BU ANYASANIN BİRİNCİ HEDEFİ TÜRK PARLAMENTOSUNU YOK ETMEK, İKİNCİ HEDEFİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I YOK ETMEKTİR
TAHMİNİN BİLİMSEL TEMELLERİ
Temel bilgiye dayanmayan ve analizi iyi yapılmayan tahminler genel olarak doğru çıkmaz. Tahmin konusu hakkında bilginiz varsa, eskiden beri o konuda ince eleyip sık dokuyorsanız geleceği doğru tahmin etmeniz mümkün olur. Uluslar arsı konuları ve bunların iç bağlantılarını eşgüdüm içinde, ilişkilendirerek tahmin etmek zor değildir. Hele kendisini iyi yetiştiren bir aydın bu tahminlerde çok az yanılır.
1990’lı yıllardan beri gerçekleşen FETÖ olayı, daha sonra gerçekleşen Balyoz ve Ergenekon olayları ile benzerlerini daima doğru tahmin ettim. Yazdım ve çevremle konuştum. Hemen hemen daima haklı çıktım.
TÜRKİYE’DE YOK EDİLMEK İSTENEN KURUM VE KİŞİLER
1 Mart 2003 tarihinde Parlamentomuzda ABD Ordusunun yurdumuza girmesi reddedildi. O zaman parlamentoda bulunan 99 iktidar partisi milletvekili şahsiyet koyarak red cephesinde yer aldı. Sonraki seçimde bu kişiler tekrar meclise giremedi. Ancak emperyalizm bununla yetinmedi. Parlamentoyu tümden yok etme kararı aldı. Nitekim o zamanlar ABD Genel Kurmay Başkanı Kongrede bir soruşturmada şunları söyledi:” Türkiye’ ve benzerlerine demokrasi getirip bizi çok sayıda kurumla karşı karşıya getirmek doğru değil. Tek kişide yetki olursa ABD işlerini daha kolay yürütür.” Daha sonra 2006 yılında Türkiye Masası CIA şefi Paul Henze bir rapor yayınladı. Aynı şeyleri söyledi. Dedi ki” Parlamentoyu ikna etsen TSK ikna olmuyor, onları ikna etsen yargı ikna olmuyor. Öylesine dengeli bir kurumlaşma var ki bu ülkeyi ABD hiçbir şekilde kullanamaz”. Bunun anlamı bu kurumları yıkmak için ABD’yi harekete geçirmekti.
AKP İLE FETHULLAH ORTAKLIĞI
ABD’nin niyeti kendilerinin kurduğu AKP ile kendi adamları olan Fethullah’ı anlaştırıp kurumları beraber ortadan kaldırmaktı. Nitekim 2013 yılına kadar bu ortak çaba devam etti. Balyoz ve Ergenekon bu alanda yapılan önemli icraattı. Amaç TSK’yı boyun eğen bir köle yapmaktı.
2010 Anayasa referandumu ile yargıyı ele geçirdiler. Ancak yargı konusunda AKP’nin düzenli bir kadrolaşması yoktu. Bu alanı Fethullah ele geçirdi.
TSK’daki operasyonu da Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi ile birlikte tamamladılar. 15 Temmuz darbe teşebbüsü için her şey tamamlandı.
FTÖ NEDEN AKP’Yİ DIŞLADI?
FETÖ 2013 yılına gelindiğinde şunu gördü:”AKP’nin bir gücü yok. Biz polisi, askeri, yargıyı ve diğer kurumları ele geçirdik. Tayyip Bey halk üzerinde karizması olan bir kişilik. Onu ikna etmemiz zor olabilir. Ayrıca beraber olursak onun karizması yanında biz hiçbir şey yapamayız. O nedenle önce onu bertaraf edelim. Gerisi bize kalır. 17-25 Aralık operasyonunu yapmak için deliller de var. Onu kullanarak. Tayyip Erdoğan’ı devirelim” diye düşündüler. Bana göre o dönemde başarabilseydiler Sayın Cumhurbaşkanını(o zaman başbakandı) hemen öldüreceklerdi. Ama hem Tayyip Bey’in hem de FETÖ’ü gerçek kimliği ile tanıyan muhalif halkın yardımı ile o dönem darbesi önlendi.
Bu kez yeniden aynı gücü kullanarak 15 Temmuz darbesini denediler. Bunda da TSK’nin FETÖ’ye muhalif kahraman subayları ve kahraman halkımız devreye girdi. Sonuç hepimizin gözleri önündedir. Bu konuya daha fazla girmeye gerek yok.
ABD, HEM SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ HEM DE PARLAMENTOYU YOK ETMEKTEN VAZGEÇTİMİ?
Benim tahminime göre vazgeçmedi. Zira kimin yazdığı belli olmayan 18 madde gibi görünen, aslında 80 madde kadar olan anayasa değişikliği ile önce parlamentoyu yok edecekler, yani onu bir kuru kalabalık haline getirecekler. Sonra da kesinlikle dünyanın hiçbir milletine uygulanamayak kadar kötü ve antidemokratik bu anayasayı geçrip Sayın Cumhurbaşkanını büyük bir belanın içine sokmuş olacaklar. Çünkü bu anyasanın kesin olarak sürdürülebilirliği yoktur. Yani bu anayasa referandumdan geçerse kesin olarak uygulanamaz, onun getirdiği yönetim sürdürülemez. Türkiye Saddam’ın ülkesine döner.
AKP içinde anayasa profesörü Burhan Kuzu, hukukçu Ahmet İyimaya ve diğer hukukçular bu metni biz yazmadık, diyorlar. O zaman bunu kim yazdı? Tetikçilik yaptırılan küçük bir muhalefet partisinin lideri mi yazdı? Hayır, onlar da yazamazlar. Benim tahminime göre bu “anayasa” metni ABD’nin dış ilişkiler merkezinde yazıldı. Kısa adı CFR olan bu örgüt AKP’nin parti programını da yazmıştı.
ABD BU YOLLA İKİ AMACINA DA ULAŞMAYI PLANLIYOR
Çok da sağlıklı olmasa bile bir parlamento kalmıştı onu bu yolla işlevsiz yapmak, ayrıca ne yapacağı belli olmayan, bazen milli hisleri üstün gelerek ABD’ye de kafa tutan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı da bu yolla yok etmek, uzun bir yol da olsa, ABD devlet siyasetine en uygun yol olarak görünüyor.
BU NEDENLE HERKESİN İYİ DÜŞÜNMESİ VE MUTLAKA HAYIR VERMESİ GEREKİYOR!