Yeniçağ Gazetesi'nin deneyimli kalemlerinden Arslan Bulut, kaleme aldığı ‘Türk Milliyetçileri Önce Kendilerini Sorgulamalı’ başlıklı yazısında, Türk milliyetçiliğinin günümüzde yaşadığı tıkanma ve etkisizleşmenin yalnızca dış baskılara değil, içsel tutarsızlıklara da bağlı olduğunu vurguladı.
Bulut’a göre milliyetçilik bir savunma refleksi değil, çağdaş bir yönetişim anlayışı ve tutarlılıkla beslenen bir ideal olmalıdır. Bu idealin yaşaması için, milliyetçilerin samimiyetle yüzleşmeye açık olması gerekiyor.
‘İdeoloji Değil, İktidar Aracı Gibi Görenler’ Eleştirisi
Yazısında açık bir özeleştiri çağrısında bulunan Arslan Bulut, Türk milliyetçiliğini yalnızca söylem düzeyinde kullanan, ancak pratikte bu ideallere ters düşen kişi ve çevrelerin çoğaldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Milliyetçilik; halka tepeden bakanların, statüko arayışına girenlerin, milletin dertlerinden kopmuş elitist çevrelerin ideolojik maskesi hâline gelmemelidir.”
Milliyetçiliğin Sahada Karşılığı Olmalı
Bulut, günümüz milliyetçiliğinin halkla temasını kaybetmesi, güncel sorunlara çözüm üretmek yerine nostaljiye sığınması gibi zafiyetleri de eleştiriyor. Yazıda özellikle milliyetçiliğin sahada, yani sokakta, halkın içinde; ekonomide, kültürde, eğitimde karşılığı olan bir pratik haline getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.Yazının en dikkat çekici bölümlerinden biri, Türk milliyetçiliğinin önünde bir fırsat penceresi açıldığı ancak bu fırsatın hazırlıksız ve plansız bir duruşla boşa harcanabileceği uyarısı: “Türkiye’nin geldiği noktada milletin milliyetçiliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde, milliyetçilerin dağınıklığı ve iç tutarsızlığı bu ihtiyaca cevap vermekten uzak.”Yazının tamamını okumak için:
Arslan Bulut – ‘Türk Milliyetçileri Önce Kendilerini Sorgulamalı’ (Yeniçağ)