Saadet Partisi Bafra İlçe Başkanı Mustafa Öcal, Başbakan Erdoğan’ın Ermenilere ilişkin açıklamasını değerlendirdi. Mesajın ilerde ülkeye ne tür sakıncalar getireceğinin iyi hesaplanmadığını söyleyen Öcal, Türkiye’nin daha önceden önemli adımlar atması gerektiğini ve bugün bunlar için geç kalındığını söyledi. Öcal, Erdoğan’ın Ermenilere yönelik taziye mesajını değerlendirerek, yanlış adımlar atılmaması uyarısını yaptı. Öcal, yapılan açıklamanın Ermeni lobisinin öne sürdüğü ‘soykırım’ yalanının tanınmasına yönelik bir çaba olarak görülmesi halinde elbette bunu reddettiklerini söyledi.
Saadet Partisi Bafra İlçe Başkanı Mustafa Öcal, Yayınlanan mesaj için Sözde “Soykırımın kabulüne yönelik bir adımsa bunun kabul edilmesi mümkün değildir” diyen Öcal, “Çünkü biz hakikaten inanıyoruz ki 1915 ve sonrasında meydana gelen hadiseler bir soykırım değil maalesef Osmanlı’nın yıkılmasına karşın içerdeki karışıklığın neticesinde meydana gelen olumsuz tasvip edilmeyen hadiselerden ibarettir. Olayı 1915 yılına hapsetmek çok hatalı bir yaklaşım olur. Bu bir süreçtir. O sürecin sonunda bir takım hadiseler meydana gelmiş. Osmanlı çok dikkatli davranarak kendisini içerden ve ordusunu arkadan vuran bir takım çeteleri ve onlara destek verenleri tehcir ederek zorunlu göçe zorlamıştır. Osmanlı kuruluşundan itibaren adil bir yönetim sergilemiş ve Ermeni tebaasını özellikle inançlarından dolayı Hristiyan mezheplerinden farlılıklarından dolayı mağdur edilen taciz edilen Ermenileri daha ciddi olarak korumuştur. Ermeniler asırlar boyu sadık kalmışlardır. Ermeni vatandaşlarını sadık tebaa olarak nitelemiştir” diye hatırlatmada bulundu.
ABD, Alman ve Japonları Kamplara Kapattı
Öcal, ABD’nin ikinci dünya savaşı sırasında Alman ve Japon vatandaşlarına karşı oluşturduğu kampları hatırlatarak, kimsenin bundan söz etmediğini söyledi. Öcal, “Başka ülkelerde Osmanlı’nın yaptığının aynısını yapmıştır. ABD, ikinci dünya savaşında Alman ve Japonları kamplara toplamıştır. Güvenemediği için. ABD’yi tehdit eden hiçbir adımları olmadığı halde bunu yaptılar. Tehcir katliam değil, zoraki göçtür, aynen ABD’nin Almanlara yaptığı gibi” dedi. Ermenilerin Osmanlı’ya karşı çete kurmalarının arkasında İngiliz ve ABD parmağının aranması gerektiğini de sözlerine ekleyen Öcal, “Osmanlı’nın zayıflamasından sonra gerek İngiltere gerek ABD ve diğer batılı ülkelerin Anadolu da açtıkları okullarda Türkiye’de yaşayan Ermenileri Osmanlı’ya karşı tahrik etmişlerdir. Adeta kin tohumları ekmişlerdir sırf Osmanlıyı zayıflatmak için. Kiliseler savaş yıllarında silah deposu olarak kullanılmıştır. Müslüman köyleri basan, katleden Ermeni çetelerine verilmiştir bu silahlar. Anadolu’nun neredeyse bütün bölgelerinde o bölgedeki Müslümanlara karşı, hem Türk hem Kürtlere karşı çok ciddi katliamlar yapmışlardır. Osmanlı zayıflama döneminde böyle bir şey beklemediği için mücadele de zorlanmıştır. Batılıların müdahalesi ile merhamet gösterilerek mahkemeye çıkarılanlar terk etmek şartıyla serbest bırakılmıştır. Bunlar dönüp yine katliamlarını yapmıştır. Osmanlı-Rus harbi sırasında Kars, Ardahan ve Erzurum’u kaybedilirken ‘Rus ordularına destek veriyoruz’ diye o bölgedeki köyleri topyekün imha etmişlerdir. On binlerce, yüz binlerce Müslüman, köylerinde öldürülmüşlerdir
Türkiye’nin bu güne kadar daha ciddi adımlar atması gerektiğini de belirten Öcal, “Türkiye hükümeti bu güne kadar bu yanlış gidişatı durdurmak için daha ciddi girişimlerde bulunsaydı elbette yanlışlık ortaya konabilirdi. Şimdi vakit oldukça geç. Bu yanlışlıkları kamuoyuna anlatmakla mükellefiz. Birileri tutup da ‘İki taraftan hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı’ olarak niteleme mesajısın soykırımı kabule gidecek bir yol olarak görürse bunu şiddetle redederiz. Böyle bir şey olmamıştır, kabul edilmesi mümkün değildir. Osmanlı’nın kendi tebaasından bir kısmı katledilmiş, kendi ordusunu Osmanlı ordusunu arkadan vurmuş ve neticesinden de bir tehcire gidilmiştir. Bunu soykırım olarak nitelendireceksi
Vatandaşlık Konusu Kabul Edilemez
Değerlendirmeler