Allah ü teâlâya şükürler olsun ki, bir bayrama daha ulaşmayı bizlere nasip etti. Bayramınız mübârek olsun!..
Türk milleti ve İslâm âlemi olarak, dünyânın bir ucundan dîğer ucuna kadar, bu mübârek bayramı neşe (!), huzur (!), güven (!) ve kardeşlik (!) içinde, birbirimize dört elle sarılarak (!) geçiriyoruz. Ne saâdet!!!
Bayramınız mübârek olsun!..
Amerika, tavşana kaç, tazıya tut p(i)lânını uygularken, biz de, şurayı, şurayı ve şurayı bombalayacağız ey ahali, duyanlar duymayanlara haber versin deyip, yeni bir zamana yürüyoruz.
Bayramınız mübârek olsun!..
Günde kaç şehit verdiğimizin hesabını yapmadan, hepsine rahmetler diliyorum. Ancak...
Bayramınız mübârek olsun!..
Devleti idâre edenlerin ve bu idâreye tâlip olanların, meydan meydan, salon salon haykırışlarında kullandıkları inci (!) tanesi gibi seçilmiş (!) pırlanta (!) kelimelere hayranlığımı (!) da ifade etmeden geçemeyeceğim!.. Bu münâsebetle, bayramınız mübârek olsun diyorum!..
(Siyâsî) iftar sofralarını tıklım tıklım dolduran garibanların (!) yaptıkları isrâfın bedelini kimin ödediğini düşünemeyen idrâkimle, bayramınız mübârek olsun!..
İsrâf diyoruz!..Câmideki vaazlarda, ekmeğin, suyun, zamanın isrâfı ve İslâm’da tevâzûnun önemi anlatılıyor da, binlerce kişiye iftar verilen sofralardaki isrâfın ve böbürlenmelerin, kibrin hesabına kimse dokun(a)mıyor...Bayramınız mübârek olsun!..
İftar ve sahur arası, bâzı il ve ilçelerde, umûma açık meydanlarda, “Vur patlasın, çal oynasın!” adlı “Ramazan eğlenceleri” yapılırken, câmilerdeki birer ikişer saflık cemaatten, mavi/pembe/kırmızı naylon leğenlerle para toplanıyor...Bayramınız mübârek olsun!..
Van’da, tecâvüz adasında bulunan Akdamar Kilisesi’ne 2.600.000 (iki milyon altıyüz bin) Türk lirasını milletin kasasından harcayanlar, câmilerde, bozuk para atılan leğenlerle niçin para toplatıyorlar, bunu da anlamamız (!) zordur. Bu zorluk içinde, bayramınız mübârek olsun!..
Artık, kadın cinâyetleri tükendi (!) öyle mi? Öyle diyorsanız, bayramınız mübârek olsun!..
Tabiî ki, fakîr-fukara (bu mübârek ayda) doydu..Âfiyet olsun!...Herhâlde, gelecek onbir ay yemeğe ihtiyaç duymayacaklardır!..Demek ki; sokaklarda köşe başlarındaki ve câmi önlerindeki her boyda çocuklar ve genç genç kadınlar artık bundan böyle dilenmeyecekler öyle mi? Öyleyse, bayramınız mübârek olsun!
Tabiî ki, yine, temennim odur ki, 24 Haziran’ı geçip de 25 Haziran’a sağ salîm ulaşırsak, bütün dilencileri “sigortalı” yapacağıma da söz (!) veriyorum!..Bayramınız mübârek olsun!
Zînânın serbest bırakılmasıyla, ülkede meydana gelen sulh (!) ve sükûn (!) ortamının bozulmayacağına inanmak istiyorum... Zâten, hiçbir cinâyete, vurguna, talana, iltimasa şâhit (!) olmuyoruz!..Bayramınız mübârek olsun!
İmam Efendiler; cenâze namazlarını kıldırdıkları şehitlere, hâlâ, hakkımızı, helâl etmemizi istiyorlar...Bayramınız mübârek olsun!..
Emeklilere biner lira “bayramlık” verilmiş!..Düşünün ki, emeklilerin çoğu hangi mağduriyetler içersinde kıvranıyor!..Bayramınız mübârek olsun!
Ekmeğin g(ı)ramı düşürülmüş, fiyatı sâbit tutulmuş...Böylece, ekmeğe zam yapılmamış oldu diyorlar!..Tabiî ki, “Yalanın cebi yok!” diyenler de var! Bayramınız mübârek olsun!..
Dolar’ın f(i)reni boşalmaya başlayınca, aşağı değil, yukarı çıkmaya başlamış...Sebep? Meçhûller meçhûlü!...Doğru mu!? Bayramınız mübârek olsun!
Okullarımızda, beden eğitiminden yüz çekince, -meselâ- matematikten sınıfı geçiyorsunuz!..Nasıl iş demeyin!..Bu da, böyle!..Bayramınız mübârek olsun!..
Üniversitelerimizde, dünya ölçüsünde, ilk “dört yüze” giren -maalasef- yokmuş...Muazzam (!) bir eğitim hamlesi içindeyiz değil mi? Bayramınız mübârek olsun!..
Gençler...Gençler...Gençler...Hep, gençler/gençlik diyoruz!..Yüzde yirminin üzerindeki gencimiz işsiz ve ümitsiz!..Bayramınız mübârek olsun!..
Hapishânelerinde en çok mahkûm bulunduran devletlerin önde gelenlerindeniz...Bu da, apayrı bir başarı (!) numûnesi!..Bayramınız mübârek olsun!..
Gazetelerde; “Okuma yazma öğrenenlere sertifikaları verildi.” diye haberler oldukça fazla... Sanırsınız ki, tefekkürde dünyada öncü ülkeyiz!..Halbuki, dünyanın en az okuyan ülkelerinden biriyiz. Benim üzülmem neyi değiştirir ki!? Bayramınız mübârek olsun!..
Bir medenîlik ölçüsü de “çöp”tür!..Hani, “Temizlik îmândandır” hadîs-i şerîfini tam (!) uyguluyoruz (!) ya, sokaklarda bir “izmarit” bile görmek (!) mümkün değil...Verdiğimiz “Temizlik vergisi” bir de verilmemiş olsaydı, hâlimiz nice olurdu!? Bayramınız mübârek olsun!
Peygamber Efendimiz’in müjdeli haberiyle Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından fethedilen fakat ihânete uğradığı söylenen İstanbul, alarm veriyormuş... Bayramınız mübârek olsun!
“Yalan” kelimesi, bizim, sâdece, lugatlarımızda yazılıdır...Çünkü, biz, “Yalanla îmân bir arada bulunmaz” mübârek sözüne en sâdık insanlarız!..İnandınız mı?..Bayramınız mübârek olsun!..
İstanbul’a öz kardeş olan T(ı)rabzon’un Yomra, Beşikdüzü ve Vakfıkebir sâhillerinde, tıpkı İstanbul’daki gibi, yirmi beş, otuz katlı binalar dikilir ve yaylaları betonlaştırılırsa, bizdeki tabiat sevgisinin ne kadar üstün (!) mertebelere ulaştığını da ispatlamış oluruz, değil mi? Bayramınız mübârek olsun!..
Görüyorsunuz ki, değişen dünyada, biz de değişiyoruz...Değişim şart!..Meselâ...
Buğday sattığımız yerlerden buğday, saman sattıklarımızdan saman alıyoruz...
Meselâ; câmiye gidip namaz kıldılar ve oruç tuttular diye, onlarca Uygur Türkünü idâm eden Çin’den sarımsak ve oyuncak ithâl ediyoruz...
Müslüman Boşnak kardeşlerimize, sırf, Müslüman oldukları için -üstelik siz “Türk”sünüz denilerek- olmadık zülumleri yapanlardan, tecâvüz edenlerden et bile satın almışız... Besmelesiz kesilen eti kimin ithâl edip, kime yedirdiğini bilmeyi çok arzu ediyorum...Bilen biri varsa, lütfen çıkıp söylesin!...Müslüman mahallesinde “salyangoz” satmak bu değil midir? Bayramınız mübârek olsun!..
Anlayacağınız, bizi tutan kimsecikler de yok!..Uçuyoruz!..Uzun süre havada kalma endîşem bulunmaktadır!..Bu endîşemi mâzûr görünüz!..
Rabb’im, cümlemizi “düşmekten” değil, ‘yere çakılmaktan’ muhafaza eylesin!..
Bayramınız mübârek olsun!..Bin defa...Milyon defa!..Milyarlarca defa!..Âmin!..