Mustafa, bizden küçük yaşça. Komşu köyle aramızdaki derenin kenarındadır evleri. Çocukluğu dönemini bilemem çünkü öğrencilik yıllarında biz öğretmendik.
1979’un Ramazan ayı… “Tam bağımsız Türkiye” diye ardımıza düşen eli orak-çekiçli kızıl bayrak tutan gençler tarafından Fatsa’da saldırıya uğradım…
Öğle namazı için camiye yöneldim. O sıcak havada ceketle dolaşıyorum. Ceketimi çıkarırsam, "boş olduğum anlaşılır, sonra ardımdakiler cesaretlenir" dedim, Samsun’a gitmek üzere camiden otuz kırk metre uzaklaştım.
Az sonra iki kişi arkadan gelip kollarımdan tuttu. Birisi tabancayla başıma vurdu, ikinciyi savuşturdum, sıyrılıp ellerinden kurtuldum. Geri, camiye doğru koşmaya başladım ki iki kişi yakalamak üzere önümde duruyor. Onlardan da kurtulup camiye girdim…
Her tarafım kan… Beni gören kaçışıyor. Sonra polisin geldiğini söylediler, çıktım, uzak bir yere çekilmiş ekip arabasına yürüdüm. Karakola, oradan Devlet Hastanesi’ne götürüldüm…
Baktım bizim Mustafa orada. Tanımazdan geldi ama onu görünce daha bir kendime geldim sanki:
-Yaralı mı var, dedi polislere… Girdi koluma, pansumanımı yaptı, bir boşluk bulup halımı-hatırımı sordu.
Polislere ve etraftakilere güvenilmezdi. Tanışıklık gösterirse orada mesai yapması zorlaşabilirdi…
Sonrasında Perşembe Sağlık Ocağı Hekimliği ve 1984-86 yılları arasında Ordu İl Sağlık Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
Samsun’da Fevzi Çakmak Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi’nde Aile Hekimi olarak görev yapmakta iken geçirdiği rahatsızlık üzerine bir dizi ameliyat geçirdi ve rahmet-i Rahman’a kavuştu.
İki kızı ve damatları Uzm. Dr. olan kardeşimiz, bugün 14 Mart Günü Tıp Bayramı’nda Perşembe Okçulu Mahallesinde toprağa verildi.
Memleketine ve milletine sevdası çok belirgin olan kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Evlâtları Uzm. Dr. Deniz ve Uzm. Dr. Derya’ya ve yine birer Uzm. Dr. Olan muhterem eşlerine, eşi, amcam kızı ve meslektaşım Leyla Hanım’a sabırlar diliyorum.
Ayrıca, Sağlık Camiasına da sabırlar diliyorum.
Ecel, sıra saygı göstermiyor. Genç yaşında aramızdan ayrılışına çok üzüldüm ama daha acısı şu:
“Orada bizim doktor kardeşimiz var”, deyip gururla geçtik hep Sağlık Ocağının yanından. Son zamanlarda uğrayıp bir hâl-hatır sorma fırsatımız olmadı. En çok ona yanarım.
Allah ondan ebediyen razı olsun.