Dun çocuktuk… Bu gün büyüdük… Hep yarınlara koşmaktan yorulacağımız ve sonrada tükeneceğimiz zaman gelecektir. Kim engelleyebilir bunu?.. Allah’tan başka hiç kimse… Varlık O’nun, yokluk O’nun gerisi hep angarya… Zaman akıp giderken sona doğru, mana derinleşiyor, hakikat kabuğundan çıkıyor, içimize inceden inceye bir korku salıyor… Bazen yok olma korkusu, bazen gideceğimiz yerden emin olamama korkusu, bozanda dünyadan, sevdiklerimizden, var olan nimetlerden kopma korkusu… Derinleşen mana bizi olgunlaştırırken, keşkeler bataklığında kıvranıyoruz.. Bizi, sil baştanlara imkânsız kılan zaman darlığı, aynalara baktıkça bir tokat gibi suratımıza iniyor… Ah şimdi senin yaşında olsaydım! gibi manasız şeyler… Yarınlarda da, şu anda ki yaş için söylenecek sözler bunlar… ……. Bu gün, ülkenin siyaseti, ticareti iç ve dış borçları beni ilgilendirmiyor. Dünya yansa umurumda değil bu gün… Somali’ de ki yangın yeterince yüreğimi yakıyor zaten. Dünyanın nimetlere boğulduğu, zenginlikleri yaşadığı, binlerce dolarların havada uçuştuğu, şampanyaların patlatıldığı bir dünya… ve diğer tarafta açlıktan ölen insanlar…. Bu gün haberde yapmıyorum Kapsamhaber için… Kimsenin de umurunda da değil zaten…kim takar senin kapsam haberini…paradan-puldan, makamdan, mevkilerden, fantezilerden, oyundan- oynaşlardan bahset… reyting kralı ol… Kimse kendisinden memnun değil. Kendisiyle yüzleşmekten korkan insanlarla dolu etrafımız. Sahte gülüşler, sahte sevgiler, sahte bakışlar, sahte dünyalar… Bütün dünya yalana teslim… …….. Sokaklarda nara atan sarhoşun düştüğü boşluk, başını döndürünce yerleri kusmukla boyar… Bitmişliğin ve tükenmişliğin bu ibret tablosu, sıradanlaşınca, bayalığı ortadan kalkar, normalleşerek kusmuk yarışı başlar… İnsan aklının ve mantığının almayacağı bu ve benzeri nice haller vardır ki; Doğrularla yanlışları, gerçekle yalanları, ahlakla ahlaksızlıkları, namusla namussuzluğu, gâvurla, Müslümanı vs. İç-içe sokmuş; neredeyse ayırt edilmez duruma getirmiştir. Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil; /Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil! /Ve ferman, kumardaki dört kralın buyruğu; /Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu! ……… Sosyal paylaşım sitesi facebook açıkken tam bu noktada saygı değer Şaban Kılıç Ağabeyimden Rahmetli S.Ahmet ARVASİ Hocanın bir cümlesine bir cevap yazdığını gördüm. Paylaşmadan geçemeyeceğim. “… Şaban Kılıç Ağabeyim hürmet ettiğim, çok sevdiğim birisi…İyi bir Ülkücü Model…Ne çocukluk ne gençlik… 40 yıllık bir dava adamı…Ülkücü Hareketin hafızası durumunda bir Ülkücü…Samsunun en yakışıklı adamı J ilerleyen zaman içinde Şaban KILIÇ Ağabeyimizden ve hatıralarımızdan bahsedeceğiz inşallah. Hatamız varsa affedin lütfen… Sağlıcakla kalın…
“Sana dua ediyorum. Şehit ülküdaşlarıma dua ediyorum. Gazilere hürmet ediyorum. Yusuf yüzlü çilekeşlere hürmet ediyorum. Çilenin zerresini hiç bir karşılık beklemeden çeken ülküdaşlarıma hürmet ediyorum. Haramzade eyyamcıları Allah ıslah edip, ıslah olmuyorlarsa taca çıkmalarını niyaz ediyorum. Utanmaz ve sıkılmaz zavallılardan, çapsız biçarelerden Allaha sığınıyorum…”