Güzel ülkemiz 45 günde çok şeyler gördü.
Milletimiz, İhanet odaklarını, Türk düşmanlarını çıplak gözleriyle gördü.
Yüzümüze gülenlerin arkamızdan nasıl hançerlendiklerini gördük.
Bu 45 gün içinde, Türkiye’nin dört tarafından nasıl kuşatılmaya çalışıldığını ve ağızlarını açarak yutmak için nasıl fırsat kolladıklarını gördük.
15 Temmuz’da Türk Milleti bir destan yazmıştır.
15 Temmuz sonrasında ise yazdığı destanın şuuruna varmıştır. Birlik ve beraberliğin ne demek olduğunu daha iyi anlamıştır. Bir ve beraber olan milletleri hiçbir gücün yıkamayacağına sıkı sıkıya inanmıştır. Vatan ve millet sevgisinin nelere kadir olduğunu kendi gözleriyle görmüştür.
Bundan sonra birlik ve beraberlik için yapılması gereken her ne varsa yapılmalıdır.
Milletimizi bir arada tutmak, vatanımızı tek parça kalmasını sağlamak için, siyasetçilerimiz önce ‘BEN’ değil ‘BİZ’ ve ‘ÜLKEM’ anlayışıyla hareket etmelidir.
Devleti idare edenlerin açıklamalarına baktığımızda bu ihanet şebekeleri hala içimizdedir. Bu hainler, Her yere öyle sızmışlar ki, söylenenlere göre belki sadece üçte biri ortaya çıkmıştır.
15 Temmuz’dan sonra yapılan temizlik yeterli görülmemiştir. Millet olarak tedirginliğimiz hala geçmemiştir. Her ne kadar darbe beklentisi çok zayıf ihtimaller dairesinde seyrediyorsa da Ülkemizi bir kaosa sürüklemek, iç savaşa yönlendirmek için çok değişik projeler olduğu muhakkaktır.
15 Temmz’dan sonra A planları, B planları ortalığa dökülmeye başlandı. PKK’nın daha saldırgan tutumu, IŞİD’in Türkiye’ye karşı beslediği düşmanlık ve kalleşçe saldırılarla ortaya koyulması gibi…
Bütün bunları hareket geçiren üst aklın hala milletimizi köşeye sıkıştırmanın peşine düşmesi gibi…
Ülkemizde Terör odaklarına karşı amansız bir mücadele verilmektedir. Türk milleti verilen bu mücadelenin sonuna kadar arkasındadır.
Türkiye’nin her yerine sızdığına inanılan teröristlerin veya teröre yataklık yapan, destek veren, bir şekilde yardım edenler ortaya çıkılmalıdır. Bu millet her sabah uyandığında televizyon başına koşarak “bir şey oldu mu acaba” diyerek tedirginlik içinde olmamalıdır.
Ak Parti Teşkilatlarında bir Seçim hareketlenmesi olduğu gözleniyor. Sağlıklı bir haber olmasa da en kısa zaman içinde ‘Yerel seçim’ olacağı yönünde bir iddia ortalıkta dolanıp duruyor. Ak Partili bazı yöneticilerden aldığımız bilgilerde bunu doğrular durumdadır.
YEREL SEÇİM OLMALI MIDIR?
Yerel seçim düşüncesi tam yerinde bir düşüncedir.
En erken ne zamanda seçim yapılmalıdır. Eğer bir temizlik yapılacaksa, yerel seçimle birlikte Belediyelere sızmış teröristler ve destekçileri ortaya çıkartılacak belediyelerde köklü bir temizlik yapılmış olacaktır.
Özellikle belediyelerde yönetici konumunda bulunan, teröristlere bilgi ve belge sızdıran, yol açan, yataklık yapan, belediye kaynaklarını kullandıran, Devletin imkânlarından yararlandıran, kendini maskelemiş hainler vardır. Bu hainlerin ellerindeki tüm imkanlar alınmalıdır. Suçlu olduğu tespit edilen kimseler derhal adalete teslim edilmelidir.
Yerel seçim olmalıdır.
Köklü bir temizlik için siçim yapılmalıdır.
Hükümet en erken zamanda seçim kararı almalıdır.