Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Doç. Dr. Serkan Şen, basınla tanışma toplantısı gerçekleştirdi. "Türkiye sokak hareketleriyle bir iç savaşa sürüklenmeye çalıştırılıyor” dedi.
Başkan Serkan Şen Konuşmasını şöyle sürdürdü:Samsun’da son yıllarda milli bir refleks oluştu. Ahmet Türk’e yumruk atma meselesinden sonra da bir tepki ortamı oluştu. 'Samsunlu ve Samsunsporlu iseniz PKK’ya en sert tepkiyi vermelisiniz' şeklinde duygusal reflekslerle ortaya çıkan bir tavır oluştu. Bu tavrı eğer bir bilinç üzerinde taşıyamazsak bir kaç noktada sürdürülebilirliği söz konusu olamaz. Hisler bilinç düzeyine taşınmazsa birer hiçtirler. Türk Ocakları olarak şehrimizde önemli bir işlevi üstlenebileceğimizin kanaatindeyiz. Ülkenin gündemi ısınıyor. Terör örgütlerinin hedeflerinden bir tanesi de sokak hareketleriyle beraber kitleleri birbirine düşürmek. Psikolojik bölünmeyi tam manasıyla gerçekleştirdikleri takdirde gerisinin teferruat olduğunun kanaatindeler. Terör örgütünün hesabı bir iç savaştır. İç savaş sonrası da mağdur pozisyonuna bürünüp, uluslararası güçlerinde desteğini arkalarına alarak bir bağımsız Kürdistan’ın Anadolu hayalini böyle gerçekleştirebileceklerini düşünüyorlar. Burada hedefledikleri en önemli unsur sokak hareketleri. Milliyetçi tavrın sokak hareketlerinden öte bir bilinç üzerinde tepkisini en gür seste ifade etmesi gerekiyor. Türkiye kendi güvenliğini tehdit eden dış güçlerin saldırıları karşısında kendini savunma hakkını kullanmalıdır. Fakat bu noktada Suriye içindeki bataklığa çekilmememiz gerekiyor. Orada kiminle çarpışacağınızı bilmeden bir askeri güç kullanmaya kalkarsanız bu askeri güç büyük zayiatlar verebilir. Birileri Anadolu topraklarında bomba patlatıyorsa Türk devleti bunun hesabını sormak zorunda. Birileri Anadolu’da askerimize, polisimize pusu kuruyorsa Türk Devleti Uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanmak durumundadır. Bunun haricinde Suriye’deki bir savaşın parçası olmaması gerekir. Ülkemize yurt dışından milyonlarca mülteci geldi. Bu insanların ne kadar ülkemizde kalacağı belirli değil. Ülke olarak misafirperveriz ama uzun vadede sorunlar yaratabilir. Bir atasözüne göre ‘Misafirperverlik 3 gün sürer, sonrası kabak tadı verir.’ Ülkemiz çok zor bir süreçten geçiyor. Doğu ve Güneydoğuelimizden giderse bunun sonuçları çok ağır olur. Eğer vatanımızın bu parçalarını kaybedersek 1 asır sonra İstanbul da elimizden gider.