Endonezya tarihinde imam efendiler mahallelerinin (kampung kauman) önemi büyüktür.
Başkent Cakarta’da Arap asıllı Hazreti Muhammet soylu olduğu söylenen habip sıfatlıların mahallesi Pekojan adıyla bilinir ve “Hocalar mahallesi” demektir. Sömürgen ve ırz düşmanı Felemenkler, o zaman adı Batavia olan başkent Cakarta’da ileride ne olur ne olmaz diye merkez idari semti olan Kota kenti surları dışında Glodok mahallesine Çinli gayri müslimleri yerleştirmiş, ticaret için gelen Araplara da ırmak kenarında langgar adı verilen küçük mescitler inşa ederek alış veriş yapmalarına izin vermişlerdi. Genelde Arapların yaşadıkları mahallere Kampung Arap denir ve birçok büyük kentte liman yakınlarında veya ırmak ağızlarında bulunmaktadır.
Arap asıllı Endonezler dışında kalan Endonez yerlilerin imamlar mahalleleri ise biraz farklıdır. Çünkü Araplar ataerkil İslâm, Endonezler ise anaerkil İslâm zihniyetli olup mahallelerdeki örgütlenmelere baktığımızda bunu rahatlıkla anlayabiliriz. Endonez imam mahallelerindeki “hanım, kadın, anne” merkezli örgütlenmelere gıpta ile baktığımı burada itiraf etmek isterim. Yogyakarta’yı 2012 yılı Ağustosunda iki gecelemeyi bir üçüncü yapamadan 2 gün içinde deryadan ne alınırsa o kadar alarak yetinmek zorunda kaldığımız gezide gezdiğimizde hemen anlamıştım. Her resmi yerde “persatuan wanita” adlı kadınlar birliği vardı. Kampung kaumanlar’da da vardır.
İmamlar mahallesi yani Kampung Kauman denen bu mahalleler Solo, Yogyakarta gibi tarihi İslâm derebeyliklerinin bulunduğu alanda saray yakınında inşa edilmiştir. Bu mahallelerde saray tarafından görevlendirilen imam efendiler yaşıyordu.
Kampung Kauman’lar içinde en tanınmışlarından birisi Yogyakarta’da bulunmaktadır. Kauman sözcüğünü Endonez Dil Kurumu Sözlüğü (KBBI) “cami yakınındaki alanda yaşayan müslüman küme” şeklinde tanımlar.
sarayı (keraton) kuzey avlusu köşesindeki Ulu Cami’nin (Masjid Gedhe) arkasındaki Kampung Kauman Endonezya İslâm mücadelesi ve tarihi açısında önemli bir hatırayı muhafaza ediyor. Muhit Muhammediye cemaatinin mahallesi olarak da bilinir. Popüler Mabulir kütüphanesinden 13.000 m2'lik Ulu Cami'ye (Masjid Agung) kadar cazibesiyle Endonezya'da önde gelen İslâmi isimleri doğuran muhittir.
Endonezlerin gapura dedikleri abidevi taç girişli kapıdan daracık sokağa giriliyor. Gapura; takılı ana giriş yani taç kapı olup üstünde, içinde 12 tane güneş bulunan yeşil bir daire bulunan yerdi. Bu arma veya logo hala Muhammediye tarafından örgütün ve gölgesindeki diğer kurumların sembolü olarak kullanılmaktadır.
Kauman semtinin sokaklarında yaya olarak yürümek zorundayız. Kraliyet döneminde saray tarafından dini işleri denetlemek üzere görevlendirilen dua okumakla görevli 9 kişi (ketib) veya başkanları için ayrılmış bir yerdi. Bağımsızlık mücadelesi sırasında bu semt, Muhammediye (Muhammadiyah) adlı İslâmi hareketin yeriydi. O zamanlar, hareketin kurucusu olan K.H Ahmad Dahlan adında müslüman önder hurafe olarak gördüğü bazı inanışlarla burada mücadele etti. Bazı mevlit (selamatan) uygulamalarını, örneğin ölüler için mevliti (selamatan) burada iptal etti. Onlar tuzağa düşmüştü (terjebak) diye düşünülüyordu.
yanında bir de K.H. Ahmed Dahlan ayrıca kıbleyi 24 derece kuzeybatıya Mekke’de Mescid-i Haram yönüne çevirdi. Ortadoğu mimarisinden de etkilenip alınan İslâmi yapı kavisli şeklinden anlaşılabilir.
Kauman'daki yol kasıtlı olarak (sengaja) araçların girmesini zorlaştıracak şekilde tasarlanmıştır. Tasarımla gürültünün öğrencilerin öğrenmeye yönelik meşguliyetine müdahale edilmemesini ve alana giren her insanın sosyal statüsünü yaya olunca bırakmak zorunda kalacağı Kauman'da bir eşitlik felsefesini gerçekleştirmek hedeflenmiştir.
sonunda, bir kitabe üzerinde 1945-1948 "Shuhada bin Fisabillillah" yazısı ve 25 kişilik bir isimler listesi var. Anıt, bağımsızlık için savaşırken ölen Kauman sakinlerinin hizmetlerini anmak için dikildi. 'Syuhada' kelimesi ile şu anda yaşayan Kauman sakinlerinin bu savaşçıların şehit olduğunu düşündüklerini gösteriyor. 1919'da Felemenklerin kurduğu bir ortaokul da buradaydı. Başlangıçta okula Hooge Okulu Muhammadiyah adı verildi ve daha sonra 1923'te Kweek Okulu olarak değiştirildi. Muhammediye kurucusu K.H. Ahmad Dahlan 1930'da erkekler ve kadınlar için ikiye böldü. Erkek okula Mualimin, Kadın okula Mualimat dendi. Üstelik Ahmed Dahlan'ın hanımı da kadınlar için Aisiyah Vakfı'nı kurdu. Mezarı da bu alanda bulunan Ahmed Dahlan’ın hareketi bugün “şehirli İslâm” hareketi olarak PAN adlı siyasi parti ile yoluna devam ediyor.
Kauman semti kompleksinde yer alan ve en iyi bilinen yapı Ulu Cami'dir. Saltanatta merkez cami haline gelen cami, Yogyakarta Sarayı'nın kuruluşundan 16 yıl sonra inşa edilmiştir. Tamamen Cava’ya özgün olan cami mimarisi Tumenggung Wiryakusuma tarafından tasarlanmıştır.
Camiyi 2012 Ağustosunda ziyaret ettiğimde ilk izlenimim şöyle oldu: Cami avlusunda duş alma kabinleri vardı. Kabinler önünde beyli bayanlı ortak sırada bekleniyor beyler bayanlar ayrı kabinlere girerek duş alıyorlardı. O zamanki para ile 2 bin Endonez rupisi yani 20 kuruş civarında bir para ödüyorlardı. Güniçinde 23-26 derece sıcaklık yıl boyu süren bir ekvator ülkesindeydik.
Bir de abdest mahalline gireken bir olukta ayaklarını ıslatıp ardından mahalle giriliyor abdest alındıktan sonra sonra ayakları yeninde oluktan akan suya sokup yalınayak camiye giriliyordu.
Yogyakarta’yı tanımak ve anlamak biz Türkler için özellikle ahkam kesen bizim gibi ilâhiyatçı zümre için çok önemli ve gerekli bir ön koşuldur. Yogyakarta’yı anlarsak Endonezya’yı ve Endonez dindaşlarımızı anlarız. Öylesine önemli ve tarihi bir mekândır.
Özellikle saray yıllık gündemi ile ilgili etkinliklerde örneğin garebeg adı verilen yılda üç kez tekrarlanan kejawen İslam da diyebileceğimiz bağdaştırmacı İslâm uygulamalarının yanında kepercayaan denen İslâm’a dayanan ama İslâm dışı denebilecek yüzlerce akidenin mekrez kenti olması bakımından çok önemlidir. Sabta Darma, Pangestu ve diğer akideleri bu çerçeve içinde görebiliriz.
Evet ne diyoruz; dindaşlarımızı önce biz tanımalıyız. Almanlar, Japonlar, Amerikalılar ve diğerleri değil. Kısaca diyoruzki Türk olan Türk ruhu taşıyan müslümanlar arıyoruz bunun için.