İSTANBUL – Her şey, genellikle bir avukatlık ofisinin sessizliğinde, titreyen bir sesle ve "Artık dayanamıyorum, bitirmek istiyorum" cümlesiyle başlar. O an, bir evliliğin duygusal olarak çoktan bitmiş olan varlığının, hukuki olarak da sona erdirilmesi talebinin ilk adımıdır. Ancak o ilk adımdan, mahkeme kaleminde atılan nihai imzaya kadar uzanan yol, çoğu zaman tarafların öngöremediği kadar çetrefilli, psikolojik olarak yıpratıcı ve bilinmezliklerle doludur. Yıllarını aile mahkemesi koridorlarında bir yaşamın nasıl hukuken sonlandığına tanıklık ederek geçiren Boşanma Avukatı Aydın Aydar, bir boşanma davası sürecinin kapalı kapılar ardında nasıl işlediğini, o karmaşık yolculuğun anatomisini tüm gerçekliğiyle anlattı.
Yol Ayrımı: Anlaşmalı mı, Çekişmeli mi?
"Bir boşanma davası iki ana yola ayrılır," diye başlıyor söze Aydın Aydar. "Biri, medeniyetin ve uzlaşının eseri olan sakin bir patika, diğeri ise öfkenin ve anlaşmazlığın beslediği, sonu belirsiz fırtınalı bir denizdir."
Bu yollardan ilki ve en çok arzu edileni, anlaşmalı boşanmadır. Bu yol, eşlerin boşanmanın tüm sonuçları üzerinde; yani velayet, nafaka, tazminat ve ortak malların paylaşımı gibi hayati konularda tam bir fikir birliğine varmasını gerektirir. Hazırladıkları bir protokolle mahkemeye başvurur ve genellikle tek bir celsede, hâkim huzurunda iradelerini beyan ederek boşanırlar. "Bu, en hızlı, en ekonomik ve en az travmatik yoldur," diyen Aydar ekliyor: "Müvekkillerime her zaman ilk söylediğim şey budur: 'Savaşarak kazanacağınız bir zafer, barışarak elde edeceğiniz bir huzurdan daha değerli değildir.' Özellikle ortada çocuklar varsa, onların geleceği için medenice anlaşmak, anne ve babanın onlara vereceği en büyük hediyedir."
Ancak taraflar, bu konulardan herhangi birinde dahi uzlaşamazsa, işte o zaman çekişmeli boşanma denilen zorlu ve uzun yolculuk başlar. Bu, tarafların birbirlerinin kusurlarını ispatlamak için bir delil yarışına girdiği, tanıkların dinlendiği, özel hayatın tüm detaylarının mahkeme dosyasına girdiği, aylar, hatta bazen yıllar sürebilen bir süreçtir.
Maddi Cephe: Nafaka, Tazminat ve Mal Paylaşımı
Çekişmeli bir davanın ilk ve en somut düğümü genellikle mali konularda atılır. Taraflar arasında nafaka ve tazminat pazarlıkları başlar. "Nafaka, kamuoyunda bilinenin aksine bir ceza değil, bir denge unsurudur," diye durumu netleştiriyor boşanma avukatı Aydın Aydar. "Dava sırasında maddi gücü az olan tarafa bağlanan 'tedbir nafakası', boşanma sonrası yoksulluğa düşecek eşe bağlanan 'yoksulluk nafakası' ve çocuklar için belirlenen 'iştirak nafakası' gibi türleri vardır. Amaç, evliliğe harcanan emek ve fedakârlıkların ardından oluşacak ekonomik sarsıntıyı hafifletmektir." Tazminat ise, boşanmaya sebep olan kusurlu davranışların bir bedeli olarak ortaya çıkar. Aldatma, onur kırıcı davranışlar gibi durumların yarattığı ruhsal çöküntü için 'manevi tazminat' talep edilebilir. Tüm bu maddi taleplerin yanında, evlilik boyunca birlikte edinilmiş bir ev, bir araba ya da bankadaki birikimler gibi tüm değerlerin paylaşılması süreci olan mal paylaşımı davası da bu hukuki savaşın en önemli cephelerinden birini oluşturur.
En Hassas Mücadele: Çocukların Velayeti
Paranın ve malların konuşulduğu bu soğuk hesaplaşmaların ötesinde, bir boşanmanın en can acıtıcı ve hassas cephesi vardır: velayet. Boşanma Avukatı Aydın Aydar, bu noktada duruşma salonundaki atmosferin tamamen değiştiğini belirtiyor: "Bir davanın en hassas anları, çocuğun geleceğinin konuşulduğu anlardır. Mahkeme, 'anne mi haklı, baba mı haklı?' diye bakmaz. Hâkimin zihnindeki tek bir mutlak öncelik vardır: 'Çocuğun üstün yararı.' Yani, çocuk için en sağlıklısı, en huzurlusu ve en faydalısı nedir? Bu yüzden ebeveynlerin kendi egolarını, öfkelerini ve intikam arzularını bir kenara bırakıp bu soruya odaklanması gerekir. Mahkeme, pedagog ve sosyal hizmet uzmanlarından raporlar alarak, çocuğun kimin yanında daha iyi bir geleceğe sahip olacağına karar verir. Bu bir yarıştır ve ne yazık ki bu yarışta en çok yorulan ve yıpranan masum çocuklar olur."
Son İmza ve Yeni Bir Başlangıç
Duruşma salonu, bir evliliğin en özel anlarının, en mahrem sırlarının herkesin önünde soğuk bir dille konuşulduğu bir tiyatro sahnesi gibidir. Bu, taraflar için sürecin en zorlayıcı kısımlarından biridir. Nihayetinde, tüm deliller toplanıp tüm tanıklar dinlendikten sonra hâkimin o nihai cümlesi duyulur: "Tarafların boşanmalarına karar verilmiştir." O an, salonda derin bir sessizlik olur. Bazen bir rahatlama, bazen aylarca süren bir mücadelenin bitkinliği, bazen de bir dönemin tamamen kapandığının getirdiği hüzün... O son imza atıldığında, biten bir evliliğin yasını tutarken bile, yeni ve daha huzurlu bir hayatın başlayabileceği umudunu filizlendirmek, en iyi boşanma avukatı için bile bu zorlu yolculuğun en gerçek amacıdır.
İsim: Avukat Aydın Aydar | Boşanma Avukatı İstanbul
Adres: Süleyman Demirel Bulvarı Mall of İstanbul Residance, A Blok No:50, 34490 Başakşehir/İstanbul
Telefon: 0532 334 59 92