MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş, Başbakan Yardımcısı Bozdağ'ı tutarlı olmamakla suçlayarak, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri İhsanoğlu'na yönelik sözlerini de eleştirdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş'in Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın saldırıya uğramasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bozdağ'ın Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma töreninde saldırıya maruz kaldığını anımsatan Türkeş, Bozdağ'ın saldırganın savcılık tarafından serbest bırakaılmasına ilişkin söylemlerini eleştirdi.MHP'nin şiddet içeren hiçbir çirkin eylemi tasvip etmediğini ifade eden Türkeş, Bozdağ'ın uğradığı saldırının hoş görülemeyeceğini belirtti. Türkeş, Bozdağ'a "Suçlunun övüldüğü bir ortamda pişmanlık duygusunun yeşeremeyeceğine değinen Başbakan Yardımcısı, Başbakan'ın 2004"ten bu yana Türk milletine karşı sayısız şiddet eylemine girişen azılı katillere karşı sergilediği esnek tutumu nasıl izah edecektir? Bir soruya cevap istiyoruz. 1984 yılından bu yana göğsüne -kuru yumruk değil- mermi yiyen şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatıralarına Bozdağ, yıkıcı açılım sürecini yürüten bir Hükümetin mensubu olarak, nasıl sahip çıkacaktır?" sorularını yöneltti.
-HÜKÜMET SALDIRGANLAŞMAKTA VE KÖRELMEKTE-
Taksim'de elinde pala ile gezen Sabri Çelebi'nin savcılık kararıysa serbest bırakılmasına Bozdağ'ın tepki göstermemesini eleştiren Türkeş, Başbakan Yardımcısı'nın İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'na yönelik değerlendirmelerine de tepki gösterdi. Türkeş, şu değerlendirmede bulundu:
"Daha birkaç ay öncesine kadar Körfez ülkeleriyle tam bir mutabakat halindeSuriye'ye muhtemel bir askeri operasyonu tartışan AKP kurmayları, ne olmuştur da bu samimi diyalogdan çark etmiştirler? Türk finansal sistemini -dolayısıyla da AKPiktidarını ve onun burjuvazisini- ayakta tutan Körfez devletleri para verdikleri müddetçe "iyi', Müslüman Kardeşler'e karşı çıktıkları ölçüde de "kötü' mü olmaktadırlar? Görüldüğü üzere AKP'deki hakim zihin bulanıklığı had safhalardadır."
İhsanoğlu'nun genel sekreter konumunda ve yetkilerini kısıtlı olduğunun altını çizen Türkeş,
"Bugün itibarıyla İİT'nın 57 üye devleti mevcuttur ve Mısır konusunda çok ciddi görüş ayrılıkları hasıldır. Manzara böyle iken, İİT Genel Sekreteri'nin kendi başına buyruk bir bildiri yayınlaması düşünülebilir midir? Elbette hayır. Kaldı ki Prof. Dr. İhsanoğluMısır'daki tüm tarafları itidale davet eden görüşlerini dünya kamuoyuyla gerçekçi bir üslupla zaten paylaşmıştır. AKP iktidarının içinde bulunduğu büyüklük hezeyanı o denli belirgindir ki, bu sebeple Hükümet iç-dış tüm aktörleri ve kurumları kendi yörüngesinde görmeyi arzulamaktadır. Söz konusu aktörler ve kurumlarla arasında bir tezat oluştuğunda ise, Hükümet saldırganlaşmakta ve körelmektedir. Bozdağ'ın sözleri, AKP iktidarındaki genel halet-i ruhiyenin küçük bir tezahürü olarak algılanmalıdır" dedi