Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında başlayan ve erişkinlikte de devam edebilen nörogelişimsel bir bozukluk olarak dikkat çekiyor. Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, DEHB’in tanı kriterleri, belirtileri ve diğer psikiyatrik bozukluklardan ayırt edilmesi gereken yönlerine dair önemli bilgiler verdi.
Tanı İçin Tek Bir Belirti Yeterli Değil
DEHB’in temel belirtilerinin dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik olduğunu belirten Hüseyin, tanı koyulabilmesi için bu belirtilerin en az iki farklı yaşam alanında sorun yaratması ve 12 yaşından önce başlamış olması gerektiğini söyledi.
Dikkat eksikliği genellikle:
Sürekli dikkat dağılması,
Unutkanlık,
Görevleri başlatmakta ve sürdürmekte zorluk,
Okuduklarını takip edememe gibi durumlarla kendini gösteriyor.
Hiperaktivite ve dürtüsellik ise:
Hareketsiz oturamama,
Sabırsızlık,
Aşırı konuşma,
Başkalarının sözünü kesme,
Sıra beklemekte zorlanma gibi davranışlarla ortaya çıkabiliyor.
Tanıda Klinik Görüşme Esas Alınıyor
DEHB tanısında altın standardın klinik görüşme ve değerlendirme olduğunu vurgulayan Hüseyin, yalnızca belirtilere değil, aynı zamanda bireyin ailesi, öğretmenleri ve çevresinden alınan bilgilere de başvurulduğunu aktardı:
“Nöropsikolojik testler, öz bildirim ölçekleri ve aile görüşmeleri tanıya destek olur. Ancak tanı koymada asıl belirleyici olan, tüm bu bilgilerin klinisyen tarafından bütüncül olarak değerlendirilmesidir.”
Yetişkinlikte Farklılaşan Belirtiler
Çocuklukta baskın olan hiperaktivite ve dürtüsellik belirtilerinin, erişkinlikte iç sıkıntısı ve kıpırdanma hissiyle yer değiştirdiğini belirten Dr. Hüseyin, dikkat eksikliğinin ise daha belirgin hale geldiğini ifade etti. İş yaşamı ve sosyal ilişkilerde yaşanan sorunların çoğunun bu dikkat eksikliğinden kaynaklandığını söyledi.
DEHB Tek Başına Gelmeyebilir
DEHB'in sıklıkla başka psikiyatrik bozukluklarla birlikte görüldüğünü belirten Hüseyin, eş tanıların mutlaka sorgulanması gerektiğini vurguladı. Depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, madde kullanımı ve yaygın gelişimsel bozukluklar en sık karıştırılan veya birlikte görülen durumlar arasında yer alıyor.
Ayrıca dalgınlık ve dalıp gitme gibi şikayetlerin bazen epileptik nöbetlerle karıştırılabildiğini de belirten Hüseyin, ayrıntılı anamnez ve gerekirse nörolojik incelemelerin tanıyı kesinleştirmek adına önemli olduğunu söyledi.