Başbakan önce çete, paralel devlet, aklına ne gelirse söyledi. Fakat haşhaşi benzetmesi yapacağı aklımın ucuna gelmezdi. Bilinçsiz ve mesnetsiz söz sarf etme diyecektim, ulusal gazetelerin birinde Bediüzzaman Said Nursi hakkında aynı benzetmenin yıllar önce yapıldığını okudum. Mesnetsiz kısmında ısrarcıyım, bilinçsiz olduğu konusunda artık şüphelerim var.
Defalarca yazıldı, tekrar yazmanın bir mantığı var mı bilmiyorum. Fakat konu ile ilgili, okuduğum hiçbir yazıda görmediğim bir şey var. Haşhaşinler, kadın ve uyuşturucu tuzakları ile gençleri bir ölüm makinesi haline getirip, Büyük Selçuklulara karşı mukatele haline getirmiş, Nizamülmülk’ün katledilmesine kadar birçok cinayet işletmiştir.
Nizamülmülk, dünyada öğrencilere burs ve yurt uygulamasının mucididir.
Hizmet hareketinin yetiştirdiği öğrenciler, bırakın uyuşturucuyu, sigara konusunda bile hassastırlar.
İşte burada elma-armut ikilemi çıkıyor. Yurt, burs, okul açma gibi hizmetleri ile dünyaya yayılmış olan bir hareketi, haşhaşilere benzetmek, komiklikten öteye terbiyesizliğe kadar gidiyor.
Yapılan yolsuzluklarda espriye bile tahammül edemediğinden kendi milletvekilini disipline sevk eden hükümet, yaptığı edep dışı betimlemelerle çizgisinin kalmadığını ortaya koyuyor.
Yılardır mücadele ettiğimiz PKK belasını dağ kadrosunda, eşcinsellik, fuhuş ve uyuşturucunun ayyuka çıktığını basın defalarca kaynaklarla ortaya koydu.
Hizmet hareketinin lideri, bir konuşmasında sigaranın zararlarını anlatırken doğu ulemasının hatalarını üstüne basarak anlatıyor.
Bugün başbakan, açılımı uyuşturucu tacirleri ile yaparken, karşısında yolsuzluklarının tadı kaçtı diyenlere iftira ile gitme cüretinde bulunuyor.
Hükümetin çivisi çıktı. Bir an önce mart ayının gelmesini bekleyelim ve hesap gününde olacakları görelim.