Cemaat, parti kurmaz ama parti, cemaat kurmak üzere. Onu da yakında görürsünüz.
Yukarıdaki cümle bir önceki yazımın son cümlesiydi. Ali Bulaç’ın tespiti doğru. Yani iktidar partisinin bir cemaat kurma planı hep vardı. Ali Bulaç, konuya hâkim olan insanların anlayacağı dilden ve oldukça sade bir şekilde konuyu özetlemiş.
Öncelikle şunu iyi bilmemiz lazım. Son bir yıl içerisinde Hizmet Hareketine yakın olup herhangi bir makam sahibi olan insanların, tasfiyesinden sonra boşalan makamların kimler tarafından doldurulduğu.
İsim verip hiç kimseyi zan altında bırakmak niyetinde değilim.
80 ihtilali sonrasında dar çerçevede yapılan dini toplantı ve seminerlere katılmış bir insan olarak yaşadığım ve hayrete düştüğüm birkaç olayı hatırladım. Soru cevap şeklinde geçen toplantıların birinde Hazreti Ömer’e karşı hakaret boyutunda eleştirileri duyup, sohbet ortamını hazırlayan insanların sapkınlığından dolayı tiksinti ile ortamı terk ettiğimiz günler olmuştu.
Ali Bulaç’ın üstü kapalı söylediği bir şey daha var.
Eğer yanlış anlamıyorsam; yakın zamana kadar Hizmet Hareketi içerisinde olan fakat yaşantıları ile idealleri arasında git-gel yaşayan ve hatta hareket içerisinde isim yapmış bazı şahsiyetler bugün muhtemelen Mit bünyesinde kendileri için oluşturulmuş odalarda senaryo çalışmaları yapıyorlar. Doğru ya da yanlış, hareket içerisinde cereyan eden birçok olay hakkında bilgi sahibi olan bu şahsiyetler vicdan muhasebesi yapmadan sadece ve sadece makam sevdası yüzünden iftira makinesi gibi çalışıyorlar.