Genel Af talepleri feryat şeklinde her geçen gün artıyor. Kapsamhaber’e öyle mesajlar geliyor ki inanın insanın yüreği dayanmıyor.Mahkum yakınları, eşleri, çocukları, anne ve babalarından öyle mesajlar alıyoruz ki,aldığımız bir kısım mesajları yayımlarken bir kısmını da yayımlayamıyoruz.Genel Affa karşı olanlar ve olmayanlar var. Karşı olanların bir çoğu eğer genel bir af çıkarsa devletin güvenliğini tehlikeye düşüren, halkın can ve mal güvenliğini tehdit eden unsurlarda dışarıya çıkacaktır. Terör eylemlerine bulaşmış insanları af kapsamı dışında bırakarak bir af çıkartılması düşüncesi makul olarak gözüküyor. Bir diğer taraftan özellikle taciz ve tecavüz davalarından hüküm giymiş kimselerin bir afla salıverilmesi af düşüncesini baltalıyor.
Genel bir aftan yana olanlar büyük kısmı ‘Genel af sadece Barış Süreci için değil başka birçok nedenlerle toplumsal bir zorunluluktur.’ Diyor. Toplumun elbette barış içinde yaşaması tek dileğimiz. Barışa kimsenin karşı çıktığı yok. Geçmişte, barış çığlıkları atılarak savaşan, Devlet ve milleti zor durumda bırakan bir çok eylemlere tanık olduk. Gerçek anlamda barış, ve toplumsal kucaklaşmaya kimsenin hayır diyeceğini sanmıyoruz.Genel bir affın çıkmasını istemek tek başına yetmiyor. Gnel bir affın önünde en büyük engellerden birisi 87. Maddedir. Anayasa Genel af yetkisini TBMM’ne vermiştir. Meclis,beşte üç çoğunluğuyla genel bir affa karar verebilmektedir. Buna göre, hükümet tek başına genel bir affı çıkarabilecek durumda değildir.TBMM’de yeterli çoğunluğu yakalayabilmek için muhalefetinde buna destek vermesi gerekmektedir.Bu ne kadar mümkündür ne kadar mümkün değildir zaman gösterecektir.Genel affın çıkmamasının arkasında bir çok neden vardır.Bilindiği üzere Türkiye’de terör eylemleri bir çok can yakmış ve bu sebepten dolayı bir çok tutuklamalar meydana gelmiştir. Güvenlik kuvvetlerine karşı saldırılar, tacizler, bombalama ve adam yaralama ve öldürme gibi suçlara iştirak edenler cezaevlerini doldurmuştur. Bunların salıverilmesi toplumda tepkiye neden olacağından siyasiler riske girmek istemeyecektir. Ancak yasalarda yapılabilecek yeni düzenlemelerle birlikte kısmi bir af veya infaz yasası gibi düzenlemelerle kader mahkumu olarak nitelendirilen hükümlüler topluma yeniden kazandırılabilir.Aslında Kader Mamkumları olarak cezaevlerinde bulunan insanlar zaten yaptıkları her neyse binlerce defa pişmanlıkları dile gelmektedir. En azından bu insanlara yönelik hayatlarını dışarıda devam ettirebilecekleri bir formül geliştirilebilir. Böylece o insanları topluma kazandırarak faydalı bir iş yapılmış olunabilir.AK Parti iktidarı döneminde toplumsal gerilimi azaltmak için zaman zaman bir sürü yasa çıkardı.bir çok suçları anayasadan kaldırdı. CMYK’yı değiştirdi, infaz yasasını yeniden düzenledi. TMK’ın 10. Maddesi, 5275 sayılı yasada yapılan değişiklikler gösterilebilir… Bir çok alanda af çıkartıldı.Hükümetin sürdürmekte kararlı olduğu açılım politikası veya çözüm süreci devam her şeye rağmen devam etmektedir. Çözüm sürecinin devamında toplumsal barışı sağlamak adına büyük ihtimalle cezaevleri boşaltılacaktır.Bir kaç yıl bir affın olması mümkün gözükmüyor. Ancak cezaevlerinde bir çok yönden iyileştirmeler, yeni haklar getirileceği gündemde.Son yıllarda Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklere rağmen cezaevlerindeki mahkum ve tutuklu sayısındaki artış hızla büyüyor. 10 yılda hükümlü ve tutuklu sayısı, 55 binden 151 bine çıktı. Adalet Komisyonu'nda görüşülen yeni kanun tasarısı sayesinde bu meseleye neşter vurulacaktı.Yeni düzenlemeyle adli para cezasının ödenmemesi halinde verilen hapis cezası uygulamasına son verilecek. Böylece bu suçtan dolayı mahkûm olanlar tahliye edilerek içerideki kişi sayısı 146 bine kadar düşecekti. Daha önce bozdağ tarafından açıklanan rakamlara bakıldığında ne durumda olduğumuzu daha iyi anlamış oluruz. Cezaevlerinde 20 bin 736 tutuklu, 11 bin 410 hüküm özlü, 120 bin 66 hükümlü bulunuyor. Toplam 152 bin 212 kişi cezaevlerinde hayatını devam ettiriyor. Uyuşturucuyla ilgili tutuklu 7 bin 52 kişi, hükümlü ise 20 bin 702 kişi. Toplam 27 bin 54 kişi uyuşturucuyla ilgili tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Garabey/kapsamhaber
Genel bir aftan yana olanlar büyük kısmı ‘Genel af sadece Barış Süreci için değil başka birçok nedenlerle toplumsal bir zorunluluktur.’ Diyor. Toplumun elbette barış içinde yaşaması tek dileğimiz. Barışa kimsenin karşı çıktığı yok. Geçmişte, barış çığlıkları atılarak savaşan, Devlet ve milleti zor durumda bırakan bir çok eylemlere tanık olduk. Gerçek anlamda barış, ve toplumsal kucaklaşmaya kimsenin hayır diyeceğini sanmıyoruz.Genel bir affın çıkmasını istemek tek başına yetmiyor. Gnel bir affın önünde en büyük engellerden birisi 87. Maddedir. Anayasa Genel af yetkisini TBMM’ne vermiştir. Meclis,beşte üç çoğunluğuyla genel bir affa karar verebilmektedir. Buna göre, hükümet tek başına genel bir affı çıkarabilecek durumda değildir.TBMM’de yeterli çoğunluğu yakalayabilmek için muhalefetinde buna destek vermesi gerekmektedir.Bu ne kadar mümkündür ne kadar mümkün değildir zaman gösterecektir.Genel affın çıkmamasının arkasında bir çok neden vardır.Bilindiği üzere Türkiye’de terör eylemleri bir çok can yakmış ve bu sebepten dolayı bir çok tutuklamalar meydana gelmiştir. Güvenlik kuvvetlerine karşı saldırılar, tacizler, bombalama ve adam yaralama ve öldürme gibi suçlara iştirak edenler cezaevlerini doldurmuştur. Bunların salıverilmesi toplumda tepkiye neden olacağından siyasiler riske girmek istemeyecektir. Ancak yasalarda yapılabilecek yeni düzenlemelerle birlikte kısmi bir af veya infaz yasası gibi düzenlemelerle kader mahkumu olarak nitelendirilen hükümlüler topluma yeniden kazandırılabilir.Aslında Kader Mamkumları olarak cezaevlerinde bulunan insanlar zaten yaptıkları her neyse binlerce defa pişmanlıkları dile gelmektedir. En azından bu insanlara yönelik hayatlarını dışarıda devam ettirebilecekleri bir formül geliştirilebilir. Böylece o insanları topluma kazandırarak faydalı bir iş yapılmış olunabilir.AK Parti iktidarı döneminde toplumsal gerilimi azaltmak için zaman zaman bir sürü yasa çıkardı.bir çok suçları anayasadan kaldırdı. CMYK’yı değiştirdi, infaz yasasını yeniden düzenledi. TMK’ın 10. Maddesi, 5275 sayılı yasada yapılan değişiklikler gösterilebilir… Bir çok alanda af çıkartıldı.Hükümetin sürdürmekte kararlı olduğu açılım politikası veya çözüm süreci devam her şeye rağmen devam etmektedir. Çözüm sürecinin devamında toplumsal barışı sağlamak adına büyük ihtimalle cezaevleri boşaltılacaktır.Bir kaç yıl bir affın olması mümkün gözükmüyor. Ancak cezaevlerinde bir çok yönden iyileştirmeler, yeni haklar getirileceği gündemde.Son yıllarda Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklere rağmen cezaevlerindeki mahkum ve tutuklu sayısındaki artış hızla büyüyor. 10 yılda hükümlü ve tutuklu sayısı, 55 binden 151 bine çıktı. Adalet Komisyonu'nda görüşülen yeni kanun tasarısı sayesinde bu meseleye neşter vurulacaktı.Yeni düzenlemeyle adli para cezasının ödenmemesi halinde verilen hapis cezası uygulamasına son verilecek. Böylece bu suçtan dolayı mahkûm olanlar tahliye edilerek içerideki kişi sayısı 146 bine kadar düşecekti. Daha önce bozdağ tarafından açıklanan rakamlara bakıldığında ne durumda olduğumuzu daha iyi anlamış oluruz. Cezaevlerinde 20 bin 736 tutuklu, 11 bin 410 hüküm özlü, 120 bin 66 hükümlü bulunuyor. Toplam 152 bin 212 kişi cezaevlerinde hayatını devam ettiriyor. Uyuşturucuyla ilgili tutuklu 7 bin 52 kişi, hükümlü ise 20 bin 702 kişi. Toplam 27 bin 54 kişi uyuşturucuyla ilgili tutuklu ve hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Garabey/kapsamhaber