Kırım Derneği Genel Merkezi, 10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada, Rusya’nın Kırım’daki insan hakları ihlallerini halen bütün çirkinliğiyle sürdürdüğüne işaret etti.
Geçtiğimiz Şubat ayının sonlarında Kırım Tatarlarının vatanı ve Ukrayna Devleti’nin bir parçası olan Kırım’ın, Rusya silâhlı güçleri tarafından her türlü uluslararası hukuk kuralları ihlâl edilerek işgal edildiği belirtilen açıklamada, "Bu sürecin başlarında bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ellerinde Rusya bayrakları taşıyarak Kırım’ı işgal eden güçlerin Rusya askeri olmadığı defalarca iddia edilmiş, bilâhare bunların Rus askeri olduğu kabul edilmiş, bütün dünya ile açıkça alay edilmişti. Bu vahşice işgali takip eden günlerdeki süreç de daha az utanç verici olmamıştır. ‘Kırım’ın referandum ile Rusya’ya katıldığı’ iddiası utanç verici bir yalan ve kandırmacadan ibarettir." denildi.
Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesiyle Kırım Tatarlarına yönelik kaçırılma ve katledilme olaylarının da başladığı belirtilerek, "Şu ana kadar 19 Kırım Tatarı’nın kaçırıldığı bilinmektedir. Son olarak Akmescit’te 5 Aralık Cuma günü Tavriya Millî Üniversitesi’nde okuyan 18 yaşında bir kız öğrencinin kayıp olduğu haberi netlik kazandı. 23 yıldır böyle hadiselerin kesinlikle yaşanmadığı Kırım’da işgalden sonra birden patlamasının Çarlık rejiminin ve Sovyet totalitarizminin geleneksel korkutma ve baskı faaliyetlerinin hortlatılmasından başka hiçbir izahı yoktur." açıklaması yapıldı.
'KIRIM ASLA RUSYA’NIN OLAMAZ'
"Biz Kırım Tatarları bu uygulamaları NKVD ve KGB’den çok iyi bilmekteyiz." denilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Aynı uygulamaları şimdi de FSB’nin hayata geçirmesi Rusya’daki yönetimin zihniyetinin en ufak bir değişikliğe uğramadığını bize bir kere daha göstermektedir. Başta Kırım Tatarları olmak üzere Kırım’da yaşayan bütün halklar bu işgalci yönetimi kabul etmeyeceklerdir. Çünkü bu medenî dünya, insan hakları ve demokratik bir düzen ile faşist-polis devleti arasında yapılacak bir tercihtir. İnsanlık tercihini çoktan yapmıştır. Biz Kırım Tatarları tercihimizle tarihin doğru yerinde durmaktayız. Kırım asla Rusya’nın olamaz."
Geçtiğimiz Şubat ayının sonlarında Kırım Tatarlarının vatanı ve Ukrayna Devleti’nin bir parçası olan Kırım’ın, Rusya silâhlı güçleri tarafından her türlü uluslararası hukuk kuralları ihlâl edilerek işgal edildiği belirtilen açıklamada, "Bu sürecin başlarında bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ellerinde Rusya bayrakları taşıyarak Kırım’ı işgal eden güçlerin Rusya askeri olmadığı defalarca iddia edilmiş, bilâhare bunların Rus askeri olduğu kabul edilmiş, bütün dünya ile açıkça alay edilmişti. Bu vahşice işgali takip eden günlerdeki süreç de daha az utanç verici olmamıştır. ‘Kırım’ın referandum ile Rusya’ya katıldığı’ iddiası utanç verici bir yalan ve kandırmacadan ibarettir." denildi.
Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesiyle Kırım Tatarlarına yönelik kaçırılma ve katledilme olaylarının da başladığı belirtilerek, "Şu ana kadar 19 Kırım Tatarı’nın kaçırıldığı bilinmektedir. Son olarak Akmescit’te 5 Aralık Cuma günü Tavriya Millî Üniversitesi’nde okuyan 18 yaşında bir kız öğrencinin kayıp olduğu haberi netlik kazandı. 23 yıldır böyle hadiselerin kesinlikle yaşanmadığı Kırım’da işgalden sonra birden patlamasının Çarlık rejiminin ve Sovyet totalitarizminin geleneksel korkutma ve baskı faaliyetlerinin hortlatılmasından başka hiçbir izahı yoktur." açıklaması yapıldı.
'KIRIM ASLA RUSYA’NIN OLAMAZ'
"Biz Kırım Tatarları bu uygulamaları NKVD ve KGB’den çok iyi bilmekteyiz." denilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Aynı uygulamaları şimdi de FSB’nin hayata geçirmesi Rusya’daki yönetimin zihniyetinin en ufak bir değişikliğe uğramadığını bize bir kere daha göstermektedir. Başta Kırım Tatarları olmak üzere Kırım’da yaşayan bütün halklar bu işgalci yönetimi kabul etmeyeceklerdir. Çünkü bu medenî dünya, insan hakları ve demokratik bir düzen ile faşist-polis devleti arasında yapılacak bir tercihtir. İnsanlık tercihini çoktan yapmıştır. Biz Kırım Tatarları tercihimizle tarihin doğru yerinde durmaktayız. Kırım asla Rusya’nın olamaz."