Baş olmayı istemekle Başı Çekmek arasında farklar var…
Bir işin içine girmeden ne kadar zor bir iş olduğunu anlayamayız.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Baş olmak, sorumluluk almaktır.
Kafileyi doğru istikamette hedefe götürmektir.
Baş olmak, bir akdi zaman aşımına uğratmadan, kendine has usul ve üslupla yürütebilmektir.
Baş olmak, yükü arkanızdaki insanların sırtına vurup, birlikte yola çıktıklarınızı yarı yolda bırakarak kendi saltanatınıza yürümek demek değildir.
Baş olmanın getirdiği sorumluluklar, icaplar, icraatlar ve yükümlülüklerden kaçınamaz ve kaçamazsınız.
Baş olanlar, başlarının koltukları altında olduğunu unutmamalıdır.
Baş olanlar, arkasından gelen nice insanların, hayallerini, umutlarını boşa çıkarmamalıdır. Kendisine inananların hayallerine ve umutlarına artılar katmalıdır. Heyecanı en dorukta tutarak, hep ileri adım atabilecek enerjiyi etrafına yaymalıdır. Daha ileri hedeflere varmanın temellerini sağlamlaştırmalıdır.
Bakmak değil görmek, baş olanların en önemli meziyetidir. Bırakın görmeyi, Bakmayı bile unutan başlar, zaman sonra faydalı olmak yerine zararlı hale geldikleri görülür.
Kendi tahtlarını kurmanın hesap kitaplarından ziyade, gönüllerde taht kurmanın yolunu tutanlar unutulmaz izler bırakabilir ancak.
Tecrübelerle sabittir ki, bir yerlere baş olanların baş olmalarında en önemli amiller ve en yakın dinamikler zaman içerisinde itilerek veya hareket kabiliyetleri kısıtlanarak pasif hale getirilir.
Birlikte yola çıktıkları kimselerin istek ve arzuları, beklentileri veya görmek istedikleri tablo ortadan kaldırılarak, yerine kendisiyle ayni fikri ve ayni ruhu paylaşmayan insanların gayelerine hizmet edebilecek, fikir, proje ve imkânlar koyulduğunda, güven duygusu zedelenmiş, hatta yok edilmiş olur.
Baş olanlar, başlarına gelebilecek bela ve musibetler karşısında herkesten daha vakur, herkesten daha sabırlı ve cesur olması gerekir. Korku ve endişe içinde panikleme hali, başında bulunduğunuz bütün insanlara zarar verir.
Baş olanlar Hun İmparatoru Atilla’nın sözünü unutmamalıdır: Başarılarınız, zaferleriniz ne kadar büyük olursa düşmanlarınız yolunuza o kadar büyük muhalefetle, acı ve cesaret kırıcı olaylarla çıkacaklardır. Bunları bekleyin. Ama tutsağı olmayın.