Sular yarımküresi ve su bölümü çizgisi açısından (hattı taksimi mieh, watershed) Endonezya coğraî konumunu değerlendirme:
Her ülke kendi insanına ülkelerinin bir şekilde dünyanın merkezinde olduğunu; bu nedenle de büyük ve tarihi bir millet olduklarını anlatmaya çalışır durur. Bizanslıların Ayasofya Müzesi ana mekanda müezzin mahfili önündeki imparatorun taç giydiği yerin dünyanın merkezi olduğuna inanmaları gibi. Japonlar da Nikko denen yerin dünyanın merkezi olduğunu inanıyorlardı. Aynı şekilde ülkelerinin adını da Nippon olarak Güneş Kökü= Japonya anlamındaki idyogramlarla yazarlar. Çinliler ise ülkelerini Çince olarak merkez ülke anlamına gelen idyogramalarla yazarlar. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Özetle her ülke doğal olarak kendi gözlüğü ile bakmakta ve kendisini merkeze oturtan bir düşünceyi felsefi olarak benimsemekte ve kuşaklara benimsetmeye çalışmaktadır.
Profesör Metin Tunçel hoca 1992 Turizm Bakanlığı Tercüman Rehberlik kursunda Türkiye’nin ekonomik değerini anlatırken Sirkeci-Eyüp, Anadolu-Finlandiya karşılaştırmasını yapmıştı. 1990’lı yılların verilerine göre bir günde 2,5 milyon insanın sirkülasyonu olan Eminönü’nün zenginliği ile onun 4.5 km. kadar batısındaki 150 bin kişinin günlük sirkülasyonu olan Eyüp’ün ekonomik değerinin farklılığını anlattıktan sonra, eski çağlardan beri dünyada medeniyet çıkan üç ana yerden biri olan Mezopotomya’nın hemen kuzeyindeki Anadolu’nun birçok kavmin ulaşmak istediği bir mekan olarak adeta işlek bir karayolu gibi çalıştığını ve zengin bir kültür birikimi olduğunu ama Finlandiya için ise aynı şeyi söylemenin mümkün olmadığını; ıssız ve kimselerin uğramadığı topraklar olduğunu, bunun da Anadolu’nun tarihi ve coğrafi ekonomik değerinin Allah’ın bir lütfu olduğunu anlatmıştı. Tarihin ve kültürün verdiği zenginliğin temelde topoğrafyadan ve coğrafi konumdan geldiğini coğrafyacılar uzun uzun anlatırlar. Ama Finlandiya gibi kendi dilinde Suomi= bataklık anlamına gelen bir ülkeden bugün yeryüzünün en ileri ülkelerinden bir tanesinin insan eliyle meydana geldiğini ve yaşamın aslında; hayata bakış, felsefe ve evreni doğru algılayan insanın elleriyle de zenginliğin yine Allah’ın lütfu olan insan beyni ile üretildiği temel ve esas, dayanak olması gerektiği gerçeğini bir tarafa kaydederek konumuza devam etmek isteriz.
Biz mantaliteyi coğrafya üzerinde kurguladığımızda ve gözlerimizi Endonezya adalarına çevirdiğimizde karşımıza iki kavram çıkmaktadır. Birisi SULAR YARIMKÜRESİ, diğeri de SU BÖLÜMÜ ÇİZGİSİdir. Her iki kavram açısından baktığımızda Endonezya’nın evrensel etkisi olan bir coğrafi konumu ve doğal refaha sahip olduğunu rahatlıkla görürüz:
Sular yarımküresi (Water Hemisphere, Nısıf Kürei Miyah) açısından Endonezya
Güney yarımkürenin kuzeye göre daha büyük bir oranı sular altında olup, Asya kıtasında Endonezya'nın bir bölümü ve Papua Yeni Gine adası güney yarımkürededir. Ortası Yeni Zelanda adalarından Güney Adasının (New Zealand's Bounty Islands) doğusunda bir yer olarak düşünülen yer yuvarlağının yarısı karalar yarımküresinin güney yarısı olarak kabul edilen sular yarımküresine oldukça yakın bir konumdaki Endonezya adaları gerek yağış suları, gerekse yeraltı ve kaynak suları ile ardından yeryüzü ve maden suları açısından göz kamaştıracak derecede zengin bir ülkedir. Sular yarımküresine (belahan latuan) yakın karalar yarımküresine (belahan daratan) de bir o kadar yakın olduğunu kabul edebileceğimiz Endonezya sadece kara topraklarının genişliği (yaklaşık 2 milyon km2) ile değil deniz varlığının da kara topraklarının yaklaşık 2,5 misli büyüklüğü açısından zaten müreffeh ve işlenmesi gereken bir ham varlığa sahip bir ülkedir.
Japonya 3 bin çeşide varan balık varlığı ile hem Japoncaya kattığı 3 bin balık sözcüğünün yanısıra, hem de balıkların varlığının kattığı zenginlik ile haklı olarak övünürken; Endonezya’daki 12 deniz üzerinde yapılacak bir çalışma Endonezya’nın deniz kaynaklarının ne kadar fazla olduğunu kanıtlayacaktır.
Endonezya için hattı taksimi miyeh (Waterparting) kavramı açısından nasıl bir değerlendirme yapabiliriz?
Hattı taksimi miyeh yeni Türkçede su bölümü çizgisi demektir. Bir suyun su toplama alanını komşu suyunki ile ayıran doğal sınıra denir. Bu sınırdan başlayan sular her iki akarsuda ayrı yönlere doğru akar. İki akarsu arasında bir ara çizgisi durumunda bulunan su bölümü yer kabartılarının her zaman en yüce yerlerinden geçmez. Çukur düzlüklerden de geçtiği çok olur. Su bölümü kolay eriyebilen taşların yer tuttuğu bölgelerde kurak bölgelerde bataklık bölgelerde bataklık yerlerde çoğunca, belirsizleşir. Su bölümü çizgisi uzunca bir süre bulunduğu yerde kalmaz. Yer değiştirir. Bunun sebebi de akarsuların geri aşındırmasıdır. Su bölümü çizgisi ülkelerin coğrafi ekonomik değeri için bazı coğrafyacılar tarafından ölçüt kabul edilir. Örneğin Fransız coğrafyacılar Massif Central; Orta Fransa dağlık alanından doğan akarsuların Atlantiğe oradan da Amerikalara kadar ulaşıyor diyerek, ülkelerinin ekonomik değerinin coğrafi kanıtı olduğunu savunurlar. Bunun gibi birçok ülke su bölümü çizgisini bir ölçüt kabul edip karşılaştırmalar yaparlar. Türkiye için düşündüğümüzde; Dicle nehri Erzurum Tortum çevresinden doğup yaklaşık 2.500 metre rakımdan 1.900 km. yokuş aşağı Basra Körfezi’ne adeta koşar. Yine Sivas-Kösedağ; yaklaşık 1800 metre rakımdan doğup 2.800 km. yokuş aşağı akan Fırat nehri de öyledir. Peki suları nerelere kadar karışır? Basra Körfezi, Hint Okyanusu ve musonlar vasıtasıyla Endonezya adalarına kadar geldiğini söylemek pek abartı olmaz, sanırım. Bu da Türkiye’nin coğrafi ekonomik değeri ve ekonomik art alanı için bir ölçüt olabilir. Aynı mantaliteyi Endonezya için yürüttüğümüzde ise manzara daha da evrenseldir. 12 denizi içine alan devasa ülke Pasifik ve Hint Okyanusuna karışan yüzlerce ırmak suları ile zaten yeryüzünün her ülkesi ile adeta irtibatlıdır. Yeryüzünün en müreffeh ve bereketli doğal kaynaklarına sahip Endonezya milletinin geleceğine yakışan bir atılımın işaretini su bölümü çizgisi üzerinden de okuyabiliriz. Konuyu biraz açabiliriz: Kalimantan (Borneo) Adası’nın kuzey doğu , güney batı doğrultusundaki dağlık alanlardan çıkan ırmaklar:
KALİMANTAN (BORNEO) ADASI: MAHAKAM: Doğu Kalimantan’da Mahakam ırmağı doğuda 1.681 metre rakımdan çıkıp 920 km. aktıktan sonra Samaranda kentine 48 km. uzaktan, Makassar Boğazı’na dökülür. SERUYAN: Diğer adı Seroejan’dır. Orta Kalimantan’da 350 km. uzunluğunda olup, Jawa Denizi’ne dökülür. KAHAYAN: Diğer adları Biaju Besar, Dayak Besar, Groote Daijak, Great Dajak, Great Dyacs’dır. Orta Kalimantan’da 250 km. uzunluğunda olup, Mas Dağı’ndan çıkar, güney doğrultuda akar ve Jawa Denizi’ne dökülür. BARITO: Diiğer adları Dusun, Banjar Besar, Banjarmasin’dir. Güney-Orta Kalimantan’da akan 900 km. uzunluğunda olup Jawa Denizi’ne dökülür. KAPUAS: Diğer adları Batang Lawai,(Laue) dir. Batı Kalimantan’da Kapuas; Endonezya’nın en uzun ırmağı olup 1.143 km. ve 300 civrında çeşitli tatlı su balığı vardır. Güney Çin Denizi’ne dökülür. JAWA ADASI: BENGAWAN SOLO:3.265 metre rakımdaki Lawu dağ eteklerinden çıkar, 540 km. uzunluğunda olup Surabaya kenti batısından Jawa Denizi’ne dökülür.
CI LIWUNG: 2.958 metre rakımdaki Gede Yanardağı eteklerinden çıkar, 120 km. uzunluğunda olup Batı Jakarta’da Jawa Denizi’ne dökülür. CI MANUK: Diğer adı Kali Manuk’dur. 1.200 metre rakımdaki Papandayan dağı eteklerinden çıkar 180 km. uzunluğunda olup İndramayu kentinden Jawa Denizi’ne dökülür. PROGO: 3.136 metre rakımdaki Sundoro Dağı eteklerinden çıkar, tarihi Kedu ovası ve Pawon, Borodubur tapınakları yakınlarından geçer, Yogyakarta’da Trisik plajından Hint Okyanusu’na dökülür. PAPUA ADASI: UNDIR: Diğer adları, Lorentz ve Sungai Utara’dır. 20. Yüzyıla kadar hiç bilinmiyen nehir, Jayawija dağları boyunca akar ve Arafura Denizi’ne dökülür.
MAMBERAMO:2.193 metre rakımdaki Foja dağları eteklerinden çıkar, 670 km. uzunluğunda olup Pasifik Okyanusu’na dökülür. RIAU: SIAK: 370 km. uzunluğunda olup Pekanbaru kentinde Malaka Boğazı’na dökülür. SULAWESİ: PALU: Uzunluğu 20 km. olup Palu kentini ikiye böler ve Palu Körfezi’ne dökülür.SUMATRA: ASAHAN: 150 km. uzunluğunda olup Barisan Dağları'nın derin bir vadileri içinde kuzey doğu yönünden gelip Tanjung Balai kenti yakınlarından Malaka Boğazı’na dökülür.
MUSI: Güney Sumatra’da 750 km. uzunluğunda olup Palembang’ı geçtikten sonra Banyuasin ırmağının sularını da alıp Sungsang yakınlarında delta yaparak Malaka Boğazı’na dökülür.
Yukarıdakiler ile daha yüzlerce irili ufaklı ırmak ve derelerin sularının Endonezya ülke sınırları içindeki 12 deniz vasıtasıyla Dünya’nın en uzak köşelerine kadar gittiğini Amerikalara, Japonya kuzeylerine ulaştığını söylemek mümkündür. Anadolu-Erzurum dağlarının suları Hint Okyanuslarına kadar ulaşıyorsa, Fransa Masif Sentral suları Atlantik üzerinden Amerikalara kadar gidiyorsa, biz de Endonezler adına yukarıdaki suların Dünyanın dört tarafına sular yarımküresinin güney köşesinden ulaştığını söyleyerek, Endonezya’nın ekonomik art ülkesinin Dünya çapında bir mikyas olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Ancak burada vurgulamak istediğimiz esas fikir şudur: Kimselerin pek uğramadığı İskandinavya adasının Vikingleri korsan-tüccar olarak 10. asırda İstanbul’a gelip putçuluğu bırakıp hiristiyan olmuşlar, bugünkü Rusya’ya gidip ilk Moskova Devleti’ni kurmuşlar ve modern Rusya’nın temellerini atmışlardı. Hatırası olarak İstanbul Ayasofya Müzesi üst kat güney galeri kral salonu girişte solda mermer çitlerin üstinde oyulu yazıt mevcuttur. Demekki Allah’ın bahşettiği nimetleri kullanmak için sadece tabiattaki imkanlar değil daha önemlisi kafa içindeki yaşama bakış ve yaşamı algılama, özetle akıl nimetini kullanma olmalıdır, diye esas dersimizi çıkaracağımız numuneler, kıssadan hisseler, hem tarihte hem de coğrafyada fazlasıyla mevcuttur. İnsan iradesi, bütün engelleri aşabileceğini derin bir tevekkülle idrak ettikten sonra, sorunlar teker teker çözülecektir. Öyle olduğu içindirki Hollanda’dan binlerce kilometre yol aşıp Endonezya’ya, İskandinavya’dan binlerce kilometre yol aşıp Bizans yani İstanbul üzerinden Moskova’ya gidenler; yerlilerin uyanması için en büyük dersi vermiş olmalıdır. Esas mesele buradadır. Ama coğrafyayı iyice öğrendikten sonra esas meselenin iskeletine dokunabileceğimizi umduk. (1-2 Mayıs.2012, Tangerang, Endonezya)