Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden uzmanlar, yaptıkları çalışmalarda, farelerin genetik molekülleriyle oynayarak farelerin damar sistemlerinde kolesterol ve obeziteye bağlı yükselen yağlara karşı algısını kapatmayı başardı.
Çalışmanın bundan sonraki aşamasında, insan vücudunun kolesterolü bir tehdit olarak algılamaması için farelerden başlayarak altta yatan genetik mekanizmalar detaylı olarak araştırılacak.
Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Erbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kolesterolün ve obezitenin kalp damar hastalıkları için önemli risk oluşturduğunu ancak, bazı insanların kolesterolünün yüksek olması halinde bile hastalıktan etkilenmediğini anlattı.
Hücrelerdeki yağ stresine mikroRNA denilen moleküllerin aracılık ettiğini kaydeden Erbay, insan vücudunun hastalandığında bu moleküllerin düzeylerinin değiştiğini ve bunları tanımlamak için yeni nesil teknolojil ere dayanan interdisipliner bir çalışma içinde olduklarını kaydetti.
Erbay, çalışmasına ilişkin şöyle konuştu:
"Transgenik farelerimizi kalp-damar sistemi hastası yapacağız. Hasta farelerdeki mikroRNA denilen moleküler değişiklikleri saptamak için ileri teknolojiler kullanacağız. Özellikle hücrelerde yağ stresine bağlı aktive olduğunu bildiğimiz ve mikroRNA’ları kontrol edebilen “endoplazmik reticulum stresi” adıyla bilinen bir sinyal iletim yolağını engellemek için kimyasal-genetik denilen interdisipliner yöntemler uygulayacağız. Tabii bu sırada farelerin genleriyle oynayacağız ve hastalıklı farelerde kolesterolün mikroRNA'ler ve endoplazmik reticulum stresi sinyal yolağı üzerinden algılanmamasını sağlayacağız. Farelerde yapabildiğimiz stresin algılanmamasını insanlar üzerinde de denemek istiyoruz."
- Obezlerin de kalp hastası olması önlenecek
Yrd. Doç. Dr. Erbay, çalışmalarıyla damar sertliğini geri döndürebilmeyi ve kalp krizini gelişmeden önleyebilmek istediklerini belirterek, "Vücutta kötü yağ düzeyleri yüksek seviyelere ulaşsa ve obezite oluşsa bile diyet yapmadan, ilaç kullanmadan vücudun bu hastalığı algılamamasını sağlamak istiyoruz" dedi.
Projenin, AB'yi çok heyecanlandırdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Erbay, "Çünkü yaşlanan bir Avrupa var. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kalp krizi ve hastalıkları ölüm nedenlerinde ilk sırada yer alıyor. Bu nedenle projenin başarılı olması, onlar için oldukça önemli" diye konuştu.