Türkiye son 12 yıldan beri hiç alışık olmadığı bir travma yaşıyor.
O nedenle Türk milletinin kafası karıştı.
Yönetimdeki iktidarın başı olarak RTE, bugüne kadar bir defa dahi ben Türk’üm demedi.
Diyemedi.
Ama her defasında da oylarını artırarak iktidarda kalmasını başardı.
Bu milletin zayıf noktalarını iyi tespit etmiş olmalı ki vatandaş hala ona inanıyor.
Seçimlerden sonraki yazımda da yazmıştım.
Başarıyı kutlamak lazım.
Başarı ama nasıl başarı?
Yargı organlarını kendisine göre dizayn etti.
Sandık kurullarını kendisine göre düzenledi.
Sandıkları teşkilatları aracılığı ile abluka altına aldırdı.
Sandıklarda hilenin her türlüsü yapıldı.
Kimsesizler yurtlarında ve Darülaceze’de kalanlara bile oy kullandırıldı.
Yerel bir seçimi Genel bir seçim havasına soktu.
Vatandaştan adeta güvenoyu istedi.
Hakkında yapılan belgeli yolsuzluk iddialarını bile ustalıkla izole ederek vatandaşı ikna etmeyi başardı.
Eğer buna başarı diyorsanız evet başardı.
*
Türk Milletini borçlandırarak ekonomik yönden herkesi bağımlı hale getirdiler.
Türk Milletinin ekonomik kaynaklarını vampir gibi emen sıcak para ile Dolar bolluğu yarattılar.
Milli Gelir 10.000 Dolar oldu diye çığlık attılar.
Ancak dolar çıktı, düştü.
Milli Gelir indi 7.500 Dolara.
Bizim emekli maaşları % 30 eridi.
Bol sıfırlı Türk dış politikası iflas etti ve satacak değer kalmadı.
Sıcak para kaçmaya başladı.
Ve sonuçta Milletin cebinde döviz yok iken,
Yabancı bankalar paralarını alıp kaçmasınlar diye ha bire Merkez Bankasından dolar satmaya başlandı. Ama sonuçta kağıt alan Yahudi sermayesi kurtarılmış oldu.
Aynen 2001'de yapılan hatalı kararlar gibi.
*
Akp iktidarı İleri Demokrasi diye iddialı bir bakış açısı ile ortaya çıktı.
Ama geldiğimiz noktada Twitter ve Youtube gibi Uluslar arası sosyal medyayı yasaklayacak aşamaya gelindi.
Düşünce ve ifade özgürlüğü adına her şey yerle bir edildi.
Bunun adına da ileri demokrasi diyorlar.
Bugün bir televizyonumuzda haber spikeri bir haber okuyordu.
Dikkatimi çekti.
Batılı Demokrasi ile yönetilen 41 Ülke arasında İleri Demokrasi açısından Türkiye 41. Olmuş
41 kere maşallah…!
Olsun. Önemli olan birinci olmak
Baştan birinci olamadıysak ta sondan birinci olmuşuz.
Bu da İleri Demokrasi açısından bir başarıdır.
Akp iktidarını 41 kere alkışlamak lazım.
*
Akp iktidarı mensupları başta RTE olmak üzere güç zehirlenmesindeler.
Öyleki, Milletimizin ekonomik sıkıntı içinde,
“Kırk satır mı? Kırk katır mı? Tercihinde mecburen mevcut iktidarı desteklemelerini ilelebet destek olarak algılamışlardır.
Elbette bu diktatörlük heveslilerinin de bir sonu gelecektir.
Milletimiz elbette bunların gerçek yüzlerini mutlaka görecektir.
Temennimiz, bu millet gerçek manada uyandığı zaman ülkemizin başına birçok konuda geri dönülmez belalar açılmış olmasın.
*
30 Mart Genel.!, pardon yerel seçimlerinden başarı.! İle çıkması güç zehirlenmesini daha da perçinlemiştir.
Hızını alan iktidar bu defa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini dillendirmeye başlamıştır.
Diktatörlük heveslileri, Cumhurbaşkanlığına göz dikmiş ve bu alanda ne gibi atraksiyonlar yapabileceğini hesaplamaya başlamışlardır.
Yok Bayburt modeli mi olsun,
Yok Eşbaşkanlık modeli mi olsun,
Yok RTE, Gül yer değiştirmesi mi olsun diye fal açmaya başlamışlardır.
Klasik bir deyimle “Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli”
Anonim bir beyitle yazımıza son verelim.
Kamış ses verince,
Ney oldum sanır.
İp gerilince,
Yay oldum sanır.
Sarayda oturmakla,
Padişah olmaz kişi.
Aptal Ata binince,
Bey oldum sanır.
Sevgili Okuyucular sizce de öyle değil mi?
NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE.