MHP Grup Başkankanvekili Oktay Vural, sosyal paylaşım sitesi Twitter adresinden Kurultay süreciyle ilgili önemli açıklamada bulundu.
Vural; 'Sorumluluk Ahlakı içinde hareket edilmesi, ‘Ben MHP’liyim’ diyen herkesin üstlenmesi gereken vebaldir' açıklaması MHP'de bomba etkisi yarattı.Vural, Her ülkücünün kabul edebileceği açıklamasında birlik ve beraberliğe çağrı mesajları algılandı. Vural; MHP dışında basın yayın organlarında çıkan değerlendirmelere itibar edilmemesi gerektiğini savundu.
Oktay Vural Twitter adresinden verdiği mesajda “olağanüstü kurultay çağrısı yapmasa da” şu ifadeleri dikkat çekti:
'MHP, başkalarının süreceği bir tarla değildir. MHP operasyon partisi değildir. İçinde bulunduğumuz süreçten vazife çıkararak, kamuoyunda değerlendirme yapan Milliyetçi ,Ülkücü Hareket dışındaki unsurların kendi eksenlerindeki söylem, tutum ve beklentileri kendi içimizdeki değerlendirme ve yorumlarımızın esası olamaz. Ahlakçılık ve şahsiyetçilik ilkelerine aykırı üslupla kadrolarımız arasında fay hatları oluşturma ve derinleştirme tuzağına düşmeden hareket edilmesi gerektiği de açıktır.'
Oktay Vural Twitter adresinden verdiği mesajda “olağanüstü kurultay çağrısı yapmasa da” şu ifadeleri dikkat çekti:
'MHP, başkalarının süreceği bir tarla değildir. MHP operasyon partisi değildir. İçinde bulunduğumuz süreçten vazife çıkararak, kamuoyunda değerlendirme yapan Milliyetçi,Ülkücü Hareket dışındaki unsurların kendi eksenlerindeki söylem, tutum ve beklentileri kendi içimizdeki değerlendirme ve yorumlarımızın esası olamaz. Ahlakçılık ve şahsiyetçilik ilkelerine aykırı üslupla kadrolarımız arasında fay hatları oluşturma ve derinleştirme tuzağına düşmeden hareket edilmesi gerektiği de açıktır.'
Oktay Vural'ın Twitter adresinden yaptığı açıklama şöyle:
DAVAMIZ BUDUR
Türk milletinin toplumsal merkezinin siyasal izdüşümü, Ülkücü-Milliyetçi Hareketin yegane temsilcisi Milliyetçi Hareket Partisi önemli bir süreçten geçmektedir. Partimiz 47 yıllık şerefli mücadelesinde dualı bir davanın temsilcisi ve taşıyıcısıdır. Davamız, Türk Milletinin milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak varlığını yüçeltmek ve ebediyen devam ettirmek ve devletimizi ilelebet payidar kılma ülküsüdür.
Kendi güçüyle ayakta duran, şerefini ve sözünü her yerde saydıran güçlü, medeniyette in ileri, refahta en yüksekte bir millet haline gelmesi...
Davamız budur. Mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegane temeli budur.
Davamıza gönül vermiş her ferdin gözü yükseklerdedir. ADINA ÜLKÜ DERİZ, beklentileri sonsuzdur.
En ihtişamlısı, en erdemlisi, en şahsiyetlisi
En güçlüsü, en kudretlisi. Hedefimiz budur.
Bu, millet namına hareket ederekona beşeriyetin yükseklerinde yer açma tutkusudur.
Bu, kişisel beklentilerin üstünde bir ülküye ulaşma isteği, bir davayı savunma heyacanıdır.
Bu hakkı ve haklıyı üstün kılma mücadelesidir.
Bu, ülkümüzü iktidara taşıma sorumluluğudur.
Bize göre, bu fikrin, bu davanın üstünde başka hiç bir fikir başka bir dava yer almaz.
En meşru, en doğru, en haklı davanın bizim olduğunu biliriz.
MİLLETİMİZ ADALET ÖZLEMİNDEDİR!
Bu sonuça ulaşmak için şehitler vardır; cefakarlık, vefakarlık, fedakarlık vardır.gelenek vardır,ahlak ve irade vardır. Aramızdaki ilişkiyi tanzim eden esas budur. Ve kuşkusuz ki, bunları yürekten taşıyor olmanın hepimiz için ağır vebali, yüksek sorumluluğu ve borçlanılmış yükümlülüğü vardır. Davamızın şartlarını ve gereklerini kendi kişiliklerimizde yaşayarakdeğerlendirme yapmalıyız. Üstelik bütün bu mukaddesatı ‘ben Milliyetçi Hareket Partiliyim’ diyen herkesin dikkat etme zorunluluğu vardır.
EMPERYALİST SENARYOLAR DEVREDEDİR
Bugün Türk Milletini yönetme sorumluluğu taşıyanlar başarısızlıklarını zafer, iflaslarını kazanç diye ilan etmişlerdir. Doğrunun çarpıtıldığı eğrinin dayatıldığı, yanlışın ustaca pazarlandığı bir şer cephesi karşımızdadır. Milli kimliğimiz, milli devletimiz, birliğimiz ve bütünlüğümüz saldırı altındadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik dengeler sarsılmaktadır. Milletimiz adalet özlemindedir. Vatandaşlarımızın hürrüyeti baskı altındadır. Milli menfaatlerimizi ve milli güvenliğimizi haleldar edecek emperyalist senaryolar devrededir.
MHP GÜVENCEDİR!
Milletimizin milliyetçi-ülkücü hareketin klavuzluğuna olan ihtiyacı çok daha artmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığının, devamının ve yükseltilmesinin anlamı daha da teberrüz etmiştir. Bu itibarla ‘son kale’ tanımı asla bir politik mübağala değiltam bir sosyo-politik realitedir. MHP ve ülkücü hareket aziz milletimizin ve devletimizin bekasının maddi ve manevi güvencesidir.
Son dönemlerde davamızın, ülkücü-milliyetçi hareketin yegane siyasi temsilcisi MHP hakkında komuoyu önünde farklı mahiyette fikri tartışmaların yapıldığı görülmektedir. Bu ortamdan fırsat bularak: Milliyetçi Hareket Partisi’nin geleceği hakkında kanaat ve irade oluşturanlar , ortaya çıkan dönemsel politik sonuçlara göre Milliyetçi Hareket partisi’nin durumunu ve fikriyatını kendilerince yorumlamak ve yönlendirmek isteyebilirlir.
MHP, FİKRİ VE BEŞERİ KAYNAKLARI İÇİNDE ARAMAK DURUMUNDADIR
Milliyetçi Hareket Partisi’nin geleceğini belirleme imkanına kavuşmuş bazı kanaat sahipleri davanın kılavuzluğuna halel getirecekkişisel reçetelerini partimizin ve dava arkadaşlarımızın önüne getirmiş olabilirler. Başka mahfillerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin sarsılmasını kollayanlar kendi fikri dünyalarının politik tezlerine partimizin politik tartışmalarını eklemlemek isteyebilirler. Ancak harekete ivme ve hız kazandıracak, davayı yükseklere taşıyacak olan ilhamı bize her zorluğu aşmamızda rehber olacak değerleri yine milliyetçi ülkücü hareketin tecrübeleri, fikri ve beşeri kaynakları içinde aramak durumundayız.
Milletimizin ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlarının çözülmesi ve yeni bir Türk mucizesinin gerçekleştirilmesi için Türk milliyetçiliğinin bilim, kültür ve sanat kaynaklarından beslenen büyük birikim ve kadrosu vardır.
Ülkücü milliyetçi hareket ve onun yegane temsilcisi MHP’nin siyasi ve fikri Mücadelesinin tarihi içinde yer almış ve yer alan referans kaynakları bize yeter. Bu referanslar dışındakiler kurumsal gelecek mimarimizin kaynağı olamaz. Herkes bu mücadeleyi sürdürenlerin kadrini bilmek ve örnek almak durumundadır. Övünmemizde, üzüntümüz de teçrübemiz de eleştirilerimiz de bu referansların mahrekinde şekillenir.
Her sorun karşısında arayacağımız çözümün yegane adresi her seviyede yetişmiş değerli siyasi ve fikri kardolarımızdır.
Onların fikirleri, tecelli eden iradeleri partimiz için yol gösterici olduğu gibi ülkemiz için de bütün zorlukları aşmamızı sağlayacak yegane dayanaklarımızdır. Oyunları bozacak, ülkemizin ve milletimizin beklentilerini karşılayacak, umutları yeşertecek olan da MHP’nin güçlenmesidir.
Davamız ve değerlerimiz, milli var oluşun harcı, geleceğe ilerlemenin pusulası, huzura, refaha ve kudrete ulaşmanın kutup yıldızıdır. Ancak, bu istikametin milletimize aktarılması ve benimsetilmesi için gerekenleri yaparak gönüllerdeki MHP’yi milli iradenen çoğunluk tercihi potansiyeline kavuşturmak gerekmektedir. Seçmenlerin MHP’ye güven ilişkisini gelecek seçimlerde MHP’in siyasal ağırlığının ve gücünün arkasına, oya ve iradeye dönüştürmemiz gereken bir süreç önümüzde bulunmaktadır.
Bu sürçle içinde partimizle ilgili arayışlarla yaşanan tartışmaların bir başka mahiyeti de siyasidir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin yaşamakta olduğu iç siyasal tartışmalara dış siyasal odakların müdahale arayışlarına zemin oluşturulması kabul edilemez.
Bu süreç içindeki gelişmeleri ve tartışmaları:
-Partimize, onu temsil eden ülkücü iradeye yönelik itibarsızlaştırma kampanyasının fırsatı olarak kullanılması,-MHP dışındaki siyasi odakların kendi amaçları için tanımlaması ve yönlendirmesi,
-Partimiz dışındaki kurumların, şahısların veya zümrelerin değirmenine su taşıyacabilecek şekilde kullanılması,
Partimize yönelik bir siyaset mühendisliğine hizmet ettiğinin farkında olunması gerekmektedir. MHP’nin ipotek altına alınmasına hizmet eden algı operasyonlarına dikkat edilmelidir.
Siyasi mücadelemizin esası ve odağı bozguncu, vurguncu, baskıcı, kumpascı, bölücü, ayrımcı, çıkarcı,vesayetçi düzenedir. MHP dışındaki unsurların bu süreçte durumdan vazife çıkararak kendi hedefleri doğrultusunda MHP ve kadrolarını yönlendirmesi, ahkam kesmesi, gelecek biçmesi, irade oluşturması çabaları hadleri değildir. MHP’nin ülkücü hareketin diyet borcu yoktur, olmayacaktır. Sorumluluğu sadece ve sadece davamızın ve mücadelemizin rehberliğinde aziz Türk Milleti’nedir.
Milliyetçi Hareket Partisi, kendisini ve varsa meselelerini başka odaklardron tanımlarından hedefleri üzerinden tarif etmiş bir siyasi yapı değildir. Milliyetçi Hareket Partililer de kendi dışındaki tariflerden yola çıkarak yol haritalarını belirleyecek insanlar değildir.
MHP, başkalarının süreceği bir tarla değildir. MHP operasyon partisi değildir. İçinde bulunduğumuz süreçten vazife çıkararak, kamuoyunda değerlendirme yapan Milliyetçi, Ülkücü Hareket dışındaki unsurların kendi eksenlerindeki söylem, tutum ve beklentileri kendi içimizdeki değerlendirme ve yorumlarımızın esası olamaz. Ahlakçılık ve şahsiyetçilik ilkelerine aykırı üslupla kadrolarımız arasında fay hatları oluşturma ve derinleştirme tuzağına düşmeden hareket edilmesi gerektiği de açıktır.
Bu tartışmaların derinleşmesini geleceğe taşıyamayız. İç tesanüdümüzün kırılgan hale gelmesi milletimizin güvenini ve umudunu zedeler.
Bu dönemde, partimize, davamıza ve dava arkadaşlığımıza zarar vermesine müsade etmeden ‘sorumluluk ahlakı’ içinde hareket edilmesi ‘ben Milliyetçi Hareket Partiliyim’ diyen herkesin üslenmesi gereken tarihi bir vebaldir.
Ne diyeceksek, ne yapacaksak davamıza, kendimize, mücadelemize ve camiamıza karşı sorumlulukla yerine getirmeliyiz. Bu sorumluluk anlayışı içinde özümüzün tespit ve teşhisleri politik tutum ve davranışları, uslup ve söylemleriyle meseleleri değerlendirmeliyiz.Ülkücü Milleyetçi Hareket'in hali MHP’de, arayışı MHP’de geleceği de daima MHP’dedir ve olacaktır. Bu kararı veren Başbuğ’umuzdur, şehitlerimizdir. Çektiğimiz cefalardır, fedakarlıklardır, Eşi olmayan onurlu siyasi ve fikri mücadelemizdir. Ülkücü-Milliyetçi Hareket’in kavli kararı MHP’dir.
Edilgen bir yaklaşımla bu sürecin yönlendirilmesine karşı mevcut durumu değerlendirecek çarenin kaynağı ve sahibi ve karar anı geldiğinde sorumluluk alacak olan milliyetçi-ülkücü hareketin mensuplarıdır.
KAPSAMHABER
Vural; 'Sorumluluk Ahlakı içinde hareket edilmesi, ‘Ben MHP’liyim’ diyen herkesin üstlenmesi gereken vebaldir' açıklaması MHP'de bomba etkisi yarattı.Vural, Her ülkücünün kabul edebileceği açıklamasında birlik ve beraberliğe çağrı mesajları algılandı. Vural; MHP dışında basın yayın organlarında çıkan değerlendirmelere itibar edilmemesi gerektiğini savundu.
Oktay Vural Twitter adresinden verdiği mesajda “olağanüstü kurultay çağrısı yapmasa da” şu ifadeleri dikkat çekti:
'MHP, başkalarının süreceği bir tarla değildir. MHP operasyon partisi değildir. İçinde bulunduğumuz süreçten vazife çıkararak, kamuoyunda değerlendirme yapan Milliyetçi ,Ülkücü Hareket dışındaki unsurların kendi eksenlerindeki söylem, tutum ve beklentileri kendi içimizdeki değerlendirme ve yorumlarımızın esası olamaz. Ahlakçılık ve şahsiyetçilik ilkelerine aykırı üslupla kadrolarımız arasında fay hatları oluşturma ve derinleştirme tuzağına düşmeden hareket edilmesi gerektiği de açıktır.'
Oktay Vural Twitter adresinden verdiği mesajda “olağanüstü kurultay çağrısı yapmasa da” şu ifadeleri dikkat çekti:
'MHP, başkalarının süreceği bir tarla değildir. MHP operasyon partisi değildir. İçinde bulunduğumuz süreçten vazife çıkararak, kamuoyunda değerlendirme yapan Milliyetçi,Ülkücü Hareket dışındaki unsurların kendi eksenlerindeki söylem, tutum ve beklentileri kendi içimizdeki değerlendirme ve yorumlarımızın esası olamaz. Ahlakçılık ve şahsiyetçilik ilkelerine aykırı üslupla kadrolarımız arasında fay hatları oluşturma ve derinleştirme tuzağına düşmeden hareket edilmesi gerektiği de açıktır.'
Oktay Vural'ın Twitter adresinden yaptığı açıklama şöyle:
DAVAMIZ BUDUR
Türk milletinin toplumsal merkezinin siyasal izdüşümü, Ülkücü-Milliyetçi Hareketin yegane temsilcisi Milliyetçi Hareket Partisi önemli bir süreçten geçmektedir. Partimiz 47 yıllık şerefli mücadelesinde dualı bir davanın temsilcisi ve taşıyıcısıdır. Davamız, Türk Milletinin milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak varlığını yüçeltmek ve ebediyen devam ettirmek ve devletimizi ilelebet payidar kılma ülküsüdür.
Kendi güçüyle ayakta duran, şerefini ve sözünü her yerde saydıran güçlü, medeniyette in ileri, refahta en yüksekte bir millet haline gelmesi...
Davamız budur. Mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegane temeli budur.
Davamıza gönül vermiş her ferdin gözü yükseklerdedir. ADINA ÜLKÜ DERİZ, beklentileri sonsuzdur.
En ihtişamlısı, en erdemlisi, en şahsiyetlisi
En güçlüsü, en kudretlisi. Hedefimiz budur.
Bu, millet namına hareket ederekona beşeriyetin yükseklerinde yer açma tutkusudur.
Bu, kişisel beklentilerin üstünde bir ülküye ulaşma isteği, bir davayı savunma heyacanıdır.
Bu hakkı ve haklıyı üstün kılma mücadelesidir.
Bu, ülkümüzü iktidara taşıma sorumluluğudur.
Bize göre, bu fikrin, bu davanın üstünde başka hiç bir fikir başka bir dava yer almaz.
En meşru, en doğru, en haklı davanın bizim olduğunu biliriz.
MİLLETİMİZ ADALET ÖZLEMİNDEDİR!
Bu sonuça ulaşmak için şehitler vardır; cefakarlık, vefakarlık, fedakarlık vardır.gelenek vardır,ahlak ve irade vardır. Aramızdaki ilişkiyi tanzim eden esas budur. Ve kuşkusuz ki, bunları yürekten taşıyor olmanın hepimiz için ağır vebali, yüksek sorumluluğu ve borçlanılmış yükümlülüğü vardır. Davamızın şartlarını ve gereklerini kendi kişiliklerimizde yaşayarakdeğerlendirme yapmalıyız. Üstelik bütün bu mukaddesatı ‘ben Milliyetçi Hareket Partiliyim’ diyen herkesin dikkat etme zorunluluğu vardır.
EMPERYALİST SENARYOLAR DEVREDEDİR
Bugün Türk Milletini yönetme sorumluluğu taşıyanlar başarısızlıklarını zafer, iflaslarını kazanç diye ilan etmişlerdir. Doğrunun çarpıtıldığı eğrinin dayatıldığı, yanlışın ustaca pazarlandığı bir şer cephesi karşımızdadır. Milli kimliğimiz, milli devletimiz, birliğimiz ve bütünlüğümüz saldırı altındadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik dengeler sarsılmaktadır. Milletimiz adalet özlemindedir. Vatandaşlarımızın hürrüyeti baskı altındadır. Milli menfaatlerimizi ve milli güvenliğimizi haleldar edecek emperyalist senaryolar devrededir.
MHP GÜVENCEDİR!
Milletimizin milliyetçi-ülkücü hareketin klavuzluğuna olan ihtiyacı çok daha artmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığının, devamının ve yükseltilmesinin anlamı daha da teberrüz etmiştir. Bu itibarla ‘son kale’ tanımı asla bir politik mübağala değiltam bir sosyo-politik realitedir. MHP ve ülkücü hareket aziz milletimizin ve devletimizin bekasının maddi ve manevi güvencesidir.
Son dönemlerde davamızın, ülkücü-milliyetçi hareketin yegane siyasi temsilcisi MHP hakkında komuoyu önünde farklı mahiyette fikri tartışmaların yapıldığı görülmektedir. Bu ortamdan fırsat bularak: Milliyetçi Hareket Partisi’nin geleceği hakkında kanaat ve irade oluşturanlar , ortaya çıkan dönemsel politik sonuçlara göre Milliyetçi Hareket partisi’nin durumunu ve fikriyatını kendilerince yorumlamak ve yönlendirmek isteyebilirlir.
MHP, FİKRİ VE BEŞERİ KAYNAKLARI İÇİNDE ARAMAK DURUMUNDADIR
Milliyetçi Hareket Partisi’nin geleceğini belirleme imkanına kavuşmuş bazı kanaat sahipleri davanın kılavuzluğuna halel getirecekkişisel reçetelerini partimizin ve dava arkadaşlarımızın önüne getirmiş olabilirler. Başka mahfillerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin sarsılmasını kollayanlar kendi fikri dünyalarının politik tezlerine partimizin politik tartışmalarını eklemlemek isteyebilirler. Ancak harekete ivme ve hız kazandıracak, davayı yükseklere taşıyacak olan ilhamı bize her zorluğu aşmamızda rehber olacak değerleri yine milliyetçi ülkücü hareketin tecrübeleri, fikri ve beşeri kaynakları içinde aramak durumundayız.
Milletimizin ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlarının çözülmesi ve yeni bir Türk mucizesinin gerçekleştirilmesi için Türk milliyetçiliğinin bilim, kültür ve sanat kaynaklarından beslenen büyük birikim ve kadrosu vardır.
Ülkücü milliyetçi hareket ve onun yegane temsilcisi MHP’nin siyasi ve fikri Mücadelesinin tarihi içinde yer almış ve yer alan referans kaynakları bize yeter. Bu referanslar dışındakiler kurumsal gelecek mimarimizin kaynağı olamaz. Herkes bu mücadeleyi sürdürenlerin kadrini bilmek ve örnek almak durumundadır. Övünmemizde, üzüntümüz de teçrübemiz de eleştirilerimiz de bu referansların mahrekinde şekillenir.
Her sorun karşısında arayacağımız çözümün yegane adresi her seviyede yetişmiş değerli siyasi ve fikri kardolarımızdır.
Onların fikirleri, tecelli eden iradeleri partimiz için yol gösterici olduğu gibi ülkemiz için de bütün zorlukları aşmamızı sağlayacak yegane dayanaklarımızdır. Oyunları bozacak, ülkemizin ve milletimizin beklentilerini karşılayacak, umutları yeşertecek olan da MHP’nin güçlenmesidir.
Davamız ve değerlerimiz, milli var oluşun harcı, geleceğe ilerlemenin pusulası, huzura, refaha ve kudrete ulaşmanın kutup yıldızıdır. Ancak, bu istikametin milletimize aktarılması ve benimsetilmesi için gerekenleri yaparak gönüllerdeki MHP’yi milli iradenen çoğunluk tercihi potansiyeline kavuşturmak gerekmektedir. Seçmenlerin MHP’ye güven ilişkisini gelecek seçimlerde MHP’in siyasal ağırlığının ve gücünün arkasına, oya ve iradeye dönüştürmemiz gereken bir süreç önümüzde bulunmaktadır.
Bu sürçle içinde partimizle ilgili arayışlarla yaşanan tartışmaların bir başka mahiyeti de siyasidir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin yaşamakta olduğu iç siyasal tartışmalara dış siyasal odakların müdahale arayışlarına zemin oluşturulması kabul edilemez.
Bu süreç içindeki gelişmeleri ve tartışmaları:
-Partimize, onu temsil eden ülkücü iradeye yönelik itibarsızlaştırma kampanyasının fırsatı olarak kullanılması,-MHP dışındaki siyasi odakların kendi amaçları için tanımlaması ve yönlendirmesi,
-Partimiz dışındaki kurumların, şahısların veya zümrelerin değirmenine su taşıyacabilecek şekilde kullanılması,
Partimize yönelik bir siyaset mühendisliğine hizmet ettiğinin farkında olunması gerekmektedir. MHP’nin ipotek altına alınmasına hizmet eden algı operasyonlarına dikkat edilmelidir.
Siyasi mücadelemizin esası ve odağı bozguncu, vurguncu, baskıcı, kumpascı, bölücü, ayrımcı, çıkarcı,vesayetçi düzenedir. MHP dışındaki unsurların bu süreçte durumdan vazife çıkararak kendi hedefleri doğrultusunda MHP ve kadrolarını yönlendirmesi, ahkam kesmesi, gelecek biçmesi, irade oluşturması çabaları hadleri değildir. MHP’nin ülkücü hareketin diyet borcu yoktur, olmayacaktır. Sorumluluğu sadece ve sadece davamızın ve mücadelemizin rehberliğinde aziz Türk Milleti’nedir.
Milliyetçi Hareket Partisi, kendisini ve varsa meselelerini başka odaklardron tanımlarından hedefleri üzerinden tarif etmiş bir siyasi yapı değildir. Milliyetçi Hareket Partililer de kendi dışındaki tariflerden yola çıkarak yol haritalarını belirleyecek insanlar değildir.
MHP, başkalarının süreceği bir tarla değildir. MHP operasyon partisi değildir. İçinde bulunduğumuz süreçten vazife çıkararak, kamuoyunda değerlendirme yapan Milliyetçi, Ülkücü Hareket dışındaki unsurların kendi eksenlerindeki söylem, tutum ve beklentileri kendi içimizdeki değerlendirme ve yorumlarımızın esası olamaz. Ahlakçılık ve şahsiyetçilik ilkelerine aykırı üslupla kadrolarımız arasında fay hatları oluşturma ve derinleştirme tuzağına düşmeden hareket edilmesi gerektiği de açıktır.
Bu tartışmaların derinleşmesini geleceğe taşıyamayız. İç tesanüdümüzün kırılgan hale gelmesi milletimizin güvenini ve umudunu zedeler.
Bu dönemde, partimize, davamıza ve dava arkadaşlığımıza zarar vermesine müsade etmeden ‘sorumluluk ahlakı’ içinde hareket edilmesi ‘ben Milliyetçi Hareket Partiliyim’ diyen herkesin üslenmesi gereken tarihi bir vebaldir.
Ne diyeceksek, ne yapacaksak davamıza, kendimize, mücadelemize ve camiamıza karşı sorumlulukla yerine getirmeliyiz. Bu sorumluluk anlayışı içinde özümüzün tespit ve teşhisleri politik tutum ve davranışları, uslup ve söylemleriyle meseleleri değerlendirmeliyiz.Ülkücü Milleyetçi Hareket'in hali MHP’de, arayışı MHP’de geleceği de daima MHP’dedir ve olacaktır. Bu kararı veren Başbuğ’umuzdur, şehitlerimizdir. Çektiğimiz cefalardır, fedakarlıklardır, Eşi olmayan onurlu siyasi ve fikri mücadelemizdir. Ülkücü-Milliyetçi Hareket’in kavli kararı MHP’dir.
Edilgen bir yaklaşımla bu sürecin yönlendirilmesine karşı mevcut durumu değerlendirecek çarenin kaynağı ve sahibi ve karar anı geldiğinde sorumluluk alacak olan milliyetçi-ülkücü hareketin mensuplarıdır.
KAPSAMHABER