Milliyetçi Hareket Partisi Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek Samsun MHP İl Teşkilatında düzenlediği basın toplantısında ülke gündemiyle alakalı önemli açıklamalarda bulundu.
MHP Samsun Milletvekili Şimşek yaptığı açıklamada, Türkiye’nin gündeminde iş, aş, yoksulluk, gelir dağılımındaki aşırı bozulma, haksızlık, hukuksuzluk, yandaş kayırma, dışarıda ülkemizin her bakımdan itibarsızlaşması, içeride güvensizlik ve asayişsizlik, Devlete baş kaldırma ve meydan okuma, Anayasa ve yasaları ihlal, Türkiye Devletinin kuruluş felsefesinden uzaklaşması gibi konular olması gerekirken, hükümetin gündeminin farklı olduğunu söyledi.
HUKUK DEVLETİNİN RUHUNA FATİHA OKUNMUŞTUR
Recep Tayyip Erdoğanın başında olduğu hükümetlerin yaptıkları haksız ve hukuksuz uygulamalara değinen Milletvekili Şimşek: “Hükümet 17 ve 25 Aralıkta suçüstü yakalanmış bu yolsuzluk ve rüşvet çarkının üstünü örtebilmek için her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa başvurmuştur. Milletten aldığı çoğunluk iradesini daha önce yaptığı haksız uygulamalara şapka çıkartacak derecede kötüye kullanmıştır. Bu yolsuzluk ve rüşvet çarkı fiziki takip ve görüntülerle ayrıca yapılan teknik takiplerle dinleme ve telefon tapeleriyle ortada iken “hükümete darbe yapacaklardı” diyerek karşı atağa geçilmiştir. Yasamada alet edilerek yürütme vasıtasıyla yargıya darbe yapılmış, operasyonu yapan polisler(kolluk) önce görevlerinden alınmış daha sonra birçok haksız ve hukuksuz uygulamalarla mağdur edilmişlerdir. 25 Aralık tarihinde ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinde bir ilk yaşanmış bir savcının operasyon talimatı adli kolluk tarafından yerine getirilmemiş ve böylece hukuk devletinin ruhuna Fatiha okunmuştur.”dedi.
Hükümetin haksız uygulamalardan bir tanesinin de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yedi bin civarında orta ve lise müdürüne karşı kıyım olduğunu belirten Şimşek: “Bunun tek bir izahı vardır, Bir kesimi tasfiye ederek yandaşı korumak ve kollamaktır. Yoksa bunun Milli Eğitimin iyileştirilmesi ve liyakatla uzaktan ve yakından alakası yoktur.”dedi.
Konuyla ilgili Samsun’dan bazı örnekler veren Şimşek ortaya koyduğu tablo ile ne kadar büyük haksızlık ve hukuksuzluk yapıldığını iddia etti.
Uygulama öncesi Samsun’da ki müdürlerin sendikalara göre dağılımını şöyle verdi.
1- Eğitim Bir-Sen Üyesi 185 Mdr. %54.8
2- Türk Eğitim-Sen üyesi 103 Mdr. % 30.56
3- Eğitim-Sen üyesi 7 Mdr.% 2.07
4- Eğitim-İş 8 Mdr. %2,37
5- Esen 2 Mdr. %o, 59
6- Aktif-Sen 2 Mdr. % 059
7- Sendikasız 7 Mdr % 8,9
Uygulama sonrası 75 puan ve üzeri olan müdürlerin sendikalara göre dağılımı:
10- Eğitim Bir-Sen Üyesi 133 Mdr. %78
20- Türk Eğitim-Sen üyesi 25 Mdr. % 15
30- Eğitim-Sen üyesi 1Mdr.?
40- Eğitim-İş 3 Mdr. ?
50- Eksen 2 Mdr. ?
60- Sendikasız 6 Mdr. ?
Milli Eğitim’de bir iyileştirme ve liyakatla ilgisinin olmadığını ifade eden Şimşek puan vermeye yetkili olanları şöyle sıraladı:
PUAN VERMEYE YETKİLİ OLANLAR:
1- İlçe Milli Eğitim Md. 25 puan
2- İlçe Milli Eğitim Şube Md.(İnsan kaynakları) 20 puan
3- İlçe Milli Eğitim Şube Md.(bağlı olunan birim) 15 puan
4- Kurum yada okullarda en kıdemli öğretmen ile kıdemi en az olan öğretmen toplam 10 puan
5- Öğretmenler kurulunun seçtiği iki öğretmen 10 puan
6- Okul Aile Birliği başkan ve başkan yardımcıları 10 puan
7- Okul Öğrenci Meclisi başkanı 10 puan
Şimşek, Samsun’da ve Türkiye genelinde ilçe milli eğitim müdürleri ve şube müdürleri yeni atanmışlar olduğunu, değerlendirmeleri de bu müdürler yaptığını ve hiç tanımadıkları hatta hiç görmedikleri okul müdürlerini değerlendirmeye tabi tuttuklarını belirtti.
Cemalettin Şimşek devamla şöyle dedi:
“Halbuki okullardaki en kıdamli öğretmen ile en kıdemsiz öğretmenin değerlendirme yapabilmesi için o okul müdür ile en az altı ay çalışma şartı aranmıştır. Ancak ilçe milli eğitim ve şube müdürleri için bu şart aranmamaktadır. Görevlerine 75 puan üstü olmadığı için son verilen okul müdürleri içerisinde 30-40 yıllık öğretmen olanlar ve bunun yarısından çoğunu müdür görevli yapanlar var. Samsun’da bir çok milli eğitim müdürü ve şube müdürleri bunlara göre çok daha genç ve tecrübesizdirler.Bu talimatla kuzunun kurda boğazlatılması olmuştur.”dedi.
Hükümetin rant yaratma peşinde koştuğunu söyleyen Şimşek: “ülkemizde insanlar iş-aş derdinde iken ülkemiz içeride ve dışarıda bir çok tehdit altında bulunurken hükümetimiz nelerle uğraşmakta olduğunu ibretle ve hayretler içinde izlemekteyiz. İnsanlarımız evine ekmek götürememektedir. İşsizlik almış başını gitmektedir. Hükümet hızla yandaşa rant yaratma peşinde koşmaktadır. Gerek kamuda gerekse özel sektörde büyük bir yandaş koruma hareketi vardır.Kamu çalışanları, iş adamları gazeteciler ayrıştırılmış hükümet aleyhine yazı yazan görsel basında bir şey söyleyen akademisyen yazar ve çizerler adeta susturulmuştur. Basın ülkemizde tek ses haline getirilmiştir. İtaat etmeyenler ise hükümetin gücü kullanılarak her türlü haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz kalmış kıyıma ve sürgüne uğratılmışlardır.”dedi.
Şimşek Basın açıklamasını şöyle sürdürdü:
Dış ülkelerde ilişkilerimiz sıfırlanmış ülkemizin itibarı beş paralık edilmiştir. Çok eski ve derin bir devlet geleneği olan ülkemiz çadır devletine dönüştürülmüş, ülkemiz dünya’da her geçen gün yalnızlaştırılmıştır.
İçerde ise asayişsizlik çifte standart hâkim hale gelmiş, ülkemizin bir bölümünde devlet otoritesi ortadan kalkmıştır. O bölgede her gün suç işlenmekte fakat devlet otoritesi kalmadığı için herhangi bir müeyyide uygulanamaz hale gelmiştir. Yeni öğretim yılı başladığından bu yana bölgede 37 okul teröristlerce yakılmış, Kürtçe eğitim yapacak okullar devlete bir başkaldırı olarak hayata geçirilmiştir. Ayrıca yine o bölgede sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüştür. Teröristinden kaçakçısına sığınmacısından mültecisine herkes kafasına göre gelip gitmektedir. Çoğu yerlerde asayiş bozulmakta ve terör eylemleri yapılmaktadır. Vatandaşlarımızın vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğine kastedilmektedir. Hükümet bu olaylar karşısında tam bir acizlik içindedir.
Hükümetin BOB kapsamında ve Arap baharı çerçevesinde izlediği politikalar iflas etmiştir. Suriye’de kendi eliyle büyüttüğü terör örgütleri ülkemizin başına bela olmuştur. Ülkemiz için tehdit unsuru haline gelen bu örgütler 49 büyükelçilik mensubumuzu kaçırmış, Türkiye’nin elini kolunu bağlayarak hareketsiz hale getirmiştir.
Ayrıca ABD ve AB ile ilişkilerimiz tarihinin en kötü döneminden geçmektedir. Bizi basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü gibi konularda eleştiriyor ve üçüncü dünya ülkeleriyle ayni katogoride değerlendiriyorlar.
17- 25 aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun kesmek için her türlü haksız ve hukuksuz uygulamalar yaparak kendilerini kurtarmaya çalışmak kamu kuruluşlarında yaptıkları haksız uygulamalarla kamuyu tam kontrol altına almak ve kamuda kendine yandaş yaratmak milletin a… sına koyan iş adamlarından havuz oluşturarak nemalanmak işte hükümetin genelinde olanlar bunlardır. çekirge gereğinden fazla zıplamıştır. ama artık çok zor durumdadırlar. onun millete algı operasyonu yaparak aldığı oylarla sığındığı dokunulmazlık zırhı bile kurtaramayacaktır.
Milletimiz bu yağmacı zihniyete mahkûm olmadığı gibi mecbur da değildir. MHP milletimizin teveccühünü sabırla ve kararlılıkla beklemektedir.
MHP rant ekonomisiyle değil ülkemizin potansiyel kaynakları ve üreten ekonomiyle ülkemizi dünyada layık olduğu yere getirecektir.