DGP genel merkez binasında yapılan 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan İdris Bal, siyasete nasıl girilmesi ve nasıl davranılması gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yalan söyleyenler ertesi gün bir yalan daha, ondan sonraki gün bir yalan daha söylemek mecburiyetinde olduğunu belirten İdris Bal; "İllaki bir gün açık verecekler. Bu ülkede nasıl darbeciler gittiyse, nasıl 28 Şubatçılar kalmadıysa, bilin ki şu iktidar da gidecektir. Yanlış yapanlar gider, halk arasında bir söz vardır; küfür devam eder, yalnız zulüm devam etmez.” dedi.
DGP genel merkez binasında yapılan 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan İdris Bal, siyasete nasıl girilmesi ve nasıl davranılması gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Ben hangi siyasi partiden girersem gireyim katkı sağlamalıyım. Doğruları söylemeliyim ki oturduğum koltuğun hakkını vereyim. Ben de saf saf öyle harekete çalıştım. Ama mesele öyle değilmiş. Kapıdan girerken paltonuzu astığınız gibi aklınızı da oraya asacakmışsınız, içeride ne diyorlarsa onaylayacakmışsınız, ben de dedim ki sizi seçen ihanettir. Gerçek ihanet budur. İnsan olmanın farkı iradedir. İradenin hakkını vermiyorsunuz demektir.
Yaratan, sizi emir komuta ile sizi oturun, kalkın diye yaratmadı. Bu çerçevede doğruları söylemeye çalıştığımız için ikna odalarına alındım. Çocuksunuz dendi. Gazetelere çıkacaksınız dendi, çıkmaya da devam edeceğiz. İlkelerinize tersse gereğini yerine getirin. Gerekli yerleri aradılar ve bu adamı çıkartmayın dediler ve o dönemde yaptığım kahvaltılar devam edildi. Benim kahvaltı yaptığım insanlara polis gönderip ifade almışlar. Yalan yanlış ifadelerle İdris Bal darbe yapacak diye, Star gazetesinde manşet yaptırdılar, neden? Yalnızlaştırma operasyonu.” diye konuştu.
"YASAKLAR DİYE GELEN KADRO, YOLSUZLUĞUN ALASINI YAPTI"
Bal, 2002-2010 arası hukuk, çoğulculuk diyen zihniyetin, bunları, o dönemdeki meşruiyet sorunundan dediğini ifade eden Bal, şöyle devam etti: “2010 referandum sonrası meşruiyet sorununun kalkmasıyla yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar diye gelen kadro, yolsuzluğun alasını, iddialara bakarsanız en azından aklanmaktan korkuyor, yasakların alasını yaptı. Darbeler üzerinden oy isteyen bir zihniyet 28 Şubatçıların yaptığının fazlasını yaptı. Darbecinin delikanlısı olmaz ama en azından irtica diyorlardı ve açıktılar. Ama şimdi yapanlar inşallahlarla, maşallahlarla din kisvesi altında yapıyorlar.”
İdris Bal, Türkiye’nin yeni bir siyasete ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Biz kucağımızı açtık, herkesi kucaklamaya hazırız. Herkes bizim yanımızda yer alabilir. Demokrasi diyen, yasaklara hayır diyen, inanç hürriyeti diyen, kısacası, demokrasi ve saygı diyen herkese kucağımız açık. Ama şiddet ve terör kullananlara kapalı. Tabi pişman olduğunu söyleyene kadar. Yanlış yoldayız dedikleri an onları da kucaklamaya hazırız. Bu ülke kucaklaşmaya muhtaç, bu ülkeyi şahsi çıkarları için kutuplaştıranlar bu ülkeye en büyük eziyeti yapıyorlar.” dedi.
"YALAN SÖYLEYENLER İLLAKİ BİR GÜN AÇIK VERECEKLER"
Bal, konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz milletimizi kucaklayarak projelerimizle, doğruyu söyleyerek hak adına yolumuza devam edeceğiz. Biz doğru yoldaysak, yalan söylemiyorsak güçlüyüz. Yalan söyleyenler ertesi gün bir yalan daha, ondan sonraki gün bir yalan daha söylemek mecburiyetindedir. İllaki bir gün açık verecekler. Bu ülkede nasıl darbeciler gittiyse, nasıl 28 Şubatçılar kalmadıysa, bilin ki şu iktidar da gidecektir. Yanlış yapanlar gider, halk arasında bir söz vardır; 'Küfür devam eder, yalnız zulüm devam etmez.' O yüzden elimizi kaldırdık ve dedik ki zulme hayır, biz mazlumun yanındayız.”
Yalan söyleyenler ertesi gün bir yalan daha, ondan sonraki gün bir yalan daha söylemek mecburiyetinde olduğunu belirten İdris Bal; "İllaki bir gün açık verecekler. Bu ülkede nasıl darbeciler gittiyse, nasıl 28 Şubatçılar kalmadıysa, bilin ki şu iktidar da gidecektir. Yanlış yapanlar gider, halk arasında bir söz vardır; küfür devam eder, yalnız zulüm devam etmez.” dedi.
DGP genel merkez binasında yapılan 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan İdris Bal, siyasete nasıl girilmesi ve nasıl davranılması gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Ben hangi siyasi partiden girersem gireyim katkı sağlamalıyım. Doğruları söylemeliyim ki oturduğum koltuğun hakkını vereyim. Ben de saf saf öyle harekete çalıştım. Ama mesele öyle değilmiş. Kapıdan girerken paltonuzu astığınız gibi aklınızı da oraya asacakmışsınız, içeride ne diyorlarsa onaylayacakmışsınız, ben de dedim ki sizi seçen ihanettir. Gerçek ihanet budur. İnsan olmanın farkı iradedir. İradenin hakkını vermiyorsunuz demektir.
Yaratan, sizi emir komuta ile sizi oturun, kalkın diye yaratmadı. Bu çerçevede doğruları söylemeye çalıştığımız için ikna odalarına alındım. Çocuksunuz dendi. Gazetelere çıkacaksınız dendi, çıkmaya da devam edeceğiz. İlkelerinize tersse gereğini yerine getirin. Gerekli yerleri aradılar ve bu adamı çıkartmayın dediler ve o dönemde yaptığım kahvaltılar devam edildi. Benim kahvaltı yaptığım insanlara polis gönderip ifade almışlar. Yalan yanlış ifadelerle İdris Bal darbe yapacak diye, Star gazetesinde manşet yaptırdılar, neden? Yalnızlaştırma operasyonu.” diye konuştu.
"YASAKLAR DİYE GELEN KADRO, YOLSUZLUĞUN ALASINI YAPTI"
Bal, 2002-2010 arası hukuk, çoğulculuk diyen zihniyetin, bunları, o dönemdeki meşruiyet sorunundan dediğini ifade eden Bal, şöyle devam etti: “2010 referandum sonrası meşruiyet sorununun kalkmasıyla yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar diye gelen kadro, yolsuzluğun alasını, iddialara bakarsanız en azından aklanmaktan korkuyor, yasakların alasını yaptı. Darbeler üzerinden oy isteyen bir zihniyet 28 Şubatçıların yaptığının fazlasını yaptı. Darbecinin delikanlısı olmaz ama en azından irtica diyorlardı ve açıktılar. Ama şimdi yapanlar inşallahlarla, maşallahlarla din kisvesi altında yapıyorlar.”
İdris Bal, Türkiye’nin yeni bir siyasete ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Biz kucağımızı açtık, herkesi kucaklamaya hazırız. Herkes bizim yanımızda yer alabilir. Demokrasi diyen, yasaklara hayır diyen, inanç hürriyeti diyen, kısacası, demokrasi ve saygı diyen herkese kucağımız açık. Ama şiddet ve terör kullananlara kapalı. Tabi pişman olduğunu söyleyene kadar. Yanlış yoldayız dedikleri an onları da kucaklamaya hazırız. Bu ülke kucaklaşmaya muhtaç, bu ülkeyi şahsi çıkarları için kutuplaştıranlar bu ülkeye en büyük eziyeti yapıyorlar.” dedi.
"YALAN SÖYLEYENLER İLLAKİ BİR GÜN AÇIK VERECEKLER"
Bal, konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz milletimizi kucaklayarak projelerimizle, doğruyu söyleyerek hak adına yolumuza devam edeceğiz. Biz doğru yoldaysak, yalan söylemiyorsak güçlüyüz. Yalan söyleyenler ertesi gün bir yalan daha, ondan sonraki gün bir yalan daha söylemek mecburiyetindedir. İllaki bir gün açık verecekler. Bu ülkede nasıl darbeciler gittiyse, nasıl 28 Şubatçılar kalmadıysa, bilin ki şu iktidar da gidecektir. Yanlış yapanlar gider, halk arasında bir söz vardır; 'Küfür devam eder, yalnız zulüm devam etmez.' O yüzden elimizi kaldırdık ve dedik ki zulme hayır, biz mazlumun yanındayız.”