Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, MHP İstanbul İl Başkanlığı binasında gündeme ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından Yolsuzluk Algı Endeksinin yayınlandıktan sonra Türkiye’nin itibarının yerlerde süründüğünü söyledi. Adan, “Türkiye’yi yolsuzluğun, hırsızlığın ve adam kayırmanın merkezi haline getirenlerin bu rapor karşısında yüzleri kızarmalıdır. Yolsuzlukla mücadele diyerek, hortumları keseceğiz tekerlemesini dillerinden düşürmeyerek iktidara gelenler; bırakınız hortumları kesmeyi, yolsuzluk boruları döşemişlerdir.” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, MHP İstanbul İl Başkanlığı binasında gündeme ilişkin bir basın açıklaması yaptı. “AKP iktidarıyla birlikte İstanbul kelimenin tam anlamıyla sömürülmeye başlanmıştır.” diyen Adan , “Deniziyle, tarihiyle, kültürüyle, taşıyla, toprağıyla ve bütünüyle İstanbul sömürülmektedir. AKP’nin gözünde İstanbul bir şehir değil, talan edilmesi gereken bir coğrafya parçasından ibarettir. Her karış toprağa rant alanı gözüyle bakılmaktadır. İstanbul’un tarihi dokusu rant ve kısa yoldan köşe dönme uğruna harap edilmektedir. Çevre mevzuatındaki son değişiklik toplu konut projelerini, AVM inşaatlarını, göllerden ve denizlerden milyonlarca metreküp kum çekmeyi, orman ve tarım arazilerindeki dönüşümü denetimsiz bıraktı.” şeklinde konuştu.
'AKP SAYESİNDE SİYASET BİR GEÇİM ALANINA DÖNDÜ’
AK Parti’nin siyaseti millet için değil kendi çevresinin kalkındırmak için yaptığını belirten Adan, “Türk siyasi ve demokrasi tarihine ‘sadece kendi çevresini kalkındıran’ parti olarak geçmiştir. AKP’nin sayesinde siyaset bir geçim alanına, rant alanına dönmüştür. Siyaset millet için değil, cüzdan için yapılan bir uğraş haline dönüşmüştür. Toplumun algısında da siyaset kurumuna güven dibe vurmuştur. Millet Ak Saraya baktıkça, ak saraya harcanan milyonlarca dolara baktıkça; siyasete olan inancını kaybetmektedir. Türkiye’de fakirlik zirve yapmışken, işsizlik had safhaya ulaşmışken, insanlarımızın bireysel borçları katlanarak büyürken; sadece kendi egolarını tatmin etmek için yapılan binalar bir utanç abidesi olarak yükselmeye devam etmektedir.” diye konuştu.
‘CUMHURBAŞKANI MAKUL ŞÜPHE ARIYORSA ÇEVRESİNE BAKSIN’
Yeni yargı paketini de eleştiren Adan, şunları dile getirdi: “Bildiğiniz gibi birkaç gün önce TBMM’de AKP’nin oylarıyla kabul edilen yargı paketi ile ‘kuvvetli şüphe’ şartı, ‘makul şüpheye’ dönüştürülmüştür. Bu durum Türk hukuk sistemi ve demokrasimiz için tam bir garabettir. Bu kanun maddesi AKP’nin korkularının tescillenmiş halidir. Bu öyle bir korkudur ki; suçu sabit olmayan insanlarımız bile bu düzenleme ile olağan şüpheli haline sokulmuştur. Bu uygulama Firavunluktan başka bir şey değildir. Kendi vatandaşlarını potansiyel suçlu durumuna düşüren bu saçmalığa bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Buradan sesleniyoruz: Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan makul şüphe arıyorlarsa önce kendilerine ve etraflarına baksınlar. Makul hırsızlara neden işlem yapılmıyor. Yoksa bu hırsızlar AKP’nin gözünde makul hırsızlar mı? Bütün kamuoyu bilmektedir ki; 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu Türkiye’nin en büyük yolsuzluğunu açığa çıkarmıştır. Eğer mesele makul şüphe ise, bu operasyonda kesin ve kuvvetli şüphe vardır.”
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından Yolsuzluk Algı Endeksinin açıklandığını anlatan Adan, “Bu endekste Türkiye’nin yolsuzluk algısının yerlerde süründüğünü üzülerek görmekteyiz. Bu utanç tamamen AKP’ye onun yöneticilerine aittir. Türkiye’yi yolsuzluğun, hırsızlığın ve adam kayırmanın merkezi haline getirenlerin bu rapor karşısında yüzleri kızarmalıdır. Yolsuzlukla mücadele diyerek, hortumları keseceğiz tekerlemesini dillerinden düşürmeyerek iktidara gelenler; bırakınız hortumları kesmeyi, yolsuzluk boruları döşemişlerdir.” ifadelerini kullandı.
’17-25 ARALIK HAFTASI 'YOLSUZLUKLA MÜCADELE HAFTASI' İLAN ETTİK’
“Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu seneden itibaren 17-25 Aralık haftasını Yolsuzlukla Mücadele Haftası ilan etmeye karar verdik.” diyen Adan, “Türkiye’nin birçok yerinde 17-25 Aralık haftasında AKP’nin yolsuzluklarını değişik etkinliklerle milletimize anlatacağız. Milliyetçi Hareket camiası olarak bu yolsuzlukları unutmadık ve milletimize de unutturmayacağız. AKP’nin yolsuzluklarının milletimize maliyetini her ortamda ifşa edeceğiz. Memleketi soyanların ensesinden nefesimizi eksik etmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
‘ÇÖZÜM SÜRECİ İMRALI PATENTLİDİR’
Çözüm süreci ile ilgili bu güne kadar yapılan çalışmaların İmralı patentli olduğunu savunan Adan, “Bugünlerde konuşulan yol haritaları da yine İmralı damgalıdır. Sayın Başbakan’ın kıymeti kendinden menkul yeni başdanışmanı, İmralı canisinin açıkça reklamını yapmaktadır. Teröristlere övgüler düzmek her ne hikmetse moda haline gelmiştir. Milli birlik diyerek süsleyip dayatılan sözde açılım ve çözüm süreci; sadece bölücülerin iştahını kabartmaktadır. AKP iktidarlarıyla birlikte Türkiye düşmanları ve bölgemizde hesabı olanlar daha da cesaretlenmiştir. Milli çıkarlarımızın söz konusu olduğu hiçbir alanda dik duramayan, hatta ısrarla milli devlet gelenek ve anlayışımızın içini boşaltan bu iktidar; Türkiye ve Ortadoğu’da çıkarı olanların değirmenine su taşımaya devam etmektedir.” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından Yolsuzluk Algı Endeksinin yayınlandıktan sonra Türkiye’nin itibarının yerlerde süründüğünü söyledi. Adan, “Türkiye’yi yolsuzluğun, hırsızlığın ve adam kayırmanın merkezi haline getirenlerin bu rapor karşısında yüzleri kızarmalıdır. Yolsuzlukla mücadele diyerek, hortumları keseceğiz tekerlemesini dillerinden düşürmeyerek iktidara gelenler; bırakınız hortumları kesmeyi, yolsuzluk boruları döşemişlerdir.” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, MHP İstanbul İl Başkanlığı binasında gündeme ilişkin bir basın açıklaması yaptı. “AKP iktidarıyla birlikte İstanbul kelimenin tam anlamıyla sömürülmeye başlanmıştır.” diyen Adan , “Deniziyle, tarihiyle, kültürüyle, taşıyla, toprağıyla ve bütünüyle İstanbul sömürülmektedir. AKP’nin gözünde İstanbul bir şehir değil, talan edilmesi gereken bir coğrafya parçasından ibarettir. Her karış toprağa rant alanı gözüyle bakılmaktadır. İstanbul’un tarihi dokusu rant ve kısa yoldan köşe dönme uğruna harap edilmektedir. Çevre mevzuatındaki son değişiklik toplu konut projelerini, AVM inşaatlarını, göllerden ve denizlerden milyonlarca metreküp kum çekmeyi, orman ve tarım arazilerindeki dönüşümü denetimsiz bıraktı.” şeklinde konuştu.
'AKP SAYESİNDE SİYASET BİR GEÇİM ALANINA DÖNDÜ’
AK Parti’nin siyaseti millet için değil kendi çevresinin kalkındırmak için yaptığını belirten Adan, “Türk siyasi ve demokrasi tarihine ‘sadece kendi çevresini kalkındıran’ parti olarak geçmiştir. AKP’nin sayesinde siyaset bir geçim alanına, rant alanına dönmüştür. Siyaset millet için değil, cüzdan için yapılan bir uğraş haline dönüşmüştür. Toplumun algısında da siyaset kurumuna güven dibe vurmuştur. Millet Ak Saraya baktıkça, ak saraya harcanan milyonlarca dolara baktıkça; siyasete olan inancını kaybetmektedir. Türkiye’de fakirlik zirve yapmışken, işsizlik had safhaya ulaşmışken, insanlarımızın bireysel borçları katlanarak büyürken; sadece kendi egolarını tatmin etmek için yapılan binalar bir utanç abidesi olarak yükselmeye devam etmektedir.” diye konuştu.
‘CUMHURBAŞKANI MAKUL ŞÜPHE ARIYORSA ÇEVRESİNE BAKSIN’
Yeni yargı paketini de eleştiren Adan, şunları dile getirdi: “Bildiğiniz gibi birkaç gün önce TBMM’de AKP’nin oylarıyla kabul edilen yargı paketi ile ‘kuvvetli şüphe’ şartı, ‘makul şüpheye’ dönüştürülmüştür. Bu durum Türk hukuk sistemi ve demokrasimiz için tam bir garabettir. Bu kanun maddesi AKP’nin korkularının tescillenmiş halidir. Bu öyle bir korkudur ki; suçu sabit olmayan insanlarımız bile bu düzenleme ile olağan şüpheli haline sokulmuştur. Bu uygulama Firavunluktan başka bir şey değildir. Kendi vatandaşlarını potansiyel suçlu durumuna düşüren bu saçmalığa bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Buradan sesleniyoruz: Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan makul şüphe arıyorlarsa önce kendilerine ve etraflarına baksınlar. Makul hırsızlara neden işlem yapılmıyor. Yoksa bu hırsızlar AKP’nin gözünde makul hırsızlar mı? Bütün kamuoyu bilmektedir ki; 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu Türkiye’nin en büyük yolsuzluğunu açığa çıkarmıştır. Eğer mesele makul şüphe ise, bu operasyonda kesin ve kuvvetli şüphe vardır.”
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından Yolsuzluk Algı Endeksinin açıklandığını anlatan Adan, “Bu endekste Türkiye’nin yolsuzluk algısının yerlerde süründüğünü üzülerek görmekteyiz. Bu utanç tamamen AKP’ye onun yöneticilerine aittir. Türkiye’yi yolsuzluğun, hırsızlığın ve adam kayırmanın merkezi haline getirenlerin bu rapor karşısında yüzleri kızarmalıdır. Yolsuzlukla mücadele diyerek, hortumları keseceğiz tekerlemesini dillerinden düşürmeyerek iktidara gelenler; bırakınız hortumları kesmeyi, yolsuzluk boruları döşemişlerdir.” ifadelerini kullandı.
’17-25 ARALIK HAFTASI 'YOLSUZLUKLA MÜCADELE HAFTASI' İLAN ETTİK’
“Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu seneden itibaren 17-25 Aralık haftasını Yolsuzlukla Mücadele Haftası ilan etmeye karar verdik.” diyen Adan, “Türkiye’nin birçok yerinde 17-25 Aralık haftasında AKP’nin yolsuzluklarını değişik etkinliklerle milletimize anlatacağız. Milliyetçi Hareket camiası olarak bu yolsuzlukları unutmadık ve milletimize de unutturmayacağız. AKP’nin yolsuzluklarının milletimize maliyetini her ortamda ifşa edeceğiz. Memleketi soyanların ensesinden nefesimizi eksik etmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
‘ÇÖZÜM SÜRECİ İMRALI PATENTLİDİR’
Çözüm süreci ile ilgili bu güne kadar yapılan çalışmaların İmralı patentli olduğunu savunan Adan, “Bugünlerde konuşulan yol haritaları da yine İmralı damgalıdır. Sayın Başbakan’ın kıymeti kendinden menkul yeni başdanışmanı, İmralı canisinin açıkça reklamını yapmaktadır. Teröristlere övgüler düzmek her ne hikmetse moda haline gelmiştir. Milli birlik diyerek süsleyip dayatılan sözde açılım ve çözüm süreci; sadece bölücülerin iştahını kabartmaktadır. AKP iktidarlarıyla birlikte Türkiye düşmanları ve bölgemizde hesabı olanlar daha da cesaretlenmiştir. Milli çıkarlarımızın söz konusu olduğu hiçbir alanda dik duramayan, hatta ısrarla milli devlet gelenek ve anlayışımızın içini boşaltan bu iktidar; Türkiye ve Ortadoğu’da çıkarı olanların değirmenine su taşımaya devam etmektedir.” dedi.