4 Nisan 2015'te tarihe acı bir not düştü.
Dost ve düşmanlarıyla Türk dünyasını hüzne boğan bir not…
Türk Dünyasının büyük lideri nur gibi ortalığı kaplayan beyaz örtüler arasından uçmağa vardı.
Ulu Lider, Her milliyetçinin, her ülkücünün gönlünde yaşıyor.
Başbuğ’un yarım asra yaklaşan sözleri bile bu gün genç nesillerin elinde güçlü bir ışık, karanlığı delip geçen bir ok gibidir.
Onu tanımadan seven genç Bozkurt ve Asenalar bile Başbuğlarına gözyaşı dökebilmekte onu kaybetmenin hüznünü yaşayabilmektedir.
Türk gençliğine ve genç bozkurtlara “Hepiniz birer Türk Bayrağı’sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.” Diye seslenerek Bayrağın önemini ve kutsiyetini bildirmiştir.
Başbuğ; Bugün iktidarın ağzından düşmeyen “Yeni Türkiye” sloganıyla Türkiye’yi karış karış bölme ve yönetme cihetine gitmemiştir. Bütün Türkiye’yi kucaklayacak bir fikri atmosfer ile büyük Türkiye’yi inşa edeceğini belirtmiştir. ”Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz”
Türkiye şu anda olduğu gibi hiçbir zaman bölünmenin eşiğine gelmemiş, Millet etnik gruplara ayrılmamış, toprak yabancılara parsel parsel satılmamış, Vatandaş partici bir zihniyetle ayrıştırılmamıştı.
Başbuğ'u her daima Türk Milletini, birliğe, beraberliğe, Güçlü Türkiye'yi oluşturmaya çağırmıştır:
“Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.”
Başbuğ; MHP ve Ülkücü teşkilatların zincirin birer halkaları gibi birbirine bağlı olmaları ve disiplinli bir şekilde çalışmalarını arzu etmiştir.
Türk’ün en önemli vasfının teşkilâtçılığı olduğunu belirten Lider: “Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.”diyerek, “Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva”nın” başarıya ulaşamayacağını özellikle ifade etmiştir.
“Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.”
İnsanı, ruh ve beden olarak bir bütün gören Başbuğ, Din ve Türklüğünde birbirinden ayırı tutulmasını doğru görmemiştir. Tıpkı et ve tırnak gibi bir bütün olduğunun altını çizerek: “İslamiyet’i ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.” Demiştir. Veciz bir ifadeyle, "TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.” Diyerek özetlemiştir.
Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e ne kadar dua etsek azdır. Allah kabrini nur eylesin. Mekân Cennet olsun. Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyorum.