Türkiye’de son yıllarda masal edebiyatı başladı. Masallarda genellikle olmayan kaf dağının arkasındakilerden bahsedilir, yada olması imkansız temalar işlenir. ‘Yeni Türkiye’ sunumu da galiba böyle bir şey. Aslında hayal etmek güzeldir. Milletlerin, toplumların, kişilerin hayalleri vardır. Fakat devletlerin hedefleri vardır.Bunlar hayalden ziyade gerçekleri görerek belirlenir.
‘Yeni Türkiye’ sunumunun içinde ne vardır belli değil. AB’ye mi gireceğiz, yoksa dünyanın on ekonomisinden birine mi sahip olacağız..? Demokrasi kültürünü mü geliştireceğiz? İdari yapılanmada yeni bir revizyon mu yapacağız? Bu konuların hiçbirinde elle tutulur bir sonuç yok.
Bahsedilen konularda….
1. Çözüm sürecinin devam edeceği
2. Paralel yapılanmayla mücadelenin devam edeceği
3. Ekonomide aynı anlayışın devam edeceği
4. Dış politikada herhangi bir değişiklik olmayacağı
Bu konular yeni bir fikir olmadığı gibi Türkiye’yi geriye götüren konulardır. Gerçi farklı bir yaklaşım beklemekte yanlış olur. Çünkü şu anda yeni seçilen başbakan bu konularda ekonomi hariç baş roldedir. Dolayısıyla farklı bir açılım yapamaz. Ekonomide daha felaketinden korktuğu için iş dünyası olana razı durmakta, mevcudu koruyabilmenin savaşını yapmaktadır. Amerika ve AB 2000 krizlerini atlatmaktadır veya kendi içlerinde çözebilir konuma gelmiştir. Ekonomide ki fırsatlarda elden kaçırılmıştır. Dolayısıyla ‘Yeni Türkiye’ sunumu boştur. Aynı çevremizde sıfır problem, Ortadoğu’nun lideri olacağız, Shangay beşlisine katılacağız, Irakta önceliğimiz Türkmenlerdir söylemleri gibi içi boş sözlerdir.
Evet bu arada yaptığı ve yapmak için önünü açtığı konular vardır.
1 ) 2.000.000 Suriye’li sınırlamızdan girmiş plansız programsız bir şekilde Türkiye’ye dağıtılıp sosyal problemlerin çoğalmasına yol açılmıştır.
2 ) PKK ve Barzani’yi dinleyip çözüm süreci üreterek Güneydoğu’yu kopartma çalışmalarına çanak tutmuştur.
3) Irak’ta savaşın tarafı konumuna düşmek…Kerkük Türkmenleri yerinden edilirken sahip çıkmamak…
4 ) Büyükşehir yasası çıkartarak gelecek eyalet sisteminde önünü açmaya çalışmak…
5 ) Bazı Milli Bayramları görmezden gelerek milli refleksleri esnetmek.
6 ) Milli Eğitimde okul müdürlerini neye göre olduğu belli olmayan ölçülerle görevden almak,
Bu ve benzeri birçok başarısızlık eylemleri herhalde yeni Türkiye sunumunun hoş ve boşluğunu göstermektedir. Netice olarak hüsranlık yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Yine taşra Teşkilatlarımızın da artık dikey teşkilatların yanında yatay teşkilatlanmaya geçmesi gerekmektedir. Bu şekilde iletişim ve mensubiyet şuuru daha hızlı olacaktır. Aslında bu konunun çok acil olarak halledilmesi gerekmektedir. Çünkü kişilerden ziyade bu türlü sistem oluşturmakta çözümleri aramak gerekir. Taşra teşkilatımızın bu sayede daha alt birimlerinin de refleksleri arttırılabilir. En alt birimler arasında ki paralellik ve iletişim ağının ve hızının artması çalışmalara yoğunluk kazandıracaktır. Bu teşkilatlanmalar neticesinde vatandaşa ulaşabilmek daha rahat olacak ve haklı davamızı anlatabilmemizi kolaylaştıracaktır. Çalışmanın bütünü oy oranını arttırıp iktidara gelmemizi sağlayabilir.
AKP gemileri yakmıştır. Her ne pahasına olursa olsun kendilerini ve iktidarını koruma girişimindedirler. Fakat bu oligarşik yapılanmanın da sonu görülmüştür. Türkiye yeni bir iktidar arayışındadır, MHP buna taliptir. Fakat kendini izah etme noktasında iletişim problemleri vardır. Bunu çözmenin ilk ayağı iletişimi teşkilatlarla sağlamamızdır. Bu sağlandığı takdirde 2015 haziranı istediğimiz biçimde şekillenir.
İyi niyetli çabalar azim, çalışkanlık ve akılla desteklenirse hedefe daha hızlı ve rahat ulaşılır.