İcerdiği anlama bakıldığında ülkücülüğün çok derin manalar taşıdığını görmekteyiz. Ülkücülükle siyesi parti kimliği de birbirine karıştırılarak büyük hatalar işlenmektedir.
Ülkü Ocaklarında Ülkücü olmanın ne demek olduğu, nasıl olduğu, ne anlam taşıdığı, ne faydası olduğu veya olacağı, tarihten bugüne nasıl geldiği ve bu günden yarına nasıl gideceği anlatılmaktadır.
Ülkücü Hareket’in en büyük emelleri arasında iktidar vardır.
Ülkücü Hareket iktidara ulaşabilecek siyasi yapısını ve kadrolarını Ülkü Ocaklarında yetiştirir ve geleceğe hazırlar.
Bugün siyesi partilere bakıldığında her birinin tabanından tavanına kadar birçok kademede (hayatının bir döneminde) Ülkü Ocaklarıyla temas içinde oldukları görülür.
Özellikle gençlik yıllarında, ülkücülükle ilgili bir anıları olduğu bilinir. Ancak bu insanlar bir zaman sonra (genel olarak) siyasetlerini başka partilerde yaparlar. Gayretlerini başka partilerde gösterirler, yeteneklerini başka partide sergilerler, Enerjilerini Ülkücü Hareket’in dışında bir yerlerde harcarlar. Daha sonra bir kısmı yuvalarına dönse de; ya başka partilerde yer bulamadıkları içindir ya da Ülkücü Hareket, yakın gelecekte menfaatlerine uygun olacağını düşündükleri içindir. Gerçekten hizmet anlamında yuvalarına dönenlerin sayısını sizlere bırakıyorum.
Bütün bunlar neden oluyor?
Ülkücü Hareket metodik olarak nerede hata yapıyor?
Teşkilatlarında yetiştirdiği insanlarını daha sonraları nasıl kaybediyor?
Bu ülkücüler hayatlarının hangi dönemlerinde teşkilatlarından ve davasından kopuyor?
Ülkü Ocaklarında yetişen insanların büyük kısmının hareketten uzaklaşmalarının sebebini uzaklaşanlarda aramak işin kolay tarafına kaçmak demektir.
Peki o halde sebep nedir?
Ülkücü Teşkilatlardan yetişen ülkücülerin yüzde kaçı MHP’de siyaset yapıyor?
Veya Ülkü Ocaklarından yetişen insanlara ne kadar MHP’de siyaset yapma fırsatı, veya imkanı sunuluyor?
Milliyetçi Hareket Partisi’nde son zamanlarda oluşan kargaşanın sebeplerini düşünürken veya ortaya koyarken asıl temelde yatan problemleri gözden kaçırmamakta farda vardır.
Suya sabuna dokunmadan ülkücülük yapmak, bana dokunmayan bin yaşasın hesabıyla balkonlardan rüzgarın yönünü hesaplayarak yelkenleri buna göre ayarlamak moda oldu.
Bu bir hastalıktır. Bu hastalığı kökten çözecek olan Ülkü Ocaklarıdır. Milliyetçi Hareket Partisini yöneten veya yönetecek olan Ülkücü kadrolardır.
Ülkücü olmayanların ülkücülük adına ahkâm kesmeleri ve ülkücü harekete yön vermeleri, hiçbir şekilde, hiçbir zaman sağlıklı olmayacağı gibi ülkücülerin arzu ettikleri ve uğruna şehitler verdikleri bu kutsal hareketin, davanın hedefine vasıl olması hayal dahi olmaktan çıkacaktır.
Hoşça kalın.