ASKON Aylık Ekonomi Değerlendirme Toplantısı ve Samsun Şube açılışı gerçekleşti. ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın yaptığı konuşmada şunlmarı söyledi:
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği 11. Dönem yönetimi olarak yarın yani 22 Aralık tarihinde ilk yılımızı geride bırakacağız. Bu birinci yıldönümümüze denk gelen bugünlerde kurtuluş mücadelemizin temellerinin atıldığı Samsun ilinde bulunmaktan dolayı duyduğumuz memnuniyeti sizlerle paylaşarak konuşmama başlamak isterim. Samsun çok kadim bir şehrimizdir. Başta bugünkü şehir merkezi olmak üzere Kızılırmak vadisi, Kavak, Tekkeköy, Çarşamba ovasında eski çağlardan beri çeşitli insan toplulukları ve kültürlerinin izleri vardır. Bir çok medeniyet bu verimli topraklara hakim olmak istemiş nihayetinde Samsun çok anlamlı bir şekilde Türk yurdu olmuştur. Tarihi, bitki örtüsü, florası, faunası ve zengin kültürü ile Samsun hakkında söylenecek çok söz vardır. Samsun bağrından çok değerli isimleri de çıkartmıştır. TÜBİTAK Teşvik Ödülü ve TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibi olan Prof. Dr. Namık Kemal PAK gibi bilim insanını, Kenan Bulutoğlu gibi çok değerli ekonomisti, Boynunda eski yazıyla “Hiç” yazan, Para-pul, mal-mülk, şan-şöhreti elinin tersiyle iten Neyzen Fikreti, resim denilince akla gelen Hüseyin Avni’yi, rakiplerine minderi dar eden Yaşar Doğu gibi kıymetli isimler tarihimizde yer bulmuştur. Ve Samsun ‘Anadolu’nun işgaline derhal son verilmelidir’’ nidasının seslendirilerek ulusal bağımsızlığımızı çıkaran bir şehir olmuştur. Bu vesile ile kendilerini rahmet ve minnetle anıyorum. Müsaadelerinizle 10. Ekonomi Değerlendirme Toplantımıza küresel piyasalara değinerek başlamak isterim. Küresel piyasalara baktığımızda Geçtiğimiz hafta Fed, ECB ve TCMB’nin para politikası toplantıları izlendi. Fed ve ECB yılın son toplantılarında mevcut para politikası duruşunu koruma yönünde karar aldı. Ticaret anlaşmasına yönelik olumlu beklentiler küresel piyasaları genel olarak desteklerken, İngiltere’de seçim sonuçlarının Brexit belirsizliğini azaltması sterlinde hızlı değerlenmeyi beraberinde getirdi.Yurtiçi piyasalara baktığımızda ise; TCMB politika faiz oranını %14’ten %12’ye indirdi. Yurt içinde para politikasında ekonomiyi destekleyici yöndeki adımlar sürerken, ekonomik aktiviteye ilişkin karışık sinyaller gelmeye devam ediyor. Sanayi üretimi Ekim’de beklentilerin altında artarken, perakende satışlar aynı dönemde güçlü artış sergiledi. İstihdam piyasasındaki zayıf görünümün Eylül döneminde de sürdüğü görüldü.Enflasyon verilerine baktığımızda ise karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır. Enflasyon kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.56 arttı. Ekim ayına göre enflasyon yüzde 0.38 yükseldi. Yüzde 16.65'lik fiyat artışı ile en fazla pahalanan ürün domates olurken fiyatı en fazla azalan ürün yüzde 31.49'luk fiyat düşüşü ile portakal oldu. Yıllık enflasyon yüzde 8.55'le ekim ayında tek haneye inmişti, enflasyon böylece tekrar çift haneye yükselmiş oldu.Ana harcama grupları itibarıyla kasımda aylık bazda en yüksek artış yüzde 2,69 ile giyim ve ayakkabı grubunda görülürken, ev eşyasında yüzde 0,59, haberleşmede yüzde 0,39
konutta yüzde 0.36, ulaştırmada yüzde 0,33 artış gerçekleşti. Kasımda ana harcama grupları itibarıyla en fazla düşüş gösteren grup yüzde 0,44 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu. Endekste düşüş gösteren bir diğer grup ise yüzde 0,15 ile lokanta ve oteller olarak kayıtlara geçti.
Bir diğer önemli konu da kanayan yaramız İstihdam En yakın tarihli açıklanan verilere baktığımızda Türkiye’de işsizlik oranı İşsiz sayısı 2019 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 817 bin kişi artarak 4 milyon 566 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,4 puanlık artış ile yüzde 13,8 seviyesinde gerçekleşti. Genç işsizlik oranı ise 4.5 puan artışla yüzde 26.1 olarak gerçekleşti. İşsiz sayısında bir yılda yaşanan artış 55 ilin nüfusunu geçti.Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 817 bin kişi artarak 4 milyon 566 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,4 puanlık artış ile %13,8 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 2,9 puanlık artış ile %16,4 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 4,5 puanlık artış ile %26,1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 2,4 puanlık artış ile %14,1 olarak gerçekleşti. Değerli Katılımcılar Finansal yatırım araçlarının getiri oranlarına bakınca da önümüze şöyle bir tablo çıkmaktadır. Buna göre, ekimde en yüksek aylık reel getiri, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,75, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 0,90 ile DİBS'te gerçekleşti. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, avro yüzde 1,65,
dolar yüzde 1,31,
mevduat faizi (brüt) yüzde 0,81,
külçe altın yüzde 0,33 ile yatırımcısına kazandırdı.
BIST 100 endeksi ise yüzde 2,19 ile yatırımcısına kaybettirdi.
TÜFE ile indirgendiğinde avro yüzde 0,18,
dolar yüzde 0,51, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,
külçe altın yüzde 1,47
ve BIST 100 endeksi yüzde 3,94 ile yatırımcısını kayba uğrattı.Şimdi de en yakın tarihli ihracat ve ithalat rakamlarına bakalım.İhracat rakamları yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Kasım ayı ihracat verilerine göre kasımda ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 artışla 15,5 milyar dolara yükseldi. Böylece 2013 yılı kasım ayında gerçekleştirilen 14,2 milyar dolarlık ihracat rakamının üzerine çıkılarak tarihteki en yüksek kasım ayı ihracatına ulaşıldı. Son 12 aylık dönemde ise ihracat yüzde 7,8 artışla 168,1 milyar dolar oldu. İlk 11 ayda ihracat yüzde 7,7 artışla 154,2 milyar dolara çıktı. kasım ayında, 2018 yılı ekim ve mart aylarından sonra, tüm zamanların en yüksek üçüncü aylık ihracatı gerçekleşti.Kasım ayında ithalat ise 16,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna göre ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96,3 olurken, bu oranda geçen ekim ayının ardından en yüksek ikinci değerine ulaşıldı. Ve gelelim Kasım ayı açılan ve kapanan şirket sayılarına; 2019 yılının Kasım ayında Türkiye’de kurulan şirket sayısında bir önceki ay olan Ekim ayına kıyasla %7,44 oranında azalış meydana geldi ve sayı böylelikle 7731’e geriledi. Söz konusu dönemde kapanan şirket sayısı ise kaydettiği %13,68 azalışla 1035 seviyesinde belirlendi. Buna göre Kasım’da hem kurulan hem de kapanan şirket sayısında azalma gerçekleşti.7833 şirket ve kooperatifin %84,86’sı limited şirketlerden oluşurken, %13,84’ü anonim şirketler ve %1,3’ü ise kooperatiflerden oluştu. Bu şirket ve kooperatiflerin %42,49’u İstanbul’da kurulurken, %10,65’i Ankara ve %6,75’i İzmir’de yer aldı. Ayrıca bu yıl Kasım’da Türkiye’nin bütün illerinde şirket kuruluşu kaydedildi.
Evet, bu rakamların ardından Samsun ilimiz dış ticarette neler yapmış bir de ona bakalım;İhracatçı firmaların kanuni merkezleri bazında Samsun ilimizin 11 ayda yapmış olduğu ihracat tutarı kümülatif olarak 656 milyon 538 bin dolar , 2018 yılında Samsun ilinin 11 aylık ihracat performansı ise 457 milyon dolar tutarındaydı. Hamdolsun ihracat anlamında Samsun bu yıl çok kazançlı bir ilimiz oldu.
Bu yılın son üç ay ihracat rakamlarına bakarsak Eylül’de 70 milyon 796 bin,
Ekim’de 59 milyon 484 bin,
Kasım’da 73 milyon 601 bin dolarlık ihracat yapmış olduğunu görüyoruz. Bu başarıdan ötürü başarıda emeği geçen herkese iş dünyası olarak teşekkürlerimizi sunmak isterim. Bir atasözümüzde derki ; Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir. Evet Türkiye son dönemlerde bağımsız politikaları nedeniyle çokça sınanmaya başladı. Ne var ki, Bakara süresi 2016. Ayette geçtiği üzere;“Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
Bakın biz ülke olarak çok ciddi şekilde baskı altında tutulmaya çalışıyoruz. Suriye konusu, S-400 meselesi, Akdeniz’deki enerji kapışması, Türk Akımı vb bir çok konuda üzerimize dört koldan geliyorlar. Bizim için şer gözüken bu baskılar, bir yandan da kendi politikalarımızı güçlendirmeye neden oluyor. Bu süreçte alternatif pazarlara giriyor, yerli ve milli ürünlerimizi çıkartıp diğer ülkelere de ihracat etmeye başlıyoruz. Bu nedenle hiç durmayacağız. Allah’ın izni ile ülkemizin kalkınması için Milli Kalkınmanın Öncü Adı olmaya devam edeceğiz. Son olarak yılın sonuna yaklaştığımız şu günlerde bazı değerlendirmelerde bulunmak isterim.2018’in ortalarında başlayıp 2019 yılının 3. Çeyreğine kadar ülke ekonomimiz üzerine çok ciddi saldırılar yapıldı. Bu dönemde ard arda 3 büyük kur saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Emin olun ekonomik olarak alt yapımız güçlü olmasa idi bu saldırıların altından kesinlikle kalkamazdık. Kur artışları ve beraberinde fiyat artışları bir anda enflasyonda çift haneli rakamları gördük. Cari açık finanse edilemez Türkiye artık küçülür söylentileri morallerimizi bozmaya kalıştılar. Hamdolsun yerinde alınan kararlar ve uygulamalar ile önce dengeleme sürecine girildi ve akabinde yılın 3. Çeyreği ile birlikte büyüme rakamına artı değerde tekrardan ulaştık. Enflasyonun dizginlenmesi, fiyat istikrarının yeniden sağlanması ile de piyasalarımız moral buldu. Ekonomik resesyon, yüksek enflasyon ve cari açık gibi temel göstergeler üzerinde hızlı bir şekilde önemli iyileşmeler gerçekleştirildi. Hamdolsun Türkiye ekonomisi hakkında olumsuz görüş belirten başta kredi derecelendirme kuruluşları olmak üzere tüm kesimler Türkiye küçülecek görüşünü revize etmek zorunda kaldı. Ve aynı kuruluşlar Türkiye 2020 yılında daha da büyüyecek açıklaması yapmak zorunda kaldı. İş dünyası olarak 2020 yılından çok ümitliyiz. Reel sektörün finansmanının sağlandığı, finansal mimarinin yeniden şekillendiği bir ortamda Türkiye yeniden yatırım olanaklarına kavuşacaktır. 2020 yılında ülke ekonomimiz büyümeye devam edecek, enflasyon tek hanelerde seyir edecektir. Jeopolitik risklerin azalması, kurda istikrarın sağlanması, finansman maliyetlerinin gerilemesi ve en önemlisi öngörülebilirliğin artması iş dünyasının 2020'de yatırımlarda gaza basmasını sağlayacaktır..
Dünyada doğrudan yabancı yatırımların yüzde 13 azaldığı bir ortamda 2018'de bile yabancı yatırımları yüzde 13 artan Türkiye'ye, 2020'de 15 milyar doların üzerinde yabancı sermaye girişi gerçekleşecektir. Bütün bu veriler bize önümüzdeki yılların ekonomik açıdan daha rahat geçeceği izlenimini vermektedir. İş dünyası olarak güçlü ekonomimize güveniyor yarınlara olan inancımızı koruyoruz. Türkiye Allah’ın izni ile 2023 yılına emin adımlarla ilerlemektedir. Ben bu duygu ve düşünceler içerisinde başta Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ediyor, etkinliğimizin gerçekleşmesinde büyük emekleri olan Samsun Şube Başkanımız Ahmet Alp Doğru Bey’e ve ekibini tebrik ediyorum.
Saygılarımı sunuyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği 11. Dönem yönetimi olarak yarın yani 22 Aralık tarihinde ilk yılımızı geride bırakacağız. Bu birinci yıldönümümüze denk gelen bugünlerde kurtuluş mücadelemizin temellerinin atıldığı Samsun ilinde bulunmaktan dolayı duyduğumuz memnuniyeti sizlerle paylaşarak konuşmama başlamak isterim. Samsun çok kadim bir şehrimizdir. Başta bugünkü şehir merkezi olmak üzere Kızılırmak vadisi, Kavak, Tekkeköy, Çarşamba ovasında eski çağlardan beri çeşitli insan toplulukları ve kültürlerinin izleri vardır. Bir çok medeniyet bu verimli topraklara hakim olmak istemiş nihayetinde Samsun çok anlamlı bir şekilde Türk yurdu olmuştur. Tarihi, bitki örtüsü, florası, faunası ve zengin kültürü ile Samsun hakkında söylenecek çok söz vardır. Samsun bağrından çok değerli isimleri de çıkartmıştır. TÜBİTAK Teşvik Ödülü ve TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibi olan Prof. Dr. Namık Kemal PAK gibi bilim insanını, Kenan Bulutoğlu gibi çok değerli ekonomisti, Boynunda eski yazıyla “Hiç” yazan, Para-pul, mal-mülk, şan-şöhreti elinin tersiyle iten Neyzen Fikreti, resim denilince akla gelen Hüseyin Avni’yi, rakiplerine minderi dar eden Yaşar Doğu gibi kıymetli isimler tarihimizde yer bulmuştur. Ve Samsun ‘Anadolu’nun işgaline derhal son verilmelidir’’ nidasının seslendirilerek ulusal bağımsızlığımızı çıkaran bir şehir olmuştur. Bu vesile ile kendilerini rahmet ve minnetle anıyorum. Müsaadelerinizle 10. Ekonomi Değerlendirme Toplantımıza küresel piyasalara değinerek başlamak isterim. Küresel piyasalara baktığımızda Geçtiğimiz hafta Fed, ECB ve TCMB’nin para politikası toplantıları izlendi. Fed ve ECB yılın son toplantılarında mevcut para politikası duruşunu koruma yönünde karar aldı. Ticaret anlaşmasına yönelik olumlu beklentiler küresel piyasaları genel olarak desteklerken, İngiltere’de seçim sonuçlarının Brexit belirsizliğini azaltması sterlinde hızlı değerlenmeyi beraberinde getirdi.Yurtiçi piyasalara baktığımızda ise; TCMB politika faiz oranını %14’ten %12’ye indirdi. Yurt içinde para politikasında ekonomiyi destekleyici yöndeki adımlar sürerken, ekonomik aktiviteye ilişkin karışık sinyaller gelmeye devam ediyor. Sanayi üretimi Ekim’de beklentilerin altında artarken, perakende satışlar aynı dönemde güçlü artış sergiledi. İstihdam piyasasındaki zayıf görünümün Eylül döneminde de sürdüğü görüldü.Enflasyon verilerine baktığımızda ise karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır. Enflasyon kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.56 arttı. Ekim ayına göre enflasyon yüzde 0.38 yükseldi. Yüzde 16.65'lik fiyat artışı ile en fazla pahalanan ürün domates olurken fiyatı en fazla azalan ürün yüzde 31.49'luk fiyat düşüşü ile portakal oldu. Yıllık enflasyon yüzde 8.55'le ekim ayında tek haneye inmişti, enflasyon böylece tekrar çift haneye yükselmiş oldu.Ana harcama grupları itibarıyla kasımda aylık bazda en yüksek artış yüzde 2,69 ile giyim ve ayakkabı grubunda görülürken, ev eşyasında yüzde 0,59, haberleşmede yüzde 0,39
konutta yüzde 0.36, ulaştırmada yüzde 0,33 artış gerçekleşti. Kasımda ana harcama grupları itibarıyla en fazla düşüş gösteren grup yüzde 0,44 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu. Endekste düşüş gösteren bir diğer grup ise yüzde 0,15 ile lokanta ve oteller olarak kayıtlara geçti.
Bir diğer önemli konu da kanayan yaramız İstihdam En yakın tarihli açıklanan verilere baktığımızda Türkiye’de işsizlik oranı İşsiz sayısı 2019 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 817 bin kişi artarak 4 milyon 566 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,4 puanlık artış ile yüzde 13,8 seviyesinde gerçekleşti. Genç işsizlik oranı ise 4.5 puan artışla yüzde 26.1 olarak gerçekleşti. İşsiz sayısında bir yılda yaşanan artış 55 ilin nüfusunu geçti.Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 817 bin kişi artarak 4 milyon 566 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,4 puanlık artış ile %13,8 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 2,9 puanlık artış ile %16,4 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 4,5 puanlık artış ile %26,1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 2,4 puanlık artış ile %14,1 olarak gerçekleşti. Değerli Katılımcılar Finansal yatırım araçlarının getiri oranlarına bakınca da önümüze şöyle bir tablo çıkmaktadır. Buna göre, ekimde en yüksek aylık reel getiri, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,75, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 0,90 ile DİBS'te gerçekleşti. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, avro yüzde 1,65,
dolar yüzde 1,31,
mevduat faizi (brüt) yüzde 0,81,
külçe altın yüzde 0,33 ile yatırımcısına kazandırdı.
BIST 100 endeksi ise yüzde 2,19 ile yatırımcısına kaybettirdi.
TÜFE ile indirgendiğinde avro yüzde 0,18,
dolar yüzde 0,51, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,
külçe altın yüzde 1,47
ve BIST 100 endeksi yüzde 3,94 ile yatırımcısını kayba uğrattı.Şimdi de en yakın tarihli ihracat ve ithalat rakamlarına bakalım.İhracat rakamları yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Kasım ayı ihracat verilerine göre kasımda ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,5 artışla 15,5 milyar dolara yükseldi. Böylece 2013 yılı kasım ayında gerçekleştirilen 14,2 milyar dolarlık ihracat rakamının üzerine çıkılarak tarihteki en yüksek kasım ayı ihracatına ulaşıldı. Son 12 aylık dönemde ise ihracat yüzde 7,8 artışla 168,1 milyar dolar oldu. İlk 11 ayda ihracat yüzde 7,7 artışla 154,2 milyar dolara çıktı. kasım ayında, 2018 yılı ekim ve mart aylarından sonra, tüm zamanların en yüksek üçüncü aylık ihracatı gerçekleşti.Kasım ayında ithalat ise 16,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna göre ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96,3 olurken, bu oranda geçen ekim ayının ardından en yüksek ikinci değerine ulaşıldı. Ve gelelim Kasım ayı açılan ve kapanan şirket sayılarına; 2019 yılının Kasım ayında Türkiye’de kurulan şirket sayısında bir önceki ay olan Ekim ayına kıyasla %7,44 oranında azalış meydana geldi ve sayı böylelikle 7731’e geriledi. Söz konusu dönemde kapanan şirket sayısı ise kaydettiği %13,68 azalışla 1035 seviyesinde belirlendi. Buna göre Kasım’da hem kurulan hem de kapanan şirket sayısında azalma gerçekleşti.7833 şirket ve kooperatifin %84,86’sı limited şirketlerden oluşurken, %13,84’ü anonim şirketler ve %1,3’ü ise kooperatiflerden oluştu. Bu şirket ve kooperatiflerin %42,49’u İstanbul’da kurulurken, %10,65’i Ankara ve %6,75’i İzmir’de yer aldı. Ayrıca bu yıl Kasım’da Türkiye’nin bütün illerinde şirket kuruluşu kaydedildi.
Evet, bu rakamların ardından Samsun ilimiz dış ticarette neler yapmış bir de ona bakalım;İhracatçı firmaların kanuni merkezleri bazında Samsun ilimizin 11 ayda yapmış olduğu ihracat tutarı kümülatif olarak 656 milyon 538 bin dolar , 2018 yılında Samsun ilinin 11 aylık ihracat performansı ise 457 milyon dolar tutarındaydı. Hamdolsun ihracat anlamında Samsun bu yıl çok kazançlı bir ilimiz oldu.
Bu yılın son üç ay ihracat rakamlarına bakarsak Eylül’de 70 milyon 796 bin,
Ekim’de 59 milyon 484 bin,
Kasım’da 73 milyon 601 bin dolarlık ihracat yapmış olduğunu görüyoruz. Bu başarıdan ötürü başarıda emeği geçen herkese iş dünyası olarak teşekkürlerimizi sunmak isterim. Bir atasözümüzde derki ; Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir. Evet Türkiye son dönemlerde bağımsız politikaları nedeniyle çokça sınanmaya başladı. Ne var ki, Bakara süresi 2016. Ayette geçtiği üzere;“Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
Bakın biz ülke olarak çok ciddi şekilde baskı altında tutulmaya çalışıyoruz. Suriye konusu, S-400 meselesi, Akdeniz’deki enerji kapışması, Türk Akımı vb bir çok konuda üzerimize dört koldan geliyorlar. Bizim için şer gözüken bu baskılar, bir yandan da kendi politikalarımızı güçlendirmeye neden oluyor. Bu süreçte alternatif pazarlara giriyor, yerli ve milli ürünlerimizi çıkartıp diğer ülkelere de ihracat etmeye başlıyoruz. Bu nedenle hiç durmayacağız. Allah’ın izni ile ülkemizin kalkınması için Milli Kalkınmanın Öncü Adı olmaya devam edeceğiz. Son olarak yılın sonuna yaklaştığımız şu günlerde bazı değerlendirmelerde bulunmak isterim.2018’in ortalarında başlayıp 2019 yılının 3. Çeyreğine kadar ülke ekonomimiz üzerine çok ciddi saldırılar yapıldı. Bu dönemde ard arda 3 büyük kur saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Emin olun ekonomik olarak alt yapımız güçlü olmasa idi bu saldırıların altından kesinlikle kalkamazdık. Kur artışları ve beraberinde fiyat artışları bir anda enflasyonda çift haneli rakamları gördük. Cari açık finanse edilemez Türkiye artık küçülür söylentileri morallerimizi bozmaya kalıştılar. Hamdolsun yerinde alınan kararlar ve uygulamalar ile önce dengeleme sürecine girildi ve akabinde yılın 3. Çeyreği ile birlikte büyüme rakamına artı değerde tekrardan ulaştık. Enflasyonun dizginlenmesi, fiyat istikrarının yeniden sağlanması ile de piyasalarımız moral buldu. Ekonomik resesyon, yüksek enflasyon ve cari açık gibi temel göstergeler üzerinde hızlı bir şekilde önemli iyileşmeler gerçekleştirildi. Hamdolsun Türkiye ekonomisi hakkında olumsuz görüş belirten başta kredi derecelendirme kuruluşları olmak üzere tüm kesimler Türkiye küçülecek görüşünü revize etmek zorunda kaldı. Ve aynı kuruluşlar Türkiye 2020 yılında daha da büyüyecek açıklaması yapmak zorunda kaldı. İş dünyası olarak 2020 yılından çok ümitliyiz. Reel sektörün finansmanının sağlandığı, finansal mimarinin yeniden şekillendiği bir ortamda Türkiye yeniden yatırım olanaklarına kavuşacaktır. 2020 yılında ülke ekonomimiz büyümeye devam edecek, enflasyon tek hanelerde seyir edecektir. Jeopolitik risklerin azalması, kurda istikrarın sağlanması, finansman maliyetlerinin gerilemesi ve en önemlisi öngörülebilirliğin artması iş dünyasının 2020'de yatırımlarda gaza basmasını sağlayacaktır..
Dünyada doğrudan yabancı yatırımların yüzde 13 azaldığı bir ortamda 2018'de bile yabancı yatırımları yüzde 13 artan Türkiye'ye, 2020'de 15 milyar doların üzerinde yabancı sermaye girişi gerçekleşecektir. Bütün bu veriler bize önümüzdeki yılların ekonomik açıdan daha rahat geçeceği izlenimini vermektedir. İş dünyası olarak güçlü ekonomimize güveniyor yarınlara olan inancımızı koruyoruz. Türkiye Allah’ın izni ile 2023 yılına emin adımlarla ilerlemektedir. Ben bu duygu ve düşünceler içerisinde başta Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ediyor, etkinliğimizin gerçekleşmesinde büyük emekleri olan Samsun Şube Başkanımız Ahmet Alp Doğru Bey’e ve ekibini tebrik ediyorum.
Saygılarımı sunuyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum.