Bizleri 2013 yılı Ramazan ayının habercisi Recep ayına ulaştıran Yüce Allah’ımıza hamd ederiz.
Halk arasında Üç Aylar diye adlandırılan Recep, Şaban ve Ramazan ayları rahmeti, bereketi ve mağfireti bol feyizli ve bereketli bir zaman dilimidir. Bu ayları önemli kılan, içinde Regaib, Miraç, Berat, Kadir ve Bayram gecelerini barındırması, yapılan dua ve dileklerin dalga dalga Allah’a ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok edildiği, sevaplarla donanma mevsimidir. Üç ayların gelişiyle inananlar içinden, Allah’ın rızasını kazanma heyecanıyla nafile oruç tutanlar, beş vakit namaza başlayanlar, Cuma Namazlarına koşanlar, ibadetlerini fazlalaştıran, tövbe ve istiğfarla Allah’a yaklaşmalar, sevgi ve yardımlaşma hisleri doruk noktaya ulaşır. Sevgili Peygamberimiz, bu aylarda her zamankinden daha çok oruç tutar, ibadet eder ve şöyle dua ederlerdi: “Allah’ım, Recep ve Şaban ayını hakkımızda hayırlı kıl, bizi Ramazan ayına kavuştur.”(A. B. Hanbel- Müsned, I/259)
Sevgili kardeşlerim! Üç Aylar geçmişin muhasebesini yaparak, geleceğe azim ve enerji dolu bir şevkle atılmak için iyi bir fırsattır. Hayatımızda adeta otokontrol sisteminin kurulmasına vesile olan mübarek Üç Aylar ve kandil geceleri, dünyevi meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz, yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için son derece kıymetli gün ve gecelerdir. Bilindiği gibi insanoğlunun, yaşadığı günlerde farklılıklar olmazsa, yalnız belli alışkanlıklarıyla hayatını sürdürür. Fakat bu alışkanlıkların dışında, farklı durumlarla karşılaşırsa kendine çeki düzen verir. İşte idrak ettiğimiz Üç Aylar ve bu aylar içerisinde bulunan mübarek geceler, Müslümanların hayatındaki belli gün ve geceler arasında fazlasıyla sevap kazanacağı kıymetli zaman dilimidir. Unutulmamalıdır ki, insan bu dünyada nasıl yaşamışsa, kıyamet gününde Allah’ın huzuruna, işlediği iyi ve kötü amelleriyle birlikte çıkacaktır. Götürdüğü ameli iyi ise sevinip mutluğa kavuşacak, kötü ise pişmanlık duyacaktır. Ancak bu pişmanlığın orada faydası olmayacaktır. Bu konuda Allah’ın, "Ey inananlar, Allah’tan korkun, herkes yarına ne hazırladığına bir baksın,”(Haşir, 18)uyarısı dikkate alınmalıdır.
Bu bakımdan, ecel gelip çatmadan mükâfatı bol böyle gün ve gecelerde nefislerimiz hesaba çekilmeli, ana sermayemiz olan ömrümüzün nerede ve nasıl tüketildiği gözden geçirilmelidir. Üç ayları bir fırsat bilip, öncelikle kendi geçmişimizin bir muhasebesini yaparak, geleceğe hazırlıklı olmanın tedbirlerini almalıyız. Çünkü bu aylarda yapılan dua ve tövbelerimizin kabul edilme ümidini daha fazla hissederiz. Bu bağlamdagünahlarımızın affı için samimi olarak tövbe ve istiğfar edelim. Vefat etmiş ana- baba, yakınlarımız ve dostlarımızın ruhlarına Fatihalar gönderelim. Hayatta olan büyüklerimiz, hocalarımız, anne- babamız ve dostlarımız ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, mesaj çekerek tebrik edelime ve hayır dualarını alalım. Yoksul- kimsesiz, öksüz- yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, yardıma muhtaçları sevindirelim.
Özet olarak: Mübarek Üç Aylar bizlere başta Yüce Allah’a, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilâfları, şahsi menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli, her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dinimizin bizden ısrarla istediği barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insani ve ahlâki meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
Allah üç ayları ve içerisinde bulunan kutlu geceleri, cümlemiz hakkında hayırlara ve güzelliklere vesile eylesin.
Mübarek üç ayların heyecanını henüz yaşayamadan, Reyhanlı ilçemizde hainlerin bombalı saldırısında hayatlarını kaybeden kardeşlerimizin acısıyla sarsıldık. Hayatlarını kaybedenlere, Allah’tan rahmet niyaz eder, geride kalan aile fertlerine sabır diliyor, acılarını içten paylaşıyoruz.
Allah’a emanet olunuz.