yana iki yıl geçti.
Kırım Türklerine yönelik tarihi zulmün adı 1944’te Stalin, 2014’te ise Putin oldu. Putin’in hukuksuz politikaları en çok Kırım Türklerine zarar verdi
Kırım Türkleri 1944’te yapılan soykırımdan farksız olarak 21inci Yüzyılda da vatanlarından kovuldu.
Başta Kırım Türkleri’nin lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Milli Meclis Başkanı Rafet Çubarov olmak üzere milli hareket mensuplarının Kırım’a girişi yasaklandı.
KTMM Başkan Vekili Ahtem Çiygöz gibi birçokları Rus Hapishanelerinde tutuluyor, bazı soydaşlarımızın işkence edilmiş naaşlarına ulaşılıyor.
AKP’nin o dönem Rusya’ya %6’lık gaz indirimine sattığı Kırım’ın işgaliyle 20000 Türk evladı Ukrayna’ya iltica etmek zorunda kaldı.
Milliyetçi Hareket, AKP’nin Putin’i putlaştırdığı zamanlarda dahi Rusya’nın gerçek yüzünü ifşa etmekten imtina etmemiştir.
Milliyetçi Hareket, tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi hükümetin aksine Kırım’da da Türklük bilinç ve şuuruyla hareket edilmesini savunmaktadır.
Hukuksuz ilhakın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, üzülerek görüyoruz ki AKP nezdinde Kırım ne “Kobani” ne Halep olabilmiştir.
AKP Suriye’de de Türkmenleri hiçe sayarak hareket etmiş, PKK ve IŞİD gibi canileri korumuş, maalesef bizleri şaşırtmamıştır.
Milliyetçi Hareket, Putin’in Kızıl Diktatör Stalin’in Kırım politikasını sahiplenmesine mukabil hükümetin ecdadımız gibi davranmasını beklemiştir.
Ne yazık ki AKP ecdadımızdan feyz alacağı yerde Süleyman Şah’ın aziz naaşını, vatan toprağını, PKK’lı canilerin kucağına teslim etmiştir.
Milliyetçi Hareket her zaman her yerde olduğu gibi, Kırım’da da Türklerin davasını savunmayı sürdürecektir.
Rusya’nın iki senedir Kırım’da uyguladığı çok yönlü zulmü bir kez daha kınıyor, Kırım Türklüğü Davası’nın takipçisi olduğumuzu yineliyoruz.
KIRIM İKİ YILDA NE “KOBANİ” OLABİLDİ NE HALEP
Tam iki yıl önce Rusya Federasyonu tarihi Türk Yurdu Kırım’ı, uluslararası hukuku hiçe sayarak ikinci kez işgal etti.
Uluslararası toplumun, demokrasi ve insan hakları havarilerinin ve AKP hükümetinin Putin’e göz yumduğu 26 Şubat 2014’den bu yana iki yıl geçti.
Kırım Türklerine yönelik tarihi zulmün adı 1944’te Stalin, 2014’te ise Putin oldu. Putin’in hukuksuz politikaları en çok Kırım Türklerine zarar verdi
Kırım Türkleri 1944’te yapılan soykırımdan farksız olarak 21inci Yüzyılda da vatanlarından kovuldu.
Başta Kırım Türkleri’nin lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Milli Meclis Başkanı Rafet Çubarov olmak üzere milli hareket mensuplarının Kırım’a girişi yasaklandı.
KTMM Başkan Vekili Ahtem Çiygöz gibi birçokları Rus Hapishanelerinde tutuluyor, bazı soydaşlarımızın işkence edilmiş naaşlarına ulaşılıyor.
AKP’nin o dönem Rusya’ya %6’lık gaz indirimine sattığı Kırım’ın işgaliyle 20000 Türk evladı Ukrayna’ya iltica etmek zorunda kaldı.
Milliyetçi Hareket, AKP’nin Putin’i putlaştırdığı zamanlarda dahi Rusya’nın gerçek yüzünü ifşa etmekten imtina etmemiştir.
Milliyetçi Hareket, tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi hükümetin aksine Kırım’da da Türklük bilinç ve şuuruyla hareket edilmesini savunmaktadır.
Hukuksuz ilhakın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, üzülerek görüyoruz ki AKP nezdinde Kırım ne “Kobani” ne Halep olabilmiştir.
AKP Suriye’de de Türkmenleri hiçe sayarak hareket etmiş, PKK ve IŞİD gibi canileri korumuş, maalesef bizleri şaşırtmamıştır.
Milliyetçi Hareket, Putin’in Kızıl Diktatör Stalin’in Kırım politikasını sahiplenmesine mukabil hükümetin ecdadımız gibi davranmasını beklemiştir.
Ne yazık ki AKP ecdadımızdan feyz alacağı yerde Süleyman Şah’ın aziz naaşını, vatan toprağını, PKK’lı canilerin kucağına teslim etmiştir.
Milliyetçi Hareket her zaman her yerde olduğu gibi, Kırım’da da Türklerin davasını savunmayı sürdürecektir.
Rusya’nın iki senedir Kırım’da uyguladığı çok yönlü zulmü bir kez daha kınıyor, Kırım Türklüğü Davası’nın takipçisi olduğumuzu yineliyoruz.