Her devrin düzenbazları olur. Köprülerin altından ne kadar su geçerse geçsin dalkavuklar, yalancılar, riyakârlar, hırsızlar, makam mevki peşinde koşanlar, kendisinden başka herkese kör bakanlar, namussuzlar, alçaklar, şerefsizler, ruhsuz ve kansızlar, arsız ve haddini bilmeyenler her zaman var olacaktır. Dünya döndükçe yollarına devam edeceklerdir.
Her fırsatı ganimet olarak görenler, sokakta, kahvede, camide, resmi dairede, siyasette, ticarette, sanatta, okulda Vs. her yerde olacak.
Hocadan hacıya, memurdan amire, kaymakamdan valiye, tacirden, siyasetçiye her sınıfta, her meslekte, her sanatçıda düzenbazları görebilirsiniz. Hadsiz, çapsız insanlar her devirde, her zaman “ciğercinin kedisi” olmuştur.
Düzenbazlar, kendisi gibi düşünen insanları etraflarında topladıkları gibi, adı sanı bilinen ve toplumda iyi insan olarak tanınan kişileri de yanlarına çekip makyajlarını tazeleyerek heybelerini doldurmaya devam ederler.
Düzenlerini kuran düzenbazlar ve yaverleri yollarına devam ederken şekil değiştirmekte de ustalaştı. Bu düzenbazlar, belediye başkanı, milletvekili, makam ve mevki sahibi olduklarında yapamayacakları hiçbir şey olmaz.
Heybesinde vatan millet sevdası olanlar ezildi büküldü. Gönlünde Allah aşkı taşıyan Anadolu’mun saf çocuklarının boynu bükük kaldı. Fakir fukaralar, işsiz güçsüzler, alın teriyle evine ekmek götürmenin peşinde olan o yiğit delikanlılar ve vatan evlatları kandırıldı, aldatıldı, hep yalnız bırakıldı.
Düzenbazlar, din ve kültürümüze, ahlaki değerlerimize göre muteber insan sınıfına koyulmasa da menfaatler söz konusu olduğunda vatandaş nezdinde de kayda değer bir itibar oluşturdular. Bunlar, kendi şahsiyet ve kimliklerinden değil, mevcut gücün ve iktidarın kimliğini taşıyarak kendilerini adam sınıfına kaydettirdiler.
Necip Fazıl'ın Sakarya Türküsü' nde ki "Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya" sözlerinde olduğu gibi bu ülkede yaşayan namuslu, ahlaklı, hak ve hukuk kaidelerine uyan vatandaşlar öz vatanında garip hale getirildi.
Bu müptezerler, gittikleri yerde geldikleri yeri unutanlar, kendilerini sırtında taşıyanları hançerlediler.
Bu düzenbazlar en fazla siyasi partilere çöreklenmiş ve düzenlerini kurarak kısa zamanda hatırı sayılır nüfus ve para kaynaklarına uluşmışlardır.
Şu veya bu parti şeklinde ayrım yapmanın anlamı yok. Her partide hüküm süren, saltanat kuran kendisi olmasa orası yıkılacak (mış) gibi hareket eden sürüsüyle insan var.
Düzenbazları yok etmenin tek yolu, Hak, Hukuk, Adalet düzeninin en güçlü şekilde yeniden inşa edilmesidir.